"Power" Part 1

1.6K 177 43
                                    

Baekhyun o çarşamba, haftalık örgü toplantısı için yün ambarına geldiğinde ağzı kulaklarına
varıyordu. Chanyeol evine gelip onunla beraber bir gelecek kurmak istediğini söylediğinden beri yüz
ifadesi pek değişmemişti.

Henüz açılıp birbirlerine seni seviyorum dememişlerdi ama sevgi kelimesini faklı şekillerde
kullanmışlardı ve bu yüzden Baekhyun bunun artık an meselesi olduğunu düşünüyordu.

Chanyeol sık sık onun gözlerini, dudaklarını, bedenini, onunla sevişmeyi, köşe yazılarını, mizah
anlayışını sevdiğini söylüyordu. Başta pek kolay olmamıştı ama artık Baekhyun da sahip olduğu benzer
hisleri onunla paylaşmaya başlamıştı.

Bu duyguları paylaşmak gittikçe kolaylaşıyordu. Chanyeol ile zaman geçirdikçe ona daha çok hayran
olduğunu, aşık olduğunu hissediyordu.

Baekhyun'u bu kadar güldüren, bu kadar çok kahkaha atmasını sağlayan kimse olmamıştı hayatında.
Yatak odasında ise Baekhyun'un mümkün olduğunu bile aklından geçirmediği şekilde yer yerinden
oynuyordu adeta.

Ama daha önemlisi Chanyeol, onun yaptiğı her şeyi destekliyordu.

Chanyeol iş yerinden ayrılıyordu, ama Baekhyun kalmaya karar vermişti. Bu karar aynı zamanda işine yenilenmiş, canlanmış bir ilgiyle bakmasına, köşesini daha önemli, daha iyi, daha heyecan verici hale getirecek fikirler bulmaya çalışmasına neden olmuştu.

Artık ikisinin köşeleri arasında devam eden bir savaşı söz konusu olmadığına göre okurlarının dikkatini çekecek, her hafta gazetenin o sayfasını açmalarını sağlayacak yeni bir şeye ihtiyacı vardı.

Chanyeol neredeyse her gece, seve seve onunla uyanık kalıyor, fikirlerini dinleyip kendi düşüncelerini söylüyordu.

Baekhyun'un elinde yazabileceği konuların uzun bir listesi vardı artık hatta ileride kullanmak üzere
birkaç yazı da hazırlamıştı. Bazen öyle canlandığını hissediyordu ki klavyenin üzerinde dolaşan
parmakları aklından geçenleri kelimelere dökmeye yetişemiyordu.
Çok uzun zamandır ilk kez hayatında her şey düzgün gidiyordu. İşinden memnundu. Seyahate gittiği zamanlarda Chanyeol'u çok özlemesine rağmen onun iş hayatındaki değişikliklerden de
memnundu.

Ailesiyle ilişkileri hiç olmadığı kadar iyiydi. Bütün kardeşleriyle, evli olanların eşleriyle, hatta
birkaç yeğeniyle konuşmuştu.

Annesiyle babasını da aramıştı ve bayramda bütün aileyi bir araya
toplamaya karar vermişlerdi. Hatta Baekhyun yemekleri kendisinin pişireceğini söylemişti ve şimdiden
ödü kopuyordu.

Ama şimdi adımlarını şaşırmasına, durmaksızın aptal gibi gülümsemesine neden olan şey daha
önceden var olmayan aşk hayatıydı. Eskiden bazıları tarafından Buzlar Prensi olarak adlandırılırken artık erimeye başlamıştı ve neredeyse sıcak bir birikinti haline gelecekti.

Arkadaşlarının bu değişikliği fark edip etmediklerini merak etti. Chanyeol bileklerini çözdükten,
kendine geldikten iki saniye sonra onları aramak gelmişti içinden, ama kendini tutmuştu.

Önce Chanyeol ile baş başa kalmak, artık sevgili oldukları fikrine alışmak, Chanyeol'un azimli bağlılığını kendi
zevki için kullanmak istemişti.

Dükkanın içinden geçip toplandıkları arka kısma yürürken bacakları titriyordu.

Herkes oturup örgüsünü örmeye başlamış, sohbet hararetlenmişti.
Herkes başını kaldırıp Baekhyun'u selamladı, o da neredeyse kıkırdamaya dönüşecek bir
gülümsemeyle karşılık verdi ama olanları anlatma ihtiyacını son anda bastırabilmişti.

KOMBATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin