Aşkın Alınyazısı

Vazgeç Gönül

"Öykü " dedi kulaklarıma kazınan o ses .
Yutkundum . Bi anda arkama dönüp elini ilttim.

"Ne işin var senin burda ?"

"O adam kim ? Bir akraban felan dimi düşündüğüm şey değil?"omuzlarımdan tutup beni sarsmaya başladı.

"Bırak ! Bırak beni !"bağırıyordum . "Tarık sana bırak dedim" Bi an durdu .

"Adımı unutmamışsın bari "

"Ya sen ne yüzle bana bide hesap soruyorsun ? Sen kimsin ? Söyle bana hayatımdaki yerini söyle bende sana o adamın kim olduğunu söyleceğim."

Bekledim ama cevap gelmedi .

"Bak ne güzel işte hayatımda bi yerin olmadığını biliyorsun . Şimdi defol git burdan "

"Sana git dedim ."

"Duydum "

"Neyi bekliyorsun o zaman "

"Gözlerini kaçırmayı bırakıp gözlerime bakmanı"

"Sen farkında değilsin sanırım . Dur bi daha anlatıyım . Biz ayrıldık . Daha basiti sen beni aldattın"

"Bi hataydı kabul ama çok pişmanın aylardır neler çekiyorum haberin bile yok . Canım nasıl yanıyor , sensizlik nasıl bişey bilmiyorsun . "

"Sakın bana canının nasıl yandığını anlatmaya kalkışma . Hatta şükret. Senin acın hiç olmazsa aylara bölündü . Benim ki gibi bi anda dünyan başına yıkılmadı. En değer verdiğin kişiyi seni aldatırken görmedin mesale ."

"Ve tekrar söylüyorum. Git burdan !"sesim sert çıkmıştı.

"Hayır bana o adamın kim olduğunu söyleyeceksin. "

"Korkak gibi saklanacağına keşke ona sorsaydın . "

"Saklanmamın tek sebebi var o da seni zor durumda bırakmamak"

Kan beynime sıçradı.

"Allah razı olsun ya ne de çok düşünürsün beni . Şeyde de düşündün mü beni ? Mmmm nikahıma bir kaç gün kala  aldatırken ?"

"Öykü hep aynı şey hep aynı şey . Bıktım. Ya hayatımda bir kere hata yaptım o da sürekli peşimde bela gibi ."

Sesi sert ve yüksek çıkmıştı. 

"Sen ne yüzle bana bağırabiliyorsun ?"

"Bağırmıyorum "

" Tamam yeter artık . Çok uzadı bu git artık . "

"Öykü anlamak mı istemiyorsun ? Gitmiyeceğim ."

"Ya sen nasıl geldin buraya? "

Sinirlerime hakim olamıyordum .

"Annenleri takip ettim . Aceleyle bir yere gittiklerini gördüm. Şehrin sonuna kadar takipteydim . Sonra baktım bunlar başka bir şehre gidiyor ve acele ediyor kesin ciddi bir durum var dedim . Ve eğer ciddi durum varsa sende oraya kesin gelirdin ve düşündüğüm gibi de oldu."

Karşımda durmuş sırıtıyordu .

"Sen oyunculuğa felan başlasana , oyun çevirmekte üstüne yok . "

"İyi bişey mi kötü bişey mi söyledin şimdi?"

"Ne anladıysan artık "istemsizce güldüm .

"Oh be senin bana tekrar güldüğünü de gördüm ya . Ölsemde gam yemem ."

'Ölmek 'bu kelimeyi Tarık 'ta düşününce başıma ağrılar girer gibi oldu . İçim yandı da tutuştu . Ah be deli gönül hâla mı unutmadın ? Hâla mı umut beklersin? Hâla mı bu kalp katiline beraat istersin ?

"Rabbime şükürler olsun bunu da gördüm . "

"Tamam abartma bi güldüm diye . "

"Ondan bahsetmiyorum "

"Peki ya neyden ?"

"Benim öleceğimi düşününce yüzün bi tuhaf oldu . Acı çeker gibi . Yani hâla beni biraz olsun seviyorsun. Artık hiç bişey durduramaz beni. Bu ifade bana ömrüm boyunca yeter"

Ben ne yaptım ? Allah ım yardım et .

"Ya gitsene artık "

Deminki bağırmalarımın en sertiydi bu

"Öykü bir sorun mu var ?"

Bu yekta hocaydı da' öykü 'derken 'öykü hanıma' ne oldu ?

"Sorun yok o da gidiyordu şimdi ."

"Hayır hiç bir yere gitmiyorum . "Dedi Tarık ve hemen yanımdaki sandalyeyi çekip oturdu .

Şaka mı ya bunlar ?

Yekta hocada Tarık 'ın karşısındaki sandalyeye oturdu. Hah tam oldu . Ben kalkıyım isterseniz ?

"Konuyu uzatmayacağım ve direk soruyorum ;siz Öykü 'nün neyi oluyorsunuz ?"Tarık konuşurken o kadar kendinden emindi ki .

"Benimde konuyu uzatmaya pek niyetim yok zaten ."

"O zaman sizi dinliyorum "

"Onun henüz birşeyi değilim ama olacağım "

O ne demek ya ?

"Nasıl yani ? Neyi olacaksınız ?"

"Kocası "

Bu bölüm biraz kısa oldu kusura bakmayın . Anca yetiştiriyorum . Selam ve dua ile.