"Hızlı başlayan hazlar, hızlı son bulurlar. Ölümleri olur zaferleri. Öpüşürken yok olan ateş ve barut gibi."
Romeo ve Juliet(Perde. 11, sahne. VI)
Sanki yaptığı her şey, her haraket, her bakışına biraz daha bağlanıyordum ona. Kalbime pompalanan kanın hızı artıyor, her yerim karıncalanıyor gibiydi. Tabi karnımdaki kıpırtıları da unutmamak lazım. Her göz göze geldiğimiz an büyüleniyordum, sanki onun gülüşüyle gezegenler haraket ediyordu.
Springtrap dudaklarını benimkinden çektikten sonra sepeti sürmeye başladı. Sanki beni öpmemişte el sallamış gibi normal davranıyordu. Öpücüğün etkisiyle olduğum yerde gözlerim kapalı bir şekilde durdum. Ardından iç sesim bana ilerlememi söylediğimde haraket ettim. Sping'in arkasından yürümeye başladım. Yanından ya da önünden yürümeye utanıyordum açıkçası.
-Kaçıncı öpücüğümdü, dedi bana bakmayarak
-İki, dedim sessiz bir şekilde
-Hadi canım, İlk öpücüğünü ben mi aldım; dedi. Kafamla onu onayladım. Bana kısa bir bakış atıp sırıttı.
Edit: Bölümün yarısı silinmiş ancak kısaca anlatmak gerekirse proje çalışması için Mangle'ın evine gidiyorlar. Foxy ve Springtrap konuşurken Mangle onları duyuyor ve Spring'in onu Foxy'yi üzmek için kullandığını anlıyor. Ardından Springtrap'in telefonuna bir mesaj geliyor. "Malı getirmezsen kızı alırız"
Mangle bu mesajı görüyor ve Springtrap'in ona karşı olan hareketlerinin sadece Foxy'yi kıskandırmak için olduğunu düşünmeye başlıyor.