-Hiç bir şey yemiyecek misin, dedim Sprig'e bakarak
-Hayır,dedi kısaca. Onunla çok yakın olma gibi bir niyetim yoktu ama o benim sorumluluğumdaydı hem biraz yemek yese iyi olacak sonuçta geldiğinden beri bir şey yediğini görmedim.
-Uçak geliyoor,dedim elimdeki çatalı Spring'e yaklaştırark. Bana baktı, gözlerini devirdi ve çataldaki makarnayı yedi.
-Uslu çocuk,dedim ve kolunu sıvazladım
-Amma yakınsınız bakıyorum, dedi Foxy. Sinirli gibiydi. Gözleri olduğundan daha açıktı ve elini yumruk yapmış sıkıyordu
-Hayır,dedim hızla. Yani Foxy bak bu Springtrap, Spring bu Foxy, dedim.
-Mangle'cım bir gelebilir misin, dedi Foxy.
-Tabi, dedim ve elimdeki makarnayla çatalı Spring'in eline tutuşturdum. Foxy kolumu tuttu. Büyük bir ağacın arkasına geldiğimizde beni ağaç ve kendi arasında sıkıştırıp kolumu bıraktı. Her iki tarafıma da kollarını koydu.
-Neden,dedi biraz durup nefes aldı ve devam etti. Neden ona yemek yediriyosun, dedi. Sesindeki sakinlik beni korkutmuştu
-Neden merak ediyosun, dedim. Beni sorguya çekemezdi. Değil mi?
-İlk sen cevap ver,dedi. Tamam buna diyecek bir cevabım yoktu
-Müdürümüz onu bana emanet etti, dedim kısaca
-Sende kabul mü ettin, dedi Foxy. Sesini ne kadar sakin tutmaya çalışsada sinirli olduğu belliydi
-Foxy saçmalamayı keser misin, dedim ve onu itmeye çalıştım..işe yaradı mı?..kocaman bir HAYIR!
Bileklerimi tuttu. Tam gözlerimin içine bakıyordu. Bende ona onun gibi etkili bakmaya çalıştım. Ama malesef yine bir HAYIR olmadı onunki gibi etkili olmadığına o kadar eminim ki.
-Neler oluyor burda,diye bağırdı fen hocamız. Foxy hemen bileklerimi bıraktı ve hocaya döndü.
-Açıklama bekliyorum, dedi. Düşün Mangle iyi bir yalan düşün yoksa ikiniz de ceza alıcaksınız Böcek ısırdı, dedi iç sesim
-Böcek, dedim. Foxy bana göz ucuyla baktı. Bende yalanı devam ettirmesi için unu dürttüm.
-Evet, dedi Foxy. Mangle'ı böcek bileğinden ısırmış da ben onu kanamasın diye tutuyordum, dedi sözü bitincede dişlerini göstererek gülümsedi.
-Ah çocuklar öyle desenize, dedi hoca. Bende kavga falan var sanıyorum neyse Mangle bakayım bileğine
-Yok hocam kanamıyo şuan geçti, dedim.
-Batikon fala-
-Hocam kız iyiyim diyo, diye sözünü böldü Foxy
-Peki o zaman hadi gelin ateşin başında toplanıyoruz, dedi Hoca. Öğretmen önden biz arkadan yürüyorduk. Ateşin başına gelince bize baktılar Spring'in ve Bonbon'un ortası boştu bende oraya yöneldim.
-Oraya değil, dedi Foxy tekrar kolumdan tuttu ve beni kendi yanına otutturdu. Mızmız biri gibi gözükmek istemiyorum ama ben oraya oturmak istiyorum. Foxy'ye atabileceğim en pis bakışı attım. Kolarımı çaprazladım ve derin bir 'Of' çektim.
-Çocuklar, dedi müdürümüz bir taşa çıkarken. Herkesin ona baktığından emin olduğunda devam etti
-Burada kalmayı isterdim yani bu orman gibi yerde. Ancak Bonnie arkadaşımız, dedi Bonnie'yi göstererek. Bonnie'nin burda bolca bulunun bir sarmaşığa alerjisi varmış. Bu yüzden okulumuzun olan bir otele gidicez, dedi. Chica elini kaldırdı. Hoca ona söz verince devam etti
-Kimlerle kalıcaz, dedi. Müdürümüz biraz düşündü ve
-Kendiniz ayarlayabilirsiniz, dedi müdür
-Kaç kişi kalabiliriz, dedi Bonbon
-En fazla 5 olsun,dedi
-Ne kadar kalıcaz, dedi Foxy
-Aynı, Pazartesi dönüyoruz, dedi
-Ne zaman gidiyoruz, dedi Spring. İlk defa düzgün bir cümle kurduğunu duymuştum. Sesi erkeksiydi ama kalın değildi. Hani bir ton olur ya anlatamıyorum ama gerçekten güzel bir sesi vardı.
-Yarın sabah kahvaltıdan önce.Ah bu arada bu Springtrap yeni öğrencimiz, dedi müdür. Spring kendinin tanıtılmasından rahatsız gibiydi. Elini saçlarına geçirdi ve düzeltip arkasına yaslandı. Onu izlemek her ne kadar hoşuma gitse de kendime gelip Chicee'nin söylediklerini dinlemeliydim
-Ha? dedim sorar gibi
-Diyorum ki ben Spring'den hoşlanıyorum
-Ne, dedim gözlerimi açtım ve ona baktım
-Şaka yapıyorum ama sanırım sen, dedi ve omzuma vurdu
-Bilmiyorum, dedim. Alt dudağımı sarkıttım ve derin bir nefes verdim
-Neyse birlikte kalıyoruz dimi, dedi
-Tabiki ve sana anlatmam gerek şeyler var, dedim
-Gelsenize film izliyoruz, dedi Fred
-Geliyoruz, dedi Chicee ve ayağa kalktı
-Fred, dedim seslenerek. Bana bakınca devam ettim
-Sprin'i de çağıralım mı, dedim. Springtrap'e baktı
-İkna edebilirsen gelsin, dedi ve filmi izledikleri yere yöneldi. Bende Spring'in yanına gittim
-Film izleyeceğiz, gelecek misin?
-Kalsın, dedi bana bakmayarak
-Hadi ama sadece bir fil sonra tekrar soğuk davranmaya devam edebilirsin, dedim. Yüzüme baktı
-Foxy'de orada olacak mı, dedi
-Foxy, dedim sorar gibi
-Evet Foxy, dedi
-Şey sanırım, dedim
-O zaman ben yokum, dedi
-Mızıkçılık yapma hep Foxy olsa ne olacak ki, dedim. Bana baktı. Gözleri sanki biraz fazla güzeldi. Gözleri iç çekmeme neden oluyordu
-Uzun hikaye, dedi
-Gelecek misin, dedim. Hayır anlamında başını salladı. Üzülmüştüm çünkü sonuçta etraf karanlık olacaktı ve ben onu izleyebilecektim.
-İstersen hala gelebilirsin, dedim ve yanından kalktım. Bizim çadırımızın ,beyaz, arkasına birkaç yastık falan atmışlardı. Ortam güzel gözüküyordu. Çadırın içindeki çantamdan beyaz battaniyemi aldım ve Bonbon ve Chicee'nin ortasına yayıldım
-Spring, dedi Chicee sorar gibi
-Gelebileceğini söyledim, dedim
-Kız yoksa hoşlanıyor musun, dedi Bonbon
-İnan bende bilmiyorum, dedim.
-Neyse dramalar yeni bitti yenileri başlamasın hem bu battaniyeyi nereden buldun, dedi Bonbon
-Sır, dedim
-Şır, diye beni taklit etti ve battaniyenin bir ucunu kendi üzerine aldı.
-Beyler bayanlar eğer öpüşecekseniz lütfen arka yastıklara otururun, dedi Puppet. O bunu dedikten sonra kısa bir gülüş oldu ve film başladı.
+5 vote yeni bölüm gelir
