Her Şey Senin Uğruna #MirBor #Miran

20. Bölüm

"Boran vallahi düşündüğün gibi değil."

Kadın dakikalarca adama dil döküyordu. O taşı gördükten sonra adam içeriye girmeye kalkışmıştı ama kadın onu salona sürüklemişti. Koltuklarda otururken derin bir nefes alıp sözlerine devam etti.

"Ya sırıtıp durma! Ben o kadar cinsel hayat önemseyen biri değilim! Hep annem yüzünden. Dedim ki küçük bir tane gönder. Evde bulunsun ama o kocaman göndermiş. Bir de diyor ki bana etkisi daha şid-"

Pot kırdığını anladığında daha da utandı. Ellerini yüzüne bastırdı ve o an yerin dibine girmek istedi. 

"Tamam inandım sana."

Adamın sesini duyduğunda parmaklarını hafifçe araladı ve adamın surat ifadesine baktı. Gene baştan çıkarıcı gülümsemesini gördüğünde dudağını ısırdı ve parmaklarını yeniden birleştirdi. Yüzü hala kapıyken sorusunu sordu. 

"Kubilay ayıldıktan sonra hemen gidecek miyiz?"

Dediğinde adamın ellerini ellerinde hissetti. Tanıdık bir elektrik akımı vücuduna yayılırken adam ellerini yüzünden çekti. 

"Bilmem gidelim mi?"

Dediğinde kadın dudaklarını yaladı. Özel zamanında olduğu için yeterinde hormonlarını kontrol edemiyordu bir de adam inadına ona sırnaşıyordu. Bekle diye geçirdi içinden. Bir gece sonra nasıl kıvrandıracağım seni.

"Gitmeyelim ben çok özledim buraları. Hem Smryna beni özledi." 

Kadın bunları söylediğinde adam daha da gülümsedi ve koltukta kadına sokuldu. Kadın ilk sarılmak istemese de adamın kokusuna karşı koyamayacağını anladığında başını göğsüne koydu. Adam kollarını kadının bedenine doladı ve saçlarını kokladı. 

"Tamam kalalım." 

-------------------------

Mutfağının kapısına yaslanıp Miray'ı izlemeye başladım. Pınar'la beraber akşam yemeği hazırlıyordu. Yüzümde istemsizce bir gülümseme vardı. Onu kendi evimizde çocuklarımızla beraber pasta falan yaparken hayal ediyordum. Telefonum yine çaldığında gülümsemem bozuldu ve telefonumun ekranına baktım. Gene Tolga'nın aradığını gördüğümde gözlerimi devirdim ve cevapladıktan sonra telefonu kulağıma yasladım. 

"Boran Kubilay iyi dimi?"

"İyi amca. Neden bunu on üçüncü kez sormak için arıyorsun?" 

"Sırf onun için aramadım eşşek sıpası. Baba yüreği bu sen anlamazsın." 

Gözlerim yemeği karıştıran Miray'a kaydı. Kim bilir belki anlardım? 

"Kerem çok kötü."

Dediğinde kapıya yaslanmayı bıraktım.

"Neden?"

"Of sorma. Eski sevgilisini görmüş şu yogacı olan var ya. Heh onu işte. Kadın hala görmedi bunu bu tezgaha yapışmış içiyor." 

Dudaklarımı büktüm. 

"İsmi neydi kadının?" 

"Aman garip bir şeydi. Sevmem zaten kendisini. Şey Aslı'ydı." 

Dediğinde onayladım ve telefonu kapattım. Kadınlar çok tehlikeli varlıklar. Kerem Kuzum gibi birisini bile yerle bir edebiliyorlardı.