3. Bölüm

1.4K 93 59
                                    

Cihan diğer torbaları arabadan alırken Ihlamura dokunmaya kalkıştığında koluna vurdum.

"Ah. Abi ne vuruyorsun ya?"

Ihlamur paketini elime aldım. Onun dokunduğuna benden başka kimse dokunamazdı.

"Sus lan bu Ihlamura dokunursan bir daha seni öldürürüm."

Bana deli dedikten sonra paketleri alıp içeri girdi. Elimde Ihlamurun kutusuyla barın önünde sırıtıyordum. Beni düşünmüştü. Beni önemsemişti. Bana tavsiye vermişti.

Bu bir evlilik teklifiydi besbelli.

Kutuyu okşadım. Aşkımızın ilk göstergesiydi bu. Tekrar karşı apartmana baktığımda onun bana garip bakışlar atıp güldüğünü gördüm. Yüzümdeki gülümseme soldu. Ben bu kıza daha ne kadar rezil olacaktım? Arkamı döndüm ve bara girdim. Resmen erkeklerin yüz karasıyım şuan.

"Bana bak hergele."

Kerem'in sesini duyduğumda oflayarak ona baktım.

"Tolga hasta olduğunu söyledi. Bu gece üçüncü katta sen çalışacaksın."

"Tamam amca."

Dediğimde gidecekken durdu. Bana yaklaştı, elini anlıma koyduğunda ona şaşkınlıkla baktım.

"Ateşin var lan senin." Dedikten sonra sırtıma vurdu.

"Ah amca hastayken vurma bari ya." Dedikten sonra yüzümü buruşturdum. Bu adamın eli ağırdı.

"Damlarda geziyorsun kendini tarzan mı sanıyorsun manyak herif. Bak Allah sana böyle çektiriyor işte. Git ilaç falan iç akşama toparlan." Dediğinde başımı salladım. Ama önce Ihlamur içecektim.

-------------------------------------

Hapşurduktan sonra burnumu kaşıdım. Bir kız bar tezgahına yaklaştığında burnumla uğraşmayı bırakıp ona yaklaştım.

"Bir viski." Dediğinde onayladım ve arkama dönüp viskiyi bardağa doldurmaya başladım.

"Boran buraya bi beşli kokteyl fırlatasana." Viskiyi kıza uzattıktan sonra Kubilay'a baktım.

"Yabancısın sanki havalara bak. Daha dün kokteyl ne diyordun şerefsiz."

Söylenirken kokteyl bardaklarını çıkartıp tezgaha koydum. Hasta olduğum içim başım yeterince ağrıyordu. Üçüncü katta Cihan'ın yerine mecvuren tezgahta duruyordum. Kokteyleri hazırladıktan sonra garsona uzattım. Amcamlar burayı yaptırırken bütün katlara ses tutucular yerleştirmişlerdi. Bu yüzden her katın sesi diğer kata yansımıyordu. Katlar arasında ilk üç kat en fenalarıydı.

Tam bir disko havasına bürünülürdü ve dj olacak lanet adam insanları coştururdu. Bundan normalde şikayet etmezdim ama bu haldeyken burada beynim çatlıyordu.

"Boran istersen sen biraz dinlen." Mervan'ın sesini duyduğumda başımı hayır anlamında salladım.

"Olum yüzün kıpkırmızı. Tipin saatler geçtikçe kayıyor. Git dışarıda sıcak bir çorba iç ben amcalara açıklarım durumu."

"İlaç içtim Mervan uzatma." Dedikten sonra çıkan bulaşıkları yıkamaya başladım. Küçükken fazla vitaminsiz olduğum için çok çabuk hastalanırmışım. Bünyem her hastalığa açık büfe gibiydi. Mervan yanımdan gittiğinde öksürdüm. Bademciklerim canımı yakıyordu. Bardağı yıkadıktan sonra tezgaha döndüm ve tezgahı silmeye başladım.

Her Şey Senin Uğruna #MirBor #MiranHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin