Bölüm 7

280 27 8
                                    

Uyandığımda bizim çadırdaydım. Sağ tarafımda Chicee sol tarafımda ise Chica vardı. Yattığım yerden doğruldum ve sırtımı esnettim. Çantamdan bugün giyeceğim kıyafetleri çıkardım. Üstümü değiştirdikten sonra çadırın odalarına baktım. Benim dışında Puppet uyanıktı, telefonuyla uğraşıyordu. Beni görünce

-Günaydın, dedi sessizce

-Günaydın, dedim ve çadırdan çıktım. Derin bir nefes aldım tekrar esnedim ve ellerimi belime koydum. Dışarda birkaç öğretmen ve dün akşamki ateşi yaktığımız yerde 2 öğrenci vardı. Öğretmenlerin yanına gittim

-Günaydın, dedim

-Günaydın Mangle, dedi müdürümüz. Eee Springtrap uyum sağlayabildi mi, dedi.

-Spring şey yani biraz soğuk davranıyo özellikle Foxy'ye ama-

-Spring ve Foxy üvey kardeş, dedi müdür

-Neağ, dedim şaşkınlığıma engel olamayarak karşımda müdür olduğunu hatırlayınca devam ettim

-Şey yani bu beni biraz şaşırttı

-Beni de şaşı- her neyse şimdi bunları konuşamayız Springtrap nerde, dedi

-Şimdi ona bakıcam yani aricam, dedim

-Dün gece film izlerken senin yanında görmüştüm, dedi müdür. Aman ama ben nerden bilirim sen git ara, dedi ve beni yanımdan kovdu. Eğer yanımda gördüyse çadırın arkasında olmalı düşüncesiyle çadırın arkasına yürüdüm. Biraz göz gezdirdikten sonra BENİM. BEYAZ. YUMUŞAK. TÜYLÜ. BATTANİYEMİ gördüm. Sinirli ve hızlı adımlarla oraya yöneldim ve battaniyemi çektim. Benim sonuçta diye düşünürken altından Spring çıktı.

-Spring, dedim sorar gibi

-Mangle, dedi sesi uykulu geliyodu saçları dağınıktı ve gözlerini açık değildi

-Neden burda yattım, dedim ve yanına bağdaş kurdum

-Yatacak yer yoktu, dedi

-Sana bizle kal demedim mi, dedim

-Dedin mi, dedi

-Demedim mi, dedim

-Dinlemedim, dedi. Gözlerimi devirdim

-Dün akşam filmi izlemeye gelmişsin, dedim ve kaşlarımı kaldırıp indirdim

-Belki, dedi

-Neyse sen kimle kalıyosun, dedim

-Nerde, dedi

-Hani otele gitcez falan ya, dedim

-Bilmem burdan tanıdığım yok, dedi

-Foxy?

-Asla, dedi hızla

-Üvey kar-

-Öyle deme, dedi sözümü bölerek

-Ama siz kar-

-Şşş, dedi ve elini dudağıma koydu. Senin nerden haberin var, dedi

-Müdür söyledi, dedim. Alt dudağını ısırdı be göz teması yapmayı bıraktı

-Başka bilen var mı, dedi

-Neden bu kadar sıkıntı ediyosun ki, dedim

-Mangle, dedi gözlerime bakarak. Sana anlatamayacağım sorunlarımız var, ben annem ve babası arasında, dedi biraz bekledikten sonra devam etti. Şimdi cevap ver başka bilen var mı

-Yok sanırım, dedim. Babası dediğin kimin babası, dedim

-Foxy, dedi. Oturduğu yerden kalktı. Bende onla birlikte kalktım

-Peki ya şimdi ne olacak, dedim

-Nasıl yani, dedi

-Kimle kalacaksın, yanlız mı

-Neden beni bu kadar umursuyosun, dedi. Bunu demesi her ne kadar beni şaşırtsada

-Yardım etmeye çalışıyorum. müdürümüzün bana söylediği gibi, dedim

-Yanlız başıma da idare edebilirim sadece bir lise en kötü ne olabilir ki, dedi ve yanımdan uzaklaştı. Beni böyle terslemesinden hoşlanmıyorum. Ona yardım etmek istiyorum ama izin vermiyo. Geçilemeyecek duvarları var falan diyormuşsun şimdi ne gülerdim, dedi iç sesim. Bunu söylemesi ile yüzümde bir gülümseme oluştu.

İç sesim ile olan derin konuşmayı müdürümüzün sesi böldü. İç sesimi bırakıp müdürün olduğu yere yöneldim

-Çocuklar gidip çantalarınızı toplayın 20 dakikaya çıkıyoruz, dedi. Demesi ile çadıra koşuşum bir oldu. Çantama gerekli gereksiz her şeyi tıkıştırdım ve çadırdan çıktım


-Mangle, dedi Bonnie. Yanında bizimkiler vardı. Onların yanına ilerledim.

-O zaman gece yarısında iniyoruz, dedi Freddy

-Nereye noluyo, dedim merakla

-Bu akşam gideceğimiz otelde bir parti var. Sen çadırdayken müdür gidemeyeceğimizi söyledi, dedi Puppet

-Ama biz çok akıllı ve uslu öğrenciler olduğumuz için gitmicez, dedi Chica imalı bir şekilde.

-Nasıl bir parti, dedim

-Otelin sahilindeki bir barda olacakmış bizi yaş sınırından almayabilirler ama sonuçta uzunuz, Bonnie

-Kendi adına konuş, dedi Chicee. Doğru Chicee gerçekten çok kısaydı.

-Doğru sen ve Mangle varsınız, dedi Foxy

-Hey ben o kadar kısa değilim bir kere, dedim. Şimdi laf neden bana atıldı ki? Hem bence ben o kadar da kısa değildim 165 olmak kısa olmak demek değildir. Tabi, dedi iç sesim.

-Ya neyse boşverin siz mekana girerken ortamızda saklanırsınız, dedi Freddy

-Mantıklı, dedi Chicee

-Çocuklar gidiyoruz, dedi müdürümüz.

Otobüse en son binen ben olmuştum. Tek Spring'in yanı boştu. Bende oraya yöneldim. oturacağım sırada Bonnie oraya geçti. Ona 'hayırdır kardeş' bakışımı attım. O da bana 'emir büyük yerden git boş yere otur' bakışını attı. Ona 'sonra hesap vereceksin' bakışımı attım ve Bonnie'nin kalktığı yere gittim. Chicee ve Foxy'nin ortasıydı. Götümü devirip oturduktan sonra çantamdan kulaklığımı çıkardım. Tam kulağıma takıcakken

-Terbiyesiz müdür konuşacak, dedi Chicee

-Örnek ördek, dedim

-Arkadaşlar yolumuz 3 saatlik, dedi Chicee ile birbirimize bakıp "Yuh" dedik

-Az önce de demiştim ama tekrar söylüyorum, bu akşamki partiye giden olursa ve eğer yakalarsam cezasını çok güzel çekecek. Anlaşıldı mı, dedi

-Evet, dedi bezmiş ve suskun öğrenciler. Bizim gruba bakınca onlar gülüyordu. Otobüs hareket etti ve bende kulaklıklarımı taktım gözlerimi kapattım ve kafamı Foxy'nin omzuna yasladım.





+5 VOTE PİLİZ

DEEP /springleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin