##Medyadaki şarkı ile okumayan konuşmasın benimle...İyi okumalar:)##
Baekhyun'un dudaklarının üzerine kapanan ağız yumuşak ve sıcaktı. Gönderdiği elektrik akımı dudaklarından boyun damarlarına, omuzlarına ulaşıp kollarına iniyor, gövdesinden zonklayan yerlerine varıyor, bacaklarından parmak uçlarına kadar ulaşıyordu.
Baekhyun yanıp tutuşuyordu, sersemlemişti. Sanki uzun süre soğukta kalmış, elleri ayakları donmaya başlamış gibi hissediyordu kendini.
Ama bu his sadece bir an sürdü, o afallamışlık anından sonra bedeni tepki vermeye, sadece ihtiyaçtan kaynaklanan bir şekilde hızlanmaya başladı. Chanyeol başını iki yanından tutup parmaklarını saçlarının arasından geçirdi ve öpüşünü derinleştirirken kıpırdamasına engel oldu.
Dilleri birbirine dolaştı, vücutları sürtündü. Baekhyun'un boğazından boğuk bir inleme yükseldi, Chanyeol'u geriye doğru iterek evin iç kısımlarına ilerlemeye zorladı.
Kendini kaybetmekte olduğunu hissediyor ama bunu umursamıyordu. Elleri onun gömleğinin yakasına uzandı, beceriksiz hareketlerle düğmelerini çekiştirdi. Gömleği kot pantolonun belinden çıkarmaya çalışırken birkaç düğme kopup yuvarlandı.
Açık mavi, uzun kollu gömleği ceketle beraber omuzlarından geriye attı, Chanyeol'un dirseklerinde takılmalarını umursamadı çünkü onun elleri de kendisininkiler kadar meşguldü, pantolonunun fermuarını indirmekle, parmaklarını tişörtünün altına sokmakla uğraşıyordu.
Baekhyun'un bacaklarının arkası sehpaya çarpınca yürümeyi kestiler ama birbirlerini soymaya devam ediyorlardı. Chanyeol omzunun bir hareketiyle gömleğinden kurtuldu. Bir kenara, ona engel olmayacak bir yere atmıştı.
Chanyeol'un göğsü muhteşemdi.
Chanyeol'un güçlü parmakları pantolonunu aşağı indirirken belinin ve kalçalarının üzerinden geçti. Pantolon artık yerde, Baekhyun'un ayaklarının dibindeydi. Elleri yukarı çıkıp tişörtün altından göğüsüne ulaştı. Dudakları, Baekhyun'un boynunda atan nabzı yokluyordu.
Başını geriye atan Baekhyun, onun dudaklarının ve ellerinin tüm vücudunda gezmesinin verdiği zevkle kendinden geçti. İşte istediği, özlemini duyduğu, haykırmak istediği buydu.
Chanyeol tişörtü çıkartıp yavaşça yere bıraktı artık Baekhyun'un belden yukarısı çıplaktı. Salonda, karşısında Chanyeol'la yarı çıplak ayakta dururken kendini tuhaf hissetmesi, mahcup olması gerekirdi fakat tam tersine, bütün sinir uçları tatlı bir beklentiyle sızlıyordu.
Chanyeol avuçlarını onun göğüslerine götürdü, baş parmaklarını sertleşmiş uçlarında dolaştırdı. O büyük, hafif nasırlı ellerin dokunduğu her noktadan ta derinliklerine kadar arzu şimşekleri çakıyor, Baekhyun'un çığlık atmamak için alt dudağını ısırmasına neden oluyordu.
Chanyeol'u özgür bırakmak için pantolonunun önüne saldırdı. Onu hissetmek, tatmak, içine almak istiyordu.
O sırada sehpanın çevresinde dolaşmaya çalıştılar. Chanyeol takılıp kanepeye sırt üstü düştü, Baekhyun da üzerindeydi. Chanyeol sırıtırken Baekhyun, kendisinin de ona karşılık verdiğini fark etti. Eli hala Chanyeol'un boxerının içindeydi ve etkileyici büyüklükteki şişkinliğini kavramıştı.
En son ne zaman sevişirken böyle eğlenmişti? En son ne zaman seviştiğini bile zar zor hatırladığı düşünülürse, son güldüğü zamanı hatırlamaması pek de şaşırtıcı değildi.
Chanyeol bacaklarını açınca Baekhyun aralarına daha rahat bir şekilde yerleşti. Chanyeol'un elleri göğüsünü sıkmaya devam ediyordu.
Baekhyun'un köprücük kemiğinin çıkıntısına dilini değdirecek kadar doğrulurken "Ah, harikasın" diye fısıldadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOMBAT
Fanfiction"Ben spor muhabiri olmak istiyorum, hem de çocukluğumdan beri. Beyzbol, basketbol, Amerikan futbolu, hokey, tenis, futbol, golf... hepsini seviyorum. Günün on iki saati spor istatistikleri beynimde dolaşıp duruyor." "Kalan on iki saatte ne düşünüyor...