Her Şey Senin Uğruna #MirBor #Miran

5. Bölüm

Barın önündeki merdivenlerde oturuyordum. Kocaman dünyada başka Ekin mi kalmamıştı?

Onunla üniversite zamanında çok yakındık. Kelimenin tam anlamıyla bir piçti. Her gece başka bir kızla beraber oluyordu. Bunun iğrençliğini size anlatmaya kelimeler bulamam.Evet ben de zamanında bir çok kızın canını yakmıştım ama ben hiç değilse bir ilişki için partnerimi arıyordum. Ekin öyle değildi, bir kere beraber olduğu kızın suratına bir daha bakmazdı bile. Üniversite zamanında babamın parasını yiyordum. Kaç tane araba almıştım hatta. O zamanlar geride kalmıştı. Amcamları seçtiğimden beri kendi paramı kendim kazanıyordum.

"Seni pislik herif bir saattir bekliyorum!"

Cazi'nin sesini duyduğumda ona baktım. Ah sinirden onu tamamen unutmuştum.

"Özür dilerim. Ben ta-"

"Dedikodular aşkına senin sesine ne oldu?"

Ayağa kalktım. 

"Grip gibi bir şey her halde."

Kendi sesime dikkat ettiğimde kendime acıdım. Akordu bozulmuş gitar gibi çıkıyordu. Cazibe bana gülümseyerek baktığında olacakları anladım.

"Oy oy kankaların en kankası hasta mı oldu?"

Yanaklarımla oynamaya başladığında gülümsedim. Bazı şeyler hiç değişmezdi. Cazibe ile burayı ilk açtığımız zaman tanışmıştık ve çok iyi kanka olmuştuk. Cazibe diğer kızlardan -Miray'ı katmayın- biraz farklıydı. Mesela telefon numarasını bana asla vermezdi, hiçbir sosyal medyayla alakası yoktu,arada televizyon izlerdi,bol bol dedikodu yapardı, işi gücü yoksa mahalleyi turlardı. İşsizdi zaten. O da baba parası yiyordu.

"Borok yonokloromo do ono onlot."

Yanaklarımı sıktığı için biraz garip konuşmuştum ama o anlamıştı. Yanaklarımı bıraktığında ikimizde barın merdivenlerine oturacaktık ki üstümdeki hırkayı çıkarttım ve onun oturacağı yere koydum.

"Ama sen hastasın Boran olmaz giy bunu."

Dediğinde onu dinlemeden yavaşça merdivene oturmasını sağladım. Hırka koymamın sebebi Cazibe'nin regl dönemini çok zorlu atlatmasıydı. Onun ağrılar içinde yatmasına bir çok kez şahit olmuştum. Onun yanına oturduğumda anlatmaya başladı.

"O kızın adı Pelin Daner."

Kaşlarımı çattım. Neden bana yalan söylemişti?

"Kendisi ******** Grup'un ikinci kızı. Yani kız baba zengin, neyse araştırmalarıma göre kafa dinlemek amacıyla burada yaşıyor. Konservatuar mezunu piyano,çello ve daha ismini söyleyemediğim aletleri çalmayı biliyor. Kendisinin bir yoga okulu gibi bir şeyi var. Ama bağışlarla açılmış bir okul. Yani senin deyiminle baba parası değil. Ve tam bir doğa kızı, babası ona doğum gününde bir tane orman almış. Düşünebiliyor musun! Orman almış adam ya. Benimki telefon almıyor kızınki orman alıyor. Neyse kızımız doğa aşığı olduğu gibi hayvanlara da bayılıyor. Hatta söylentilere göre babasının aldığı ormana dünyanın dört bir yanından hayvanlar getirtmiş. Kızın laması bile var."

Şok içinde Cazibe'ye baktım. Ekin'in kuzeni olduğu için zengin olduğunu anlamıştım zaten ama bu kadarını beklemiyordum. Ama sesinin güzelliğinden müzikle alakası olduğunu anlamıştım. Kesinlikle şarkı da söylüyor olmalıydı.

"En sevdiği renkler yeşilin bütün tonları. Gözlerinin mavi olmasına karşın maviden nefret ediyor. Hatta bir çok kez onları görmemek için lens takıyormuş ama bunun gözlerine zararlı olduğunu düşündüğü için bırakmış. Sonra... ha! En önemli şeyi unutuyordum."