Hissettiği sert tekme ile gözlerini açan genç kadın elini gülümseyerek karnının üzerine koydu. Güne bebeğinin minik tekmesiyle uyanmak Lillianna için tarifi mümkün olmayan bir mutluluktu. Minik bebek her sabah annesini aynı saatte küçük bir tekme ile uyandırıyor gün boyunca rahat bırakmıyordu.
Artık iyice büyüyen karnı yüzünden hareketleri kısıtlanan Lillianna bütün gününü eli karnında bebeği ile konuşarak geçiriyordu. Fakat bugün dışarı çıkıp bahçede dolaşma istiyordu. Havaların uzun süredir bozuk olması genç kadının içeriye saplanıp kalmasına neden olmuş canını çok sıkmıştı. Bugün hiç bir kuvvet onu içeride tutamazdı. Yağmur yağır olsa bilse eline şemsiyesini alacaktı fakat yine de o kapıdan dışarı çıkacaktı. Yatağının yanında asılı duran ipe uzanarak çekti. Uzaklardan yankılanan zil sesini duyduğunda kısa sürede odasına birinin geleceğini biliyordu. Kendi başına yataktan kalmak için uzun bir uğraş vermesi gerekiyordu ki bu içinde bulunmak istemediği bir durumdu. İrileşen vücudu ile yatağın içinde yuvarlanmak en son istediği şeydi. Kısa bir süre sonra odasının kapısı çalınmış ve Misha izin isteyerek içeri girmişti.
-"Tanrım, Misha! Bir an için hiç gelmeyeceğini düşündüm. Lütfen kalkmama yardım eder misin?"
Genç kız hızlıca Lillianna'nın yanına gitmiş ve ellerini uzatarak hanımının doğrulmasına yardımcı olmuştu.
-"Eğer bu kadar büyüyeceğimi bilseydim aşerdiğim her şeyi yemezdim." diyerek gülen Lillianna ayaklarını yataktan sarkıtmış ayağa kalkmaya çalışıyordu.
-"Siz hala çok güzelsiniz leydim."
-"Teşekkür ederim Misha. Bu halimi bir kişinin beğendiğini bilmek iyi hissettirdi."
Saygıyla başını eğen genç kız hızlıca Lillianna'nın giyinmesine yardımcı olmuş onun aşağı inmesine yardım etmişti. Kahvaltının çoktan hazırlandığını gören Lillianna yine ağır adımlarla masaya yaklaşmış aynı yavaşlıkla sandalyeye oturarak servisin yapılmasını buyurmuştu. Daisy'nin yukarıda bakıcısı ile birlikte olduğunun haberini veren genç hizmetliye teşekkür ederek kahvaltısını rahatlıkla yapmıştı. Kahvaltısı bittiğinde masadan kalkarak büyük salonda ki iki kişilik divanlardan birine yöneldi. Sandalye de oturmak genç kadını baya zorlamaya başlamıştı şu sıralar. Son zamanlarda belinde hissettiği ağrılar oturduğu yerde uzun süre kalmasına engel olmaya başlamıştı. Ayağa kalkıp belini rahatlatması gerekiyordu böyle durumlarda. Yine aynısı olmuş kahvaltısını bitirene kadar zor dayanmıştı. Odanın diğer ucunda bulunan divana yürürken bir yandan da belini ovalıyordu. Sonunda divana ulaşmış ve mutlulukla yumuşak minderlerin üzerine oturmuştu. Uzandı demek daha doğru olurdu çünkü dik oturamayacak kadar canı yanıyordu.
Belinin ağrısının biraz olsun hafiflemesini beklerken Misha kucağında Daisy ile içeri girmişti. Genç kadın kendisine gelenleri gördüğünde kollarını açarak kızının kendisine ulaşmasını bekledi yüzünde kocaman bir gülümseme ile. Küçük kız da annesini gördüğünde kollarını ileri doğru uzatarak ona gitmek istediğini belirtmiş neşeli gülücüklerini etrafına saçmaya başlamıştı. Misha hızlı adımlarla Lillianna'nın yanına gelmiş ve küçük leydiyi hanımının kucağına dikkatli bir şekilde bırakmıştı. Lillianna kucağına aldığı kızını zorlansa da göğsüne çekerek sıkıca sarıldı. Daisy artık büyümüştü fakat genç kadın için hala bir bebekten farksızdı. İlk adımlarını attığında yaşadığı sevinci hala hatırlıyordu ve onun için unutulamayacak şeylerin başında geliyordu. Küçük bebeği artık yürüyordu ve onunla anlaşılması güçte olsa sohbet edebiliyordu Lillianna. İlk kelimesinin baba olması ise genç kadının gece boyunca ağlamasına yetmişti. Sevdiği adam bunları asla duyamayacak, yaşayamayacak olsa da yukarılardan bir yerlerden kendilerini izlediğini biliyordu Lillianna.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Sevebilir Misin?
Historical FictionSevdiği adamdan vazgeçerek ülkesini terk eden genç bir kız... Yaptığı hatayı, onun için en değerli şeyi kaybettiğinde anlayan genç bir adam... İki aşık kalp, ama birinin diğerinden haberi yok. Lord William Campbell ve Leydi Lillianna Wilson'un kaçıp...