6. Bölüm

1.1K 86 39
                                    

Arkamı döndüm.

"Amca?" 

Kerem elindeki şişeyi kaldırıp bana gülümsedi. 

"Bu gece içmen gereken tek gece evlat. Gel beraber içelim."

Ona garip bakışlar atarken oturduğu taburenin karşısına oturdum. 

"Bu gün ayın kaçı Boran?"

Yutkundum. Hasta olduğum için tamamen unutmuştum. 

"Yirmi biri amca."

Sarhoşluğun verdiği rahatlıkla gülümsemeye başladı. 

"Bu gün Zeynep'in yıl dönümü." 

Elindeki şişeyi alıp kafama diktim. Alkol hastalıklı boğazımı yaksa da iyi gelmişti. 

"Sana sen ilk doğduğunda ki halini anlattım mı hiç?"

Başımı iki yana salladım. 

"Anlatayım o zaman. Adnan yani baban o zaman yurt dışındaydı. Senin doğmana daha bir ay vardı. O zamanlar İstanbul'dayız bir vapurla Kadıköy'e gideceğiz. Annen,ben, Tolga ve Zehra (Zehra Tolga'nın eşi.) Neyse gittik Beşiktaş'a vapur bekliyoruz. Annen denizi çok severdi, hatta deniz değil komple maviyi kapsayan her şeyi severdi. Tam vapura bineceğiz sancısı tuttu. Sen de ne inatçıymışsın Boran tutturdun doğucam ben diye. Annen birden sancılanınca nasıl yaptığımı bilmiyorum arabaya bindirdim onu doğru hastaneye. Yolda annenin kanaması başladı." 

Elindeki şişeden büyük bir yudum aldı. 

"Gittik hastaneye hemen yoğun bakıma aldılar onu. Dediler AB negatif kan lazım. Biz de hepimiz 0 rh pozitifiz. Aradık aradık bulamıyoruz kanı sonunda ne dediler biliyor musun?"

Gözlerim dolmaya başlarken başımı iki yana salladım. 

"Onu kaybettik dediler."

Elimdeki şişeyi tekrar başıma diktim. 

"B-bana..."

Amcam kekelediğinde dolmuş gözlerimi tutmaya çalıştım. Ama o çoktan ağlamıştı. 

"A-arabada demişti ki biz Adnan'la fırtınalı bir günde tanıştık. Onu anımsatacak bir isim bul ona. Böylelikle ben de ismini Boran koydum."

Ona bakmaya devam ederken o yerden bakışlarını alıp bana çevirdi. 

"Belki annesiz büyüdün ama biz senin etrafında pervane olduk oğlum. Bak Tolga'ya karı tripli bir adam olup çıktı." 

Bunu dediğinde gülümsedim. Elindeki şişeyi yere bıraktı ve kolunu omzuma koydu. 

"Biz elimizden geldiğince seni bu yaşa kadar getirdik. Bir anne olamayız ama biz de seni kendi evladımız belledik. Her gece acaba bu gün Boran'a yaptıklarımı Sevda görüp de sinirleniyor mudur? Diye düşünüyorum."

Gözümden bir damla yaş düştüğünde başımı eğdim. 

"Ne eğiyorsun lan başını? Kaldır yeğen ağlamak ayıp değil. Kusur değil, insansın sen robot değilsin ki ağlamayasın."

Başımı kaldırdım.

"Onu hiç görmememe rağmen nasıl özlüyorum amca bir bilsen." 

Dediğimde Kerem beni kendine çekti ve sarıldı.

"Ağla yiğidim ağla, hayvan gibi içtim zaten yarın unuturum ben bunları."

Her Şey Senin Uğruna #MirBor #MiranHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin