17

6.7K 433 38
                                    

(Yıldızlı kelimeler en sonunda .))


Yüzünde hissettiği rahatsız edici dokunuşlardan kurtulabilmek için başını sağa sola sallayan genç adam kulağının yanında duyduğu vızıldamayla hafifçe gözlerini araladı. Bu ülkede sevmediği şeylerden biride sineklerdi. Yerel halkın yadırgamadığı bu küçük yaratıklar William'ı açıkta bırakılmış et olarak görüyorlardı. Yattığı yerden derin bir nefes vererek kalktı ve yatağın çevresine sözde sineklerden korunmak için asılan tüle baktı. Yer yer delikleri olan ince tülden içeri giren küçük hayvanlar uyuyan ya da uyumaya çalışan genç adamın üzerine üşüşmüşlerdi.

Yatağın başında duran bastondan destek alarak ayağa kalktı William. Üç aydır buradaydı ve sağlığını geri kazanmaya çalışıyordu. İnce tülü aralayarak yataktan uzaklaştı. Balkon olan tarafa doğru topallayarak yürüdüğünde dışarıdan sesler duydu. Sargılar içinde ki ayağını sürüyerek ve bastonunu destek olarak kullanarak seslere yürüdü. Malik ve kaldığı evdeki genç kızın sohbet ettiğini gördüğünde yüzünde istemsizce bir gülümseme belirdi. Malik'in bu kızdan hoşlandığı gözlerinden anlaşılıyordu ve genç adam bunu fark ettiğinde kalbinde engelleyemediği bir acı hissetti. Kalbinin ağrısını görmezden gelmeye çalışarak kapısı olmayan direk balkona açılan boşluğa ilerledi.

-"Malik!" diye seslendi dışarı çıktığında.

Genç uşak, yerden çok yüksek olmayan balkonda oturan geç kızın yanından ayrılarak hızlıca William'ın önüne geldi. Elinde ki bastondan destek alarak dikilmeye çalışan efendisi çatık kaşlarıyla kendisine bakıyordu.

-"Geminin ne zaman hazır olacağını öğrendin mi?"

-"Evet lordum. Yarın şafakla beraber yelken açacaklar."

Genç adam duyduklarından memnun kalmış bir ifadeyle başını salladı. Gözlerini kendilerine dikkatle bakan genç kıza çevirip tekrar Malik'e döndü.

-"Bize bir araba bul ve götürmek istediğin şeyleri hazırla. Bu akşam limanda olmak istiyorum." demiş ve arkasını dönmüştü genç adam. Fakat Malik'in kendisine cevap vermediğini fark ettiğinde tekrar ona döndü.

Adamı kararsız gözlerle bir ona bir de kıza bakıyordu.

-"Ne oldu?" diye sordu en sonunda William.

-"Lordum..."

William, devam etmesini beklemiş ama Malik'in kelimeleri toparlamakta zorlandığını anlamıştı. Ağırlığını sol tarafına verdi ve bastonundan destek alarak dikilmeye devam etti.

-"Seni bekliyorum Malik." derken William'ın sesindeki sabırsızlık net bir şekilde duyuluyordu.

-"Efendim, o, yani İla. Onunda bizimle gelmesini istiyorum."

Genç adam gözlerini elinde sepetle dikilen kıza çevirdiğinde onun esmer yüzünde çok belli olmayan bir kızarıklıkla Malik'e baktığını gördü. Bakışlarını tekrar uşağına çevirdi.

-"Peki, o gelmek istiyor mu?"

-"Evet efendim."

William tekrar kıza baktı emin olabilmek için. Yanlarında fazladan birini götüreceklerse eğer gerçekten istekli olması gerekiyordu bu uzun yolculuk için. En sonunda dik bakışlarını genç kızın üzerinden çekerek arkasını döndü.

-"Pekâlâ, gelsin. Fakat tek bir şikâyet duyarsam ikinizi de denize atarım bilesin. Şimdi hemen hazırlıklara başla. Burada gereğinden fazla vakit geçirdik. Artık geri dönmeliyiz." demiş ve ağır aksak adımlarla içeride ki yatağa ilerlemişti.

Beni Sevebilir Misin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin