"Bazı şeyleri göze almak zorundayız.Bu yüzden korkaklığı bırakıp işimize baksak her şey çok daha iyi olacak.Ayrıca burada sadece bir kaç oda var.o kadar zor olmasa gerek."dedi Striknina ve kapı kolunu çevirdi.Bu sefer kapıyı kapamaya hiç niyeti yoktu.El fenerini içeri tuttuktan sonra sırt çantasını,kapının kapanmaması için hemen kapının önüne bırakıp içeriye girdi.Alis ve Martin birbirlerine baktıktan sonra ne yapacakları düşündüler.
"Biz ikimiz gidelim.Bu evde ayrı ayrı dolaşmaya hiç niyetim yok.O başına gelecek her şeyi hakediyor bu yüzden ne yaptığı hiç umrumda değil.Hadi bu odadan başlayalım."dedi Alis,sol taraftaki ilk odaya yönelirken...
"Bu odaya daha öncede gelmiştik.Jake'nin kardeşlerinin odası.Daha doğrusu gözünü kırpmadan öldürdüğü kardeşlerinin odası ama burası en son savaş alanı gibiydi.Striknina bize ne olduğunu anlatmamıştı ama her şey eskisi gibi olmuş.Bu odayı kim toplamış olabilir?Bunca şeyin arasında Striknina olamaz herhalde."dedi Alis odada gezinirken.
"Gerçekten tuhaf ama benim daha çok merak ettiğim Striknina'nın bizden sakladıkları.Bu evde olanlar bizide ilgilendirir."dedi Martin.
"Evet ama Striknina'yı biliyorsun işte.Sırf bize inat olsun diye hiçbir şey söylemez.Şimdilik bunları unutalım.Odayı biraz incelesek iyi olur.Daha sonra bunun hesabını Striknina'ya sorarız.Gerçekleri söylemenin vakti geldi."dedi Alis ve ardından el fenerini odada gezdirmeye başladı.Daha önce bu odaya geldiğinde yerde kan izleri gördüğünü hatırladı.Bunu Striknina'ya sorduklarında hiçbir şey söylememişti ve bu Alis'in sinirini bozuyordu.Bu düşünceler arasında odaya ışık tutarken gözü,eski ve oldukça yıpranmış olan dolabın üzerinde ki kan lekesine takıldı.Alis dolaba doğru ışık tutmaya devam ederken bunu Martin'de fark etti.Alis Martin'e baktıktan sonra yutkundu.
"Bu ne anlama geliyor?"dedi gözlerini yeniden dolaba çevirirken.Daha önce bu odadayken gördüğü kan izleri yerdeydi ve şu an da olduğu gibi pençe izini andırmıyordu ama şimdi dolabın üzerinde ki büyük kanlı pençe,içlerinin korkuyla dolmasına neden oldu.
"Acaba diğerlerinide çağırsak mı?"dedi Martin.
"Sanırım Striknina'dan bahsediyorsun."dedi Alis.
"Sadece o değil.Bence herkes bunu görmeli.Ayrıca şuan da sadece ikimiz buradayız.Bu tehlikeli."dedi Martin,oldukça sessiz konuşuyordu.
"Bence buna gerek yok."dedi Alis.Ardından dolabın yanına gidip dolabı yavaş yavaş açmaya başladı.Ellerinin titremesine engel olamayarak dolabı sonuna kadar açtı.Alis içeriye ışık tuttuğunda dolabın boş olduğunu gördü ama burada daha büyük bir sorunları vardı.Dolabın iç kısmında bu sefer kocaman,kanlı bir ayak izi yer alıyordu.Ayrıca dolabın kapağında yer alan pençe izinin aynısından dolapla duvarın birleştiği yerdede vardı.Bir süre ikiside bir şey demeden incelemeye devam etti.Daha sonra arkalarından gelen Striknina'nın sesi ikisininde yerinden sıçramasına neden oldu.
"Hipnotize olmuş gibi neden dikiliyorsunuz?"dedi Striknina,ses tonunda öfke hakimdi.İkiside hızla ona döndüğünde bu durum Striknina'nın şaşırmasına neden oldu.Alis ve Martin'in gözlerinde ki korkuyla karşılaştığında ne olduğunu merak etmeye başladı.
"Kalp krizi geçirmek üzereyim.Gerçekten tam zamanında geldin.Korkudan öleceğim."dedi Martin, ardından dolabın yanından uzaklaşıp yataklardan birinin üzerine oturdu.
"Neler oluyor burada?"dedi Striknina dolaba yaklaşırken.
"Kendin bak."dedi Alis ve dolabın önünden Striknina'nın görmesi için çekildi.Striknina el fenerini dolaba tuttuğunda kanlı pençe ve ayak izleriyle karşılaştı ve aniden başı dönmeye başladı.Kimseye fark ettirmediği bu korkuyla bir kez daha yüz yüze gelmişti.Ne demesi gerektiğini bilmiyordu.O izlerin sahibini çok yakından görmüş ve ilk defa iliklerine kadar korkuyu hissetmişti.Aklından bir türlü çıkmayan o şeytani yüz yeniden gözlerinin önüne geldi.Onunla bir daha karşılaşmamak için her şeyini verebilirdi.Alis ise Striknina'nın sakladığı sırrını açıklamasının tam zamanı olduğunu düşünüyordu.Striknina'nın yüzünde ki endişe çok önemli bir sırrı sakladığının ispatıydı.Striknina bu odayla ilgili olan sırrını Punky dışında kimseyle paylaşmamıştı.Hatta Punky'e bile her şeyi olduğu gibi anlatmamayı tercih etmişti.Bu konuyla ilgili Alis'le tartışmışlar ve Striknina ona hiçbir şey anlatmayacağını söylemişti ama şimdi durum çok farklıydı.Başından geçenleri anlatmak zorundaydı.Gördüğü o yaratığın onlar için büyük bir tehlike olduğunun farkındaydı.Bu düşünceler için de arkasını döndü ve odanın bıraktığı gibi olmadığını fark etti.Alis ve Martin'in neyle ilgilendiğini anlamaya çalışırken bunu fark etmemişti.Tüm bunların nasıl olduğunu açıklayamıyordu.Alis ve Martin'in bu kadar kısa bir sürede bunu yapmış olduklarını düşünmüyordu.Ayrıca masanın ayağını ve yatakların kenarlarını kırmış olduğuna emindi ama şimdi baktığında her şey yerli yerinde ve onarılmış şekilde karşısında duruyordu.Ne yapması ve ne söylemesi gerektiğini bilmiyordu ama artık sakladığı her şeyin gün yüzüne çıkması gerektiğini anlamıştı.Merakla ve öfkeyle onu izleyen Alis'e dönüp:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
korku evi
HorrorKorku dolu bir eve girmek isteyen 5 arkadaşın korku ve macera dolu anları.Ama bu evde çok daha fazlası olduğu kesin....