Mavi'nin Gurur tonu (TAMAMLANDI)

"Sana başkasının dokunmasına dayanamam."

Herkese merhaba! :) Yazdığım en uzun bölümle karşınızdayım. Bu bölümü, yollarda, bütünlemeyi beklerken, takside, otobüste, havaalanı yolunda ve uçakta yazdım.😂  Umarım beklediğinize değer, bölümü seversiniz. Vereceğiniz her bir oy ve yorum benim için çok önemli. Bol bol yorum bekliyorum.🙏🏽💙
Medyadaki çiçek Mavi'yle kimden geldi acaba? Tahminleri alayım.😂

1 GÜN SONRA

Tüm enerjisiyle, Ferhan odamın kapısından içeri girdi. Üstünde vizon streç bir elbise, boynunda şahane bir gerdanlık, sol parmağındaki tamturunun arkasında pırlanta tektaşı, sağ elinde şahane bir klasik yüzük vardı.

"Ben geldiiimmmmm."

Ayağa kalktım. Sarıldım.

"Hoş geldin Ferom. Bu ne güzellik böyle? Takmış takıştırmışsın."

Kahkülünü eliyle düzeltti.

"Bugün Firdevs Yöreoğlu gibi uyandım Mavişim. Dedim ki, kendi kendime "Bırak insanlar mücevherlerimizi konuşsun."

Kahkaha attım.

"Sen yine Aşk-ı Memnu'yu baştan mı izliyorsun?"

Omuz silkti.

"Tekrarlarını veriyorlar ne yapayım?"

Elbisesine doğru baktım.

"Sen niye böyle giyindin düğüne mi gidiyorsun?"

Sağ kaşını kaldırdı.

"Canım biz buna gündüz şıklığı diyoruz. Sana da tavsiye ederim. Mesela şu maviş gözlerinin altına siyah bir kalem çeksen, şu dalgalı saçlarına bir düz fön çektirsen, tepeden toplamak yerine... En azından insanlık için küçük, bizim için büyük bir adım olurdu. O kadar alışveriş yaptım hâlâ kot tişört geziyorsun."

Sanki Ferhan bunları hiç söylememiş gibi

"Kahve içer misin?" diye sordum.

"Aman sen beni hiç dinleme. Hadi neyse kahve söyle."

Ceyda'yı arayıp, bize iki sade Türk kahvesi getirmesini söyledim.
O arada kapı çaldı, Ceyda elinde, etrafı papatyayla çevrili bir buket mavi gülle geldi.
Tebessüm ettim.

"Biz kahve söylemiştik ama?"

Ceyda tebessüm ederek başını salladı.

"Bu size geldi."

Yaklaşıp, buketi masama bıraktı.

"Dur  tahmin edeyim, kesin kart yok içinde." dedim.

Kafasını salladı.

Eğer içinde kart yoksa, sadece mavi gül varsa, ya da mavi gülle papatya varsa bunu Gurur yollamış demekti.

"Ceydacığım sen bir tane vazo bul bana." dedim.

Ceyda önce vazoyu getirdi, sonra da kahveleri.
Ferhan kahvesinden bir yudum aldı.
Tebessüm ederek konuştu.

"Gurur sana çiçek yollamış he. Bu buketi zaten nerede görsem tanırım. Arayıp  teşekkür et bari."
Alt dudağımı hafifçe büzdüm.

"Öyle mi diyorsun?"

Ferhan ciddiyetle konuştu.

"Herhalde kızım yabani misin sen?"

Ferhan'ın yüzüne sevimsiz bir bakış attıktan sonra,  "Aman iyi be tamam." dedim ve Gurur'u aradım.

"Hoparlöre al ben de duyacağım ne konuştuğunuzu." dedi Ferhan.