21. Bölüm

1.1K 68 16
                                    

Kerem elindeki şişeyi daha kuvvetli bir şekilde masaya bıraktı. Karşısında on senesini verdiği bir kadın vardı. Dün de gelmişti bara ve Kerem acınası bir halde onu uzaktan izlemişti. Kolay değildi yaşadıkları. Belki kadının yalnız olması şuan onu teselli eden tek şeydi. Bir yandan da etrafa bakınıp birisi ona bakıyor mu diye insanları gözetliyordu. Kadın hala çok güzeldi. O on seneden sonra zaten Kerem bir daha hiçbir kadına elini sürmemişti. İyi ki de sürmemişti çünkü kadın hala onun hatıralarındaki gibi masumdu. Kadehini kavrayışı, yavaşça içkinin dudaklarına ve oradan da boğazına inişi Kerem'in nefesini kesiyordu. Evet geçmişte iki tarafında yaptığı hatalar vardı. Ve maalesef ki hiçbiri geri alınamazdı. Ama dedi Kerem.

Benimle yeni hatalar yapamaz mı?

Karşısındaki kadına olan özlemi o kadar fazlaydı ki hatalarıyla şuan gelse kabul ederdi. Birden hafif çakırkeyif kafası onu etkisi altına aldı ve kadının masasına doğru paytak adımlarıyla yürüdü. Ne kaybedecekti bundan sonra? Zaten yeterince zaman kaybetmedi mi? Kadının masasındaki sandalyelerden birini çekti ve elindeki bira şişesini masaya koydu. Kadın sadece Kerem'e baktı. Kadın sarhoş olmamıştı ama hayal gördüğünü düşündü.

"Naber Aslı?"

Kerem nasıl bunları yaptığını bilmiyordu. İlk defa kafası güzel olduğu için sevindi. 

-------------------------

Kadın banyoda vücuduna bakarken yine kızarmaya başladı. Dün adamı resmen onunla yatması için zorlamıştı. Pişman mıydı? Biraz. Adamın bu kadar vahşi olabileceğini bilmiyordu. Ama kesinlikle dün geceyi tekrar yaşamak isterdi. Duşunu alıp lavabodan çıktı ve yatağında uyuyan sevgilisine baktı. Kedi diye sevmişti, kaplan çıkmıştı. 

"Boran sevgilim hadi kalk." 

Saçlarını okşadıktan sonra adamın yanağına sulu bir öpücük bıraktı. Adam gözlerini araladı ve kadına baktı. Yatakta dikleşti ve kadının dudağına bir buse bıraktı. 

"Ben hala inanamıyorum."

Dediğinde kadın dudaklarını ısırdı. Neyden bahsettiğini anlamıştı da bunu konuşmasa olmaz mıydı? 

"Hadi kalk da duşa gir bende kahvaltı hazırlayacağım." 

Dediğinde adamın yüzü düştü. 

"Ne oldu?"

Kadın bunu sorarken adamın yüzünü ellerinin arasına aldı. 

"Ben beraber duş alırız diye düşünmüştüm." 

-------------------

Kubilay bana sırıtarak ağzındaki peyniri yerken derin bir nefes aldım ve sakinleşmeye çalıştım.

"Pınar sevgiline sahip çık yoksa döveceğim."

Dediğimde Pınar Kubilay'ın koluna vurup kulağına bir şeyler söyledi. Miray elinde çayla geldiğinde gülümsedim yanımdaki sandalyeye oturup başını göğsüme koyduğunda gülümsemem büyüdü ve saçlarına öpücükler bıraktım.

"Düğün ne zaman kuzi?"

Kubilay'ın sesiyle yüzümdeki gülümseme soldu. 

"Lan puşt!"

Sandalyeden kalkacakken Miray beni durdurdu. 

"Boş ver onu." 

Dediğinde Kubilay bana dilini çıkarttı. 

Her Şey Senin Uğruna #MirBor #MiranHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin