- FİNAL-
Bir saat, Baekhyun'un tahmin ettiği gibi çabucak geçti. Alışılmadık bir biçimde kendini elindeki işe kaptırmış olan Dahee dışında kimse doğru düzgün örgü örmemişti ama hiçbirinin şikayeti yoktu.
Ne de olsa dedikodu, örgü merakından önce geliyordu ve esaslı bir dedikodu, başladıkları örgüde ilerleme sağlamayı veya yeni örnekleri paylaşmayı gölgede bırakırdı.
Ayağa kalkıp paltolarını giymeye, eşyalarını toplamaya başladıklarında topluluğun her biri, sarılıp bir kez daha kutlamak için Baekhyun'un yanına geldiler. Birkaç tanesi biri ile aynı evde yaşamaya dair tavsiyeler verdi.
Bir an önce kirlilerini çamaşır sepetine atmaya alıştır. Üst üste üç kez klozet kapağını indirmeyi unutursa sevişmemekle tehdit et. Doğum günü, yıldönümü gibi önemli tarihleri alnına dövme yaptır, yoksa mutlaka unutur.
Baekhyun bunları unutmayacağına, Chanyeol'un spor programlarını çok fazla izlemesine, pasaklılık
etmesine izin vermeyeceğine söz verdi.Sonra kimlerin Penalty Box'a gidip içki içmek istediğini sordu.
İlk kez, örgü grubu biter bitmez orada buluşmak için Chanyeol ile sözleşmişlerdi. İlk kez yolda
Chanyeol'a otobüs çarpsın veya kendisi bara varmadan gitmiş olsun diye dua etmek yerine onu görmek
için sabırsızlanıyordu.Arkadaşları bara gidip gitmemeye karar verirken Baekhyun'un içinden onları beklememek, bir an
önce gidip Chanyeol'u görmek geliyordu.Onu görmek, ona dokunmak, dudaklarını öpmek istiyordu.
Barın en uzak köşesine oturup Chanyeol'un varlığını ve muhtemelen gözünün kalçalarında olduğunu
unutmak için içmek yerine, onunla beraber oturup içmek istiyordu.Artık Chanyeol'un gözünün kalçasında olduğunu bilmek hoşuna gidiyordu, özellikle de çok geçmeden
bedeninin o kısmına bakmaktan çok daha fazlasını yapacağını bildiği için.Neredeyse yetmiş beş dakikadır ayrıydılar ve Baekhyun onu özlemişti.
Tanrı yardımcım olsun, diye
geçirdi aklından.İyice aptallaşmıştı artık. Buzlar Prensinden, birkaç saatte bir doz Chanyeol'a maruz kalmazsa
kendinden geçen bir pelteye dönüşmüştü.Bu acınacak halin dışarıdan belli olduğunu sanmıyordu, bir insan yüzünden nasıl bir zavallıya
dönüştüğünü kimse anlamıyordu neyse ki.Ama söz konusu olan herhangi bir insan değildi. Chanyeol idi.
Onu düşünmekle bile nabzı hızlanmıştı, örgü grubunu bir an önce karar vermeye zorlamamak için
kendini tutmaya çalışırken parmakları yumuşak alpaka yününü kavradı.Her zamanki gibi Kyungsoo ile
Sehun onunla gelmeye karar verdi, diğerlerinin ise çeşitli mazeretleri vardı."Bizimle gelmeyeceğinden emin misin Dahee Hala?" diye sordu Sehun.
Yaşlı kadının eşyalarını
toparlamasını, dükkanın kapısına kadar onlarla gelmesini bekliyorlardı."Evet, eminim. Evde yapacak çok işim var, çağırdığınız için sağ olun."
Kendi yaptığı, kulaklarını
kapatan, ponponlu, rengarenk şapkayı başına takıp çenesinin altında bağladı."Siz eğlenmenize bakın. Tekrar tebrikler Baekhyun, senin adına çok sevindim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOMBAT
Fanfiction"Ben spor muhabiri olmak istiyorum, hem de çocukluğumdan beri. Beyzbol, basketbol, Amerikan futbolu, hokey, tenis, futbol, golf... hepsini seviyorum. Günün on iki saati spor istatistikleri beynimde dolaşıp duruyor." "Kalan on iki saatte ne düşünüyor...