Arkama baktığımda kimse yoktu. Yavaşlayabileceğimi anladığımda bir kol beni kendine çekti. Sırtım ona değiyordu. Yani yüzünü göremiyordum. Hayatımda atacağım en tiz çığlığı atmaya başlayacakken eliyle ağzımı kapattı. Kendimi kurtarmaya çalıştıkça daha fazla sıkıyordu.
-Eğer düzgün durmazsan seni onlara atarım, sesi boğuk çıksa da kim olduğunu anlamamak salaklık olurdu.
-Nereye gitti, dedi göremediğim biri. Olduğumuz aralıkta bizi görmeleri zordu. Yani hem dar bir yerdeydik hem de önümüzde bizim evin bahçesinden sarkan ağacın dalları vardı. İstemsizce sesli bir şekilde yutkundum. Foxy ağzımdaki elini daha da bastırdı. Adamın biri olduğumuz aralığa baktı. Gözündeki güneş gözlüğünü kalın çenesini kullanarak kapattı, ve gömleğinin yakasına yerleştirdi. Ben adama gözlerimi kocaman açmış bakarken Foxy beni adamın göremeyeceği bir yere aldı. Yeni şöyle açıklayayım. Bir tarafı açık dar aralık düşünün. Koridor gibi yerin kapalı kısmında ben, açık kısmında adam ve ortamızda da Foxy duruyor. Sanırım anlatabildim.
-Çılgına dönme, dedi Foxy sessizce. Ben ona anlamaz bakışlar bile atamadan dudağıma yapıştı. Olduğum yerde onu itmeye çalışırken adam çalılığı kaldırıp bize baktı.
-Burda özel bir an yaşıyoruz, dedi Foxy adama dönerek. Adam "pardon" diye mırıldandı ve uzaklaştı. Adamlardan kurtulmanın sevinci ve Foxy'nin öpücüğünün heyecanı ile ayaklarım "Biz seni taşıyamayacağız" dediler. Olduğum yere çöküp kafamı duvara yasladım. Foxy adamların gidişini izledi ve bana döndü.
-Az önce yaptığım şey için, dedi eliyle ensesini ovuşturdu ve devam etti. Özür dilerim. Bir süre gözlerimi kapalı tuttum. Açtığımda Foxy'de benim gibi çökmüştü.
-Sorun yok, sonuçta beni kurtarmak için yaptın
-Hala arkadaşız değil mi, dedi Foxy dizlerine koyduğu kafasını bana çevirirken.
-Tabiki de arkadaşız. Eğer burda olmasaydın uyuşturucu satan kişiler tarafından kaçırılacaktım. Foxy dediğim şeye gülümsedi
-Bir dakika sen onlar uyuşturucu mu satıyor, dedi. Sesini yükseltmişti.
-Şşş, dedim ve olduğum yerden kalkıp ağzını kapattım
-Zen oğlaruğn uyujzuruğu jetesi oğduğunu neğdğn viliğoğsuğn, dedi. Evet bunu gerçekten dedi. Ona anlamaz bakışlar atınca ağzına koyduğum eli çekti ve tekrarladı
-Sen onların uyuşturucu çetesi olduğunu nerden biliyorsun
-Şey Springtrap'e gelen bir mesajda yazıyordu
-Springtrap'in mesajlarını mı okuyorsun, dedi bir yandan yüzünü buruşturarak
-Hayır, sadece o tuvaletteydi ve o mesaj gelince ben de kendime hakim olamadım, dedim gözlerimi kaçırarak. Bir süre bir sessizlik oldu. Bunu o bozdu
-Eğer onlar tehlikeli insanlarsa bugün evde kalman ne kadar güvenli olur, dedi.
-Sanırım hiç, dedim yere bakarak.
-Birinin evinde kalman daha iyi olur, dedi. Chicee'yi falan ara, dedi
-Zekice, dedim ve telefonumu çıkardım.
-Heyy
-Selam Chicee, şey merak ediyordum da bugün sizde kalabilir miyim?
-Anneme sormam lazım biraz bekle...Olmaz diyo
-Neden
-Şu aile yemeği zımbırtısı hala devam ediyo gibi bişe. 7 sülale bizim evde kalabileceğin yer yokmuş.