"Fists of Justice"

2.9K 294 120
                                    

### Medyadaki şarkı ile uyumlu bir bölüm..😉😉😉###

İçinden ona kadar sayıp nefes alışına yoğunlaşırken, anlattıklarını dinleyip dinlememesinin umrunda olmadığını kendine hatırlattı. Örgü örmeyi öğrenip öğrenmediğine de aldırmıyordu. Hatta aralarındaki rekabet yüzünden, öğrenmemesi işine gelirdi. Her halükarda, sadece Chanyeol'a yardım ediyormuş gibi görünerek bin dolarını alacaktı.

O paranın banka hesabına eklendiğini hayal etmek vücudundaki gerilimi aldı, bedeninin her noktası rahatladı.

Bir kez daha nefes alıp verdikten sonra eğilip Chanyeol'un parmaklarını kendi parmaklarıyla sarıp ne yapacağını gösterdi.

"Hadi Park, ayak uydurmaya çalış biraz. Herkese senin çok yavaş öğrendiğini anlatmamı istemezsin herhalde."

Bu sözü duyan Chanyeol'un zihnindeki karışıklık bir anda geçmiş gibiydi. Dalga geçer gibi bir ses çıkartıp yanıt verdi.

"Bazı konuları yavaş öğreniyor olabilirim ama diğerlerinde gayet hızlıyımdır."

Alçak, kısık ve biraz da imalı bir sesle konuşmuştu. Onun yüzüne bakan Baekhyun, bakışlarında daha önce hiç rastlamadığı bir ateş gördü. Daha önce başka insanlar ona bu şekilde şehvet ve arzuyla bakmışlardı ama Chanyeol'un bu bakışını ilk kez görüyordu.

Dudaklarını yalayıp yutkunan Baekhyun, bakışlarını hemen önündeki şişlerle yüne çevirdi, onu izlerken yakalanmak istemiyordu.

Chanyeol'un kendisini cinsel olarak arzulaması çok da kötü bir şey değildi. Erkekler yanlarında biraz eli yüzü düzgün birileri varsa cinselliği düşünürlerdi. Hatta bazı azgınlar durup dururken bile tahrik olabilirdi.

Sorun değildi. Chanyeol'un duyduğu şehveti sorun etmezdi.

Asıl sorun göz göze gelmeleri durumunda Baekhyun'un gözlerinde de aynı arzunun belirmesiydi. Lanet olsun ki o da bir erkekti ve cinselliği diğer erkekler kadar çok düşünüyordu. Chanyeol'a yaslanmış haldeydi, peki nasıl olmuştu bu? Ondan hoşlanmıyordu, kendi isteğiyle ona hiç dokunmamıştı muhtemelen ama şimdi ona iyice sokulmuş şekilde oturuyordu. Berbat bir şeydi bu.

Birden sıcakladığını hissetti ama bu, evin ısısından kaynaklanan normal bir sıcaklık değildi. Yanaklarının pembeleştiğini, kanının damarlarında hızlandığını, bacaklarının güçsüzleştiğini fark etti.

Ama hepsi bu değildi. Bu sıcaklıktan daha kötüsü sırılsıklam olmasıydı. Aşağıda, bacaklarının arasında hissettiği sıvısı, ne kadar uğraşırsa uğraşsın uyarıldığını inkar etmesini engelliyordu.

Hayır, olamaz, olamaz. Bu gerçek olamazdı. Park Chanyeol'a karşı böyle bir çekim hissedemezdi. Cam parçaları yemeyi, yanan kömürler üzerinde yürümeyi, bütün vücuduna kağıt kesikleri yapıp limon suyu dolu bir fıçıya atlamayı tercih ederdi.

Panik dört bir yanını sarmıştı. Nefes almaya çalıştı ama ciğerleri genişlemeyi reddediyordu. Oksijen alabilmek için mücadele ederken başı dönmeye başladı ama pek başarılı olamıyordu. Çıldırmadan o odadan çıkması, Chanyeol'dan uzaklaşması şarttı.

Tuhaf bir sesle, " Su" diyerek yerinden fırladı.

Chanyeol hafifçe geriye yaslanıp ona bakmak için başını kaldırdı. Onun da kafası Baekhyun'unki kadar karışmış gibiydi.

"Ne?"

"Su. Su içmem lazım."

Sehpadaki bardağı kaptı ama yarıya kadar dolu olduğunu fark etmeyip içindeki suyu eline döktü. Doğruca mutfağa giderken, "Bir şey istiyor musun?" diye sordu.

KOMBATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin