Herkese merhaba. :) Çok heyecanlıyım ve çuvallamaktan acayip korkuyorum. İlk defa bir hikaye yazacağım. İlk bölümden bir kısım paylaşarak tanıtım yapmak istedim sizlere. Umarım beni yalnız bırakmaz ve okuduklarınızdan keyif alırsınız.❤️
Aşk başıma geldiğinde, anlayamamaktan korkardım hep. Ya anlayamazsam, ya elimden kaçırırsam bu fırsatı diye? Çok gördüm çevremde, "Aslında o gerçek aşkmış ama anlamamışım, elimden kaçırmışım, kıymetini bilememişim." diye anlatanları. Ya ben de kıymetini bilemezsem aşkın diye korktum hep. Herkese nasip olmayan bu duygu, benim başıma da gelir mi diye de çok bekledim. Geldi... Ve anladım ki, aşk gelip seni bulduğunda; o duyguyu fark ediyorsun. Diğerlerinden çok farklı bir his çünkü o. Hiçbir şey yapmana gerek yok. Geride kalan bütün zamanımı, ömrümü, tek bir adamla geçirmek istediğimde gerçekten aşık olduğumu anladım işte.
Küçüklüğümden beri evlilik hayalleri kuran kızlardan olmamıştım hiçbir zaman. Ta ki, Gurur'a olan hislerimden emin olana kadar. O an, hayatımın geri kalan kısmını onun eşi, karısı, sevdiği kadın olarak geçirmek istediğimi anladım. Ama o anlamamış galiba. Gitti, başkasının eşi oldu...
💙
Bir el dokundu omzuma. Kafamı çevirdim, damatlığının ceketini çıkarttı, omzuma koydu, yanıma oturdu. Yüzüne hiç bakmadım. Denize doğru bakıp, tutamadığım gözyaşlarımla kavga etmekle meşguldüm. Birinin yanında ağlamaktan nefret ederdim ve şu durumda da yanında ağlamak isteyeceğim en son kişi yanımda oturan kazmaydı. Gözyaşlarım akmaya devam ederken, kızları iyi ki dinlemişim de, profesyonel makyaj yaptırmışım diye düşündüm. O kadar ağlamama rağmen, makyajım zerre akmamıştı. Kaç dakika geçti öyle bilmiyorum ama, hastası olduğum; sabaha kadar konuşsa dinlerim dediğim o şahane ses tonuyla, sessizliğimiz bölündü.
"Bu gece, burda bizim düğünümüz olabilirdi. Bembeyaz gelinliğinle karşımda olabilirdin, ben de dünyanın en mutlu adamı olabilirdim. Biliyorsun değil mi?"
Sesimi çıkartmadım. Devam etti.
"Zamanı geriye alıp, o gece orda olmamak için, seni kaybetmemek için nelerimi vermezdim. Ama yemin ederim hiçbir şey için geç değil."
Elini uzattı ve devam etti:
"Sana yalvarırım gel benimle. Her şeyi geride bırakıp, gidelim burdan. "
Acıyla kahkaha attım. Gözyaşlarımı sildim. Denize bakan yüzümü, yüzüne çevirdim.
Ah o gözler... 1 koca yıldır görmediğim o zeytin gözler. Topla kendini Mavi Hanım! Sakın o yüzündeki öfkeyi bozma sakın! Allah'tan okulda tiyatro kulübündeydim de, az buçuk rol kesmeyi öğrenmiştim.
"Zaten hayatımın en zor gecesini yaşıyorum, kalbim bin parçaya bölünmüş, senin pişmanlık zırvalıklarını dinleyecek değilim."
Aslında bunları içimden geçirdiğimi ümit ediyordum. Söylemek istediğim sadece "Senin pişmanlık zırvalıklarını dinleyecek değilim." olacaktı, olmamıştı.
Tebessümle yüzüme baktı."Eğer bu hayatının en zor gecesiyse, hâlâ bir ümidim var demektir."
"İnsanın eski sevgilisinin düğününe katılması çok da kolay bir şey değil. İnkar edecek değilim. Ama sadece o kadar."
Eli hâlâ havada duruyordu.
"Yapma Mavi'm. Hadi her şeyi bırakıp gidelim. Yemin ederim bana bir şans daha verirsen... "
Cümlenin devamını getirmesine izin vermedim. Ayağa kalktım, ceketi omzumdan attım.
"Karının yanına git Gurur."
Arkamı döndüm ve gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi'nin Gurur tonu (TAMAMLANDI)
Fiksi UmumAşk başıma geldiğinde, anlayamamaktan korkardım hep. Ya anlayamazsam, ya elimden kaçırırsam bu fırsatı diye. Çok gördüm çevremde, "Aslında o gerçek aşkmış ama anlamamışım, elimden kaçırmışım, kıymetini bilememişim." diye anlatanları. Ya ben de kıyme...