Multi:Boran'ın söylediği şarkı
"Hani kızardın ya bana uyumadığım için.
Yazarken bunları hatırlamaktan bıktım.
Meraklanma artık rahat olsun için.
Sen gideli aylar olmuş ben bi kaç günü uyanıktım."
Şarkıyı bitirdiğimde ardından gelen alkış sesiyle gülümsedim.
"Bakın işte aynı ben. Kimin yeğeni işte."
Tolga kendini benimle övdüğünde gülümsemem büyüdü.
"Bu akşam benimle şarkı söyleyen herkese teşekkür ederim." Dedikten sonra kucağımdaki gitarı indirip kılıfına yerleştirdim. Sonra sahneden inip Cihan'a gitarı uzattım. Kerem bana elini kaldırarak baktığında ona kaşlarımı kaldırdım.
"Ne duruyorsun oğlum çaksana."
Dediğinde avucuna bir beşlik çaktım.
"Yeğenlerin en bülbül seslisi?"
Tolga bunu dediğinde tezgahtaki enerji içeceğini yudumlamayı bıraktım. Bana yavşaması beni bitiriyordu,ses tonundan bana bir şeyler yaptıracağı anlaşılıyordu.
"Efendim amca?"
Dediğimde gülümsedi.
"Şu boş şişeleri çıkartsana?"
Çıkartsana derken işaret parmağını yukarıya doğru kaldırdı.
Yüzümdeki ifadeyi gördüğünde bana tiksinircesine bir bakış bahşetti, sonra elini cebine attı ve bir ellilik çıkarttı. Parayı aldıktan sonra boş şişelerin olduğu koliyi kucakladım."Heyt be! Herkül bu çocuk Herkül!"
Çatıya çıkan merdivenleri tırmanırken arkamdan söylenmelerini duyuyordum.
"Kerem bu çocuk kime çekti böyle? Allah'a şükür sende bende bu kadar paragöz değiliz. Kesin Adnan'dan aldı bu huyları."
"Valla Adnan'ı bilmem ama sende de paragözlülük var Tolga."
Onların tartışmalarını dinlerken çatıya ulaştım ve kucağımdaki koliyi diğer boşların yanına bıraktım. Gecenin ayaz havası tenimi dondursa da aşağıya inmemeyi düşündüm. Her zamanki gibi binanın ön kısmına doğru yürüdüm. Aşağıya baktığımda İzmir'in kalabalık sokağında gözlerimi gezdirdim. Sonra çatısında bulunduğum apartmana baktım.Hangi deli on katlı bir binayı bar,benzeri bir şeye dönüştürürdü ki?
O kişiler benim amcalarımdı.
Bu ve birkaç apartman dedemden onlara kalmıştı, babam en katlı apartmanı amcalarıma verince bu iki deli adam kafa kafaya vermiş burayı bu hale getirmişti. Bana ilk canlı müzik yap dedikleri zamanı hala dün gibi hatırlıyorum. Gitar çalmayı on yaşımda bana Kerem öğretmişti ve müziğe karşı inanılmaz bir ilgi hissediyordum. Ta ki babam bana müzik karın doyurmaz diyene kadar.
Şarkı söylemeyi hiç bırakmadım. Sadece ara verdim ve mimarlık fakültesini bitirdim. Babam beni muhtemelen şirkete almayı planlıyordu ama ben planlarını bozup amcamlarla İzmir'e geldim ve hayallerimi gerçekleştirmeye başladım. Neredeyse yirmi altı yaşındayım ama babam beni kontrol etmeye çalışıyordu. Bu yüzden onunla görüşmezdik. Başımı gökyüzüne çevirdiğimde bu gece dolunay olduğunu gördüm. Arkamı dönüp getirdiğim kolinin içinde dolu şişe var mı diye bakındım. Ay ışığının altında bana göz kırpan dolu bira şişesini gördüğümde gülümsedim. Tolga benim burada içmeyi sevdiğimi bilirdi. Her ne kadar manyak olsalar da o iki adamın benim amcam olduğuna çok mutluydum. Bira şişesini açıp yudumlarken yine binanın ön kısmına doğru yürüdüm ve ucuna oturdum.
Ayaklarımı kalabalık sokağa doğru sarkıttım. Bu özgürlük hissi bambaşkaydı. Gülümsedikten sonra biramı dudaklarıma götürdüm ve o an onu gördüm.
Karşıdaki binanın çatısında yoga yapan kızı.
Evet doğru okudunuz yoga. Bende ilk başta dans ettiğini sanmıştım ama Kerem amcamın eskilerinden bir tanesi yogayla çok ilgilenirdi ve onu birkaç hareket yaparken görmüştüm. Karşıdaki kız da aynı hareketleri yapmaya başladığında bakışlarımı bira şişesine çevirdim.
Acaba amcam madde mi katmıştı?
Şişeyi elimden bırakıp ellerimle gözlerimi ovuşturdum ve tekrar karşıya baktım. Hala orada güzel vücudu ile yoga yapıyordu. Saatin gece yarısını geçtiğinden emindim. Hangi insan gece yarısı yoga yapardı ki?
Sonra binaların arasında fazla mesafe olmadığına ilk kez bu kadar sevindim ve onu incelemeye başladım. Saçlarını topuz yapmıştı. Ay ışığı onun arkasından vurduğu için tipini ve giydiklerini göremiyordum. Karşımda sadece simsiyah bir siluet vardı. Bedenini kullanışına,hareketlerine hayran kalarak onu izlerken biramı yudumlamaya devam ettim.
"Boran yeğen kalk artık?"
Kolumda hissettiğim acıyla gözlerimi araladım.
"Ben bu çocuğu döverim Tolga."
Güneş ışığı gözlerimi rahatsız etmesi ve başımdaki ağrı yüzünden yüzümü buruşturdum.
"Şşş. Sana diyoruz lan."
Elimi başıma götürdüm.
"Amca ne oldu ya?"
Derken bir yandan kalkmaya çalıştım. Birden ayaklarım boğluğa değdiğinde iki amcam da beni kolumdan tuttu.
"Kerem hadi şunu bir arkaya çekelim."
Ben ne olduğunu anlayamadan bedenimi arkaya doğru çektiler ve bütün vücudumun uyuştuğunu o zaman anladım. Dayak yemişim gibi her yerim sızlıyordu.
"Ulan Boran karşıdaki kız bize haber vermeden önce ya sen ters bir hareket yapsaydın? Yeminle esnaf tükürüğü gibi yapışırdın yere. Hangi akılla burada uyursun?"
Tolga bana bunu söylediğinde ona çevirdim başımı.
"Hangi kız?"
Dediğimde Kerem başıma vurdu.
"Ulan biz sen ölecektin diyoruz sen hala karı kız derdindesin. Bu kadar ölmek istiyorsan söyle be oğlum."
Yavaşça yerden kalktım. Tolga elimdeki bira şişesini aldı.
"Gerçekten size o mu haber verdi?"
Dediğimde ikisi de birbirine baktılar.
"O dediğin kim yeğen?"
Tolga'nın sorusunu görmezden gelip karşıdaki binaya baktım. En üst dairenin camından bize bakan bir çift okyanus gördüğümde yanımdaki iki adamı takmayarak tekrar binanın ön kısmına yürüdüm. Tanrım gözleri buradan bile parlıyordu. Tekrar yürümeye devam ettiğimde ayağım boşluğa düştü. Aşağıya düşmeden son anda Kerem beni boyumdan tutup tekrardan geriye doğru çekerken ben hala o güzelliğe bakıyordum. Gözlerindeki endişe parıltılarında takılı kalmıştım.
"Ulan Tolga tutma beni bunun dayağa ihtiyacı var."
Dedikten sonra Kerem bana vurmaya başladı. Ondan kaçarken bütün çatıyı turluyordum.
"Amca bir dur! Şiddetin zamanı değil sonra döversin beni?"
Dediğimde Tolga Keremi tuttu.
"Abi dur elini kana bulama."
Kerem beni kovalamayı bıraktığında karşı binaya baktım.
O kız gülümsedi.
Bindik bi alamete gidiyoz kıyamete, daha önce de dediğim gibi bunlar alışma süreci olduğu için biraz sıkıcı gelebilir. Ama ilerki bölümlerde öyle olmaz umarım ❤
Bu arada Tolga rolünde Onur Saylak Kerem rolünde ise Ozan Güven'i düşünüyorum. İsterseniz kendiniz de hayal edebilirsiniz. Sizi seviyorum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Şey Senin Uğruna #MirBor #Miran
Fanfiction❝Bilmiyordum. Onu gördüğüm gece onun farklı olduğunu anlamıştım. Bu kadar ben olabileceğini, bu kadar derinime inebileceğini bilmiyordum.❞ 16/06/2017 Küfür içerir! Kapak tasarımı: Berenimou