Yazdıklarımı okuyup kıymet verdiğiniz için çok teşekkür ederim.😊 Umarım bu bölümü de seversiniz. Düşüncelerinizi benle paylaşmayı unutmayın.🙏🏽💙
Saniyeler içinde aklımdan milyon tane şey geçti.
Ağlamaktan beynim aktı diye gözlerim de mi akmıştı acaba? Ondan mı yanlış odaya girdim?
Miyop olduğum doğruydu ama, gözlüklerim derecesi çok yüksek değildi. Bir gözüm 0,25 diğer gözüm 0,75'di. Gözlüksüz gayet rahat görebiliyordum yani.
Göremiyormuşsun demek ki Maviciğim.
Ah kim bilir kimin odasına girdim?
Belki adam sevgilisine sürpriz yapacaktı?
Belki de bir kadın, kocasına sürpriz yapacaktı.
Beni öpen şahısın cinsiyeti bile belli değil şu an.
Balayı odası falan mıydı burası?
Ama elimdeki kart her kapıyı açmazdı ki.
Ya da açar mıydı? Bir filmde izlemiştim oteldeki kartlarda sorun oluyordu her kart her kapıyı açıyordu. Herkes istediği odaya rahatça giriyordu.
Ama öyle olsa haberim olurdu herhalde.
Acaba ben doğru odaya girdim de, benim odama sapık mı girdi? Ama özellikle niye benim odam? Kim öpüyordu lan beni?!
Her kimse vantuzluyordu o kesin.
Bir dakika bir dakika bu parfüm kokusu ?
Bu koku çok tanıdık...
Can havliyle üstümdeki kazmayı ittim.
El yordamıyla ışığı buldum.
Yaklaştım ve yüzüne sağlam bir tokat geçirdim.
Bilin bakalım odamdaki sapık kim çıktı?
Saydırmaya başladım, sesim oldukça yüksek çıkıyordu.
"Gerizekalı mısın sen? Nöbetçi sapık mısın? Ne yaptığını zannediyorsun? Aklım çıktı be aklım! Başkasının odasına girdiğimi sandım. Dizlerimin bağı çözüldü. Elim ayağım titriyor senin yüzünden hayvan. Gerçi sana hayvan demek hayvanlara hakaret olur. Ay şimdi delireceğim!"
Eliyle ağzımı kapattı. Tabii ben saydırmaya devam ediyordum.
Yumuşacık bir ses tonuyla,
"Çok özledim seni. Dayanamadım... Özür dilerim." diye karşılık verdi.
"Aa çok güzel. Özür dileyince, beni hadsizce öptüğünü falan hepsini unuttum. Ne güzel dünya be."
Yüzüme baktı.
"Seni korkuttuğum için özür diliyorum, öptüğüm için değil."
Sinirle yüzüne baktım.
"Dudaklarında başka kadının izi varken beni öpemezsin. Şimdi defol git odamdan."
İki-üç adım attı ve yanıma yaklaştı.
Kafamı çevirdim.
"Çekil şurdan Gurur!"
Gözlerimin içine baktı. O yumuşacık ses tonuyla konuştu.
"Zannediyorsun ki, bu gece sadece senin için zor. Benim canımın nasıl yandığını biliyor musun? Sensiz günlerimin nasıl geçtiğini biliyor musun? Gittiğin günden beri ne halde olduğumu biliyor musun? Ben senden hiç vazgeçmedim Mavi. Ben seni hiç..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi'nin Gurur tonu (TAMAMLANDI)
General FictionAşk başıma geldiğinde, anlayamamaktan korkardım hep. Ya anlayamazsam, ya elimden kaçırırsam bu fırsatı diye. Çok gördüm çevremde, "Aslında o gerçek aşkmış ama anlamamışım, elimden kaçırmışım, kıymetini bilememişim." diye anlatanları. Ya ben de kıyme...