Ne tuhaf dimi hayat her an her şey oluyor .Sanki olmaz dediklerini olmak için seni bile solluyor .Yapmaz dediklerin öyle bi yapıyor ki yapıp yapmadığını bi kenara bırakıp ne ara yaptığını düşünüyorsun .Kalbinin kırılma aşamasını çoktan geçip tozlar haline dönüşmesini izliyorsun. Kaçmak istiyorsun belki gidebileceğin en son noktaya kadar ama yapamıyorsun ya bi daha yıkılıyorsun Ve canın,öyle bi yanıyorki acıya dayanamayacağını düşünmeye başlıyorsun. Sonra diyosun ki ben yıkılsam bile Rabbim var o asla yıkılmaz, o benimle beraber ,o benim elimden tutar.İşte o zaman anlıyorsun çektiklerindeki" hayır" gittiğin tek ve son kapı olan ALLAH 'ın kapısına ulaşmakmış.Elhamdülillah diyosun ve ayağa kalkıyosun. İnsan hataya düşer, müslüman ise düştüğü yerden kalkmasını çok iyi bilir.
Niye bilmiyorum ama içimde sürekli bi hüzün vardı. Çözemediğim bi kötü his vardı .Tarık'ı ilk tanıdığım zamanlarda gördüğüm rüyaya benzer rüyalar görüyordum.Ama rüyalarımın benzediği nokta hepsinde
de "Tarık bana bunu neden yaptın" dememdi . Bu rüyaları gördükten hemen sonra herzaman ALLAH 'tan hayırlısını istiyordum.ALLAH 'ım nedenini bilmediğim bu hüzünden sen beni uzaklaştır. Hakkımda hayırlısını nasip eyle ...Amin.
Bugün okuldan mezun oluyordum .Babamın "kızım seni doktor olarak görmek istiyorum" dediği hayalini gerçekleştiriyordum.Kalp cerrahı olmuştum artık birkaç sınavdan başka bi engel yoktu doktor olmama .Tarık ise benim gibi cerrah olmuştu.Ve bizim tam iki hafta sonra düğünümüz vardı .
Kampüsten aşayı ya indim .
Öykü diye bi çınlama duydum kulaklarımda .Bi anda arkamı döndüm.Bu Büşra ve Melisa'ydı .Yüzlerinde inanılmaz bi ifade vardı . Mezun olduğumuz için herkez bu güne özel kıyafetler giymişti.Ama ikiside öyle koşuyoduki ne elbiselerine zarar gelir yada saçları bozulur diye düşünmüyorlar gibi görünüyorlardı.Yanıma geldiler ve
"Öykü!! öykü !!"dedi Büşra.Nefes nefese .
"Ne oldu söyle? "diyebildim .
"Öykü ......Tarık!! "bi anda sustu Melisa .
"Ne olmuş Tarık' a "kalbim atmıyordu sanki nefes almak canımı acıtıyordu.
"Ya söyleyin "şidettli bi şekilde bağırmıştım .
Melisa tam konuşacakken Büşra onu durdurdu .
"Acele etmeliyiz vakit yok ."ne için vakit yoktu? ALLAH 'ım oluyor? ALLAH 'ım sana yalvarıyorum ona bişey olmasın .
Koşarak biyere gidiyorduk .Bu gittiğimiz yer okulun konferans salonuna gidiyordu herhalde .Geldiğimiz yerden başka biryere gitme ihtimaliniz yoktu .Tek kapıydı.
Ağlıyordum .İçeriye girdik
İçerisi karanlıktı. Ne olduğunu anlamadım ilerledim .Hala devam eden üzüntüme şaşkınlığım da eklenmişti.Karanlıkta ilerlememi koluma girerek Büşra var Melisa sağlıyordu.
İlerliyorduk hala ama bu sefer Melisa ve Büşra kolumu bırakmıştı.Neden? ne oluyodu? buraya niye geldik diyemedim çünkü aklımda tek bişey vardı oda Tarık şuan nasıldı?
"Büşra!!...... Melisa !! Neredesiniz ?"Tarık nerde ?" bağırıyodrum ama sesime karşılık veren yoktu .
"Ya neredesiniz "İçerisi o kadar sessizdiki sesim yankı yapmıştı.
Ama hâlâ ses yoktu . Hiçbirşey ama hiçbirşey görmüyordum . Geriye dönmek istedim ama kızlar beni buraya getirdiyse Tarık buradadır diye düşündüm o yüzden ilerlemeliyim dedim kendi kendime .
Adete gözleri kör olan biri gibi gidiyordum iki elimi önüme uzattım ki bi engel çıkarsa önceden farkına varıyım diye.Keşke bu zekayı tek yönlü kullanmazsam elimle kontrol edibiliyodum ama ayaklarımı nasıl kontrol edip düşmemi engelleyecektim .Ki zaten engelleyemedim .İki dizimin üzerine kapaklanarak yere düştüm. Sanırım salondaki koltukların kenarına takılmıştım .Yere oturmuş dizimi ovalıyordum .
Bi anda bi ses yükseldi kulaklarımda .Kafamı kaldırdığımda etrafımda yalnış görmüyosam okulun tamamı duruyor bana bakıyordu hepsi birer birer koltuklarda oturuyorlardı.Bağırmalar, çığırmalar ,ıslık çalmalar , konfeti patlatmalar ve kulakları delercesine yüksek seste müzik. Etraf süslenmiş çok güzel görünüyordu .Arkama baktım Büşra ve Melisa sırıtıyorlardı.Tam önüme dönecekken bi şey farkettim. Takılıp düştüğüm şey koltuğun kenarı felan değildi.
Oturanlardan birinin çantasıydı .Yani hepsi beni kandırmak için oyun oynamışlardı. Ama neden ?ne için bu oyun diye. düşünürken sahnede takım elbiseli biri göründü . Bu Tarık'tı İnanılmaz yakışıklı görünüyordu .Bi an sahneden indirip 'bu ne yakışıklılık zalımın oğlu bu kız kıskançlıktan delirir diye düşünmedin mi hiç ?'diyesim geldi .ElinE mikrofonu aldu ve başladı konuşmaya. Eee tabi bende oturduğum tamam tamam düştüğüm yerden kalktım ."Öncelikle hoşgeldiniz .Buraya ne için geldiğimizi hepimiz çok iyi biliyoruz sadece bi kişi hariç .Ve onune kim olduğunuda çok iyi biliyorsunuz . "Konuşmasını bölerek demin topluluğun gözünün bakarken şimdi o masmavi gözlerini .Tabi bende utangaçlıkla indirdim hemen yere gözlerimi ,
"Öyküm gözümün nuru, kalbimin ebedi sahibi ,ruhumun tek ilacı ,ömrümün olmassa olmazı .Kısacası herşeyim .
Bugün burdayız çünkü sana sormak istediğim bişey var, rızanı almak istediğim bi sualim var .Bunu yapmassam içimde kalırdı .Pahalı bir hediyem olmuyacak belki sana ahir ömrüm boyunca ama kalbim emanet olsun seninkinin yerinde.
Akşamı zor etmeliyim işte ,sabahları gözlerimi sende açmışım bir düşünsene .Hem ne gerek kalır ki güneşe. Ya kaldırmak ne zormuş senide.Süslü kelimeler duygusal cümleler kuramam ben Enfes yemek yapacak birine değil zaten senin kalbine ihtiyacım var .Bedenimin değil ruhumun sana ihtiyacı var .Patlıcandan pek hoşlanmam kahvaltı yapmadan da evden çıkmam.Herşeyin yokluğuyla imtihan olsakta seni asla bensiz bırakmam
Güne benimle başlayıp benimle bitirmek ,
Aynı sofradan yiyip aynı yastığa baş koymak ,
Hani küssekte hiç ayrılmamak ,
Benimle aynı evin anahtarını paylaşmak ,
Sulu şakalar yapmak ,
Benimle yaşlanmak ister misin ?
Prensesim; benimle evlenir misin?"Göz yaşlarımı tutamıyordum .ALLAH 'ım bu gerçek mi ?
Tarık eliyle gel işareti yaptı .Gülümsüyordu . Ağır adımlarla ona doğru yürümeye başladım . Sahneye çıktım artık onun yanındaydım."Eee cevap vermedin "dedi tarık tatlı bir sitemle .O an içimden geçen tek bişey vardı o da ;
"Seni seviyorum "demek oldu ama rezil olmuştum herkez bana kahkahalarla gülüyordu.Evet yada hayır diyecektim .
Ama ben ne dedim . Ufff ya .Kendimi toparlamaya çalıştım ama beceremedim .Göz yaşlarıma hakim olamıyordum ."Öykü hadi seni bekliyoruz" dedi Furkan ama hala gülüyordu.
Diyeceğim tek şey evetti ama nedense cevap veremiyordum hâlâ bana ettiği evlenme teklifinde kalmıştım .
"Ama durun onun ne istediğini anladım ben" dedi Melisa Tarık 'ın yanına gelerek kulağına birşeyler söyledi .Tarık ;
"Ha anladım "dedi ve takım elbisesinin cebini karıştırmaya başladı .İnanamıyorum o yüzük kutusumu ? Yanıma yaklaştı ve önümde eğildi .
"Eee prenses evleniyon mu benle "
Göz yaşlarımı sildim ve
"Evet" diyebildim sonunda
Yukarıda geçen şiir İsmail Şahin'in" benimle evlenir misin?"
Şiirinden alıntıdır .Vote yapmayı unutmayın 😊😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Alınyazısı
Teen FictionAşk mıydı bu? Taşları yerli yerine otutturamıyordu ne yapsa... Daha şekillenmemişti anlaşılan, esintilerin peşindeki duyguları.. Sevdiği tüm insanlar geliverdi gözünün önüne ;annesi, babası,kardeşleri... yare duyulan derin hissi, onlara duyduğu sevg...