18. Bölüm

1K 67 13
                                    

"Bu ne taşı?"

"Aleksandrit şey kişiyi iyiliğe iter. Hem neşe ve şans getirir." 

Dediğinde onayladım. Mor bir taştı. Miray bir süre piano çaldıktan sonra yemek yemiştik ve evindeki taşların anlamlarını soruyordum.

"Bir de..." 

Dedikten sonra bana yaklaştığında heyecanlandım. Tabi ki belli etmedim. 

"Aşk getirdiğine inanılır." 

Dedikten sonra bana yakınken gülümsedi. Gözlerimi mavilerden alıp taşa çevirdim. O hala bana yakın duruyordu. Bakışlarının yüzümde gezindiğini hissediyorum. 

"P-peki ya bu?"

Ona bakmadan taşı gösterdiğimde taşa baktı ve gülümsedi. 

"Apatit taşı, sanırım etkisi azaldı ya da senin enerjinin yüksekliği için etki etmiyor." 

Dediğinde kaşlarımı çattım. 

"Etkisi ne ki?"

Dediğimde taşa bakmayı kesip bana baktı. 

"Suçluluk duygusunu yas halinden kurtardığına inanılır. Bir de kekelemeye iyi gelir. Ama..."

Dudaklarımı ısırdım. Bana alttan altta laf mı sokmuştu?

"Miray senin evinde olduğuna göre seninde çok ihtiyacın var demek ki."

Dediğimde gülümsemesi büyüdü. 

"Evet hem de çok." 

Bakışları donuklaştı. Kaşlarımı çatıp ona bakmaya başladığımda kendini toparladı ve bana yaklaşıp kollarını belime dolayıp başını göğsüme dayadı. Kollarımı beline doladım ve saçını okşadım.

"Ya benim karnım ağrıdı böyle. Oturalım mı biraz?"

Dediğinde başımı salladım. Kanepede yan yana oturduk. Bir süre sustuğunda ona baktım. Ağladığını gördüğümde şok oldum.

"M-miray ne oldu?"

Dediğimde başını iki yana salladı.

"Karnın mı ağrıyor? Dur ben hemen sıcak su t-"

Bana dönüp sarıldığında kollarımı beline doladım.

"Boran bu çok ağır."

Dediğinde kaşlarımı kaldırdım. Kadın olmadığım için anlayamıyordum galiba sahi o kadar acı verici miydi?

"Yapacak bir şey yok Miray. Yani biyolojik bir şey bu."

Dediğimde göz yaşlarını boynumda hissettim. Dayanamayıp kollarımı belinden çektim ve ellerimle güzel yüzünü kavradım.

"Ağlama, yalvarırım ağlama benim canım daha çok yanıyor." Dediğimde gözlerini kapattı.

"Nasıl ağlamamamı bekliyorsun benden?"

Dediğinde dudaklarımı büktüm.

"Yani bir çaresi vardır illa ki. Yarın senle doktora gidelim mi? Bir rahatsızlık vardır aman Allah korusun."

Dediğimde güldü. Göz yaşlarından dolayı ıslanan yüzünü okşadım sonra da göz yaşlarını sildim.

---------------------------

Her Şey Senin Uğruna #MirBor #MiranHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin