Her Şey Senin Uğruna #MirBor #Miran

17. Bölüm

"Aşık olunca bir başka oluyorsun kedicik."

Tolga'nın sesini duyduğumda ellerimle kulaklarımı kapattım. Miray ve beni çatıda basmıştı. O zamandan beri susmuyordu.

"Amca yeter ya."

Dediğimde böbreğime parmağını soktu sinirle yatakta dikleştim. 

"Nesiniz siz şimdi?"

Dediğinde üzerimdeki yorganı tekmeledim. İşte onu ben de bilmiyordum. Beni öpmeden önce bir şeyler söylemişti ama o kadar kısık sesle söylemişti ki duyamamıştım. Ya da kalbimin sesinden duyamamıştım. 

"Bilmiyorum." 

Dediğimde şaşkınca bana baktı.

"Ne demek bilmiyorum? Boran bak kendini kullandırtma hakkımı helal etmem." 

Yataktan kalktım. Tolga gerçekten katlanılmazdı.

-------------------------

"Yok biraz sol tarafa." 

Kerem'in sesiyle duvardaki tabloyu sola çevirdim. 

"Elinin ayarına edeyim hergele. Biraz diyoruz değil mi burada!"

Birden bağırdığında dişlerimi kenetledim. Aniden sinirlenip bağırıyordu. 

"Amca düz işte."

"Değil! Bir eksiklik var." 

Tabureden inip onun durduğu yere geçtim. Tablo hiç olamayacağı kadar düzdü. 

"Neresi eksik!"

Dediğimde sinirle bana döndü. 

"Bana bak sen çok değiştin. Pelin seni öptü diye ne bu havalar?"

Başımı yukarı kaldırdım ve sabır diledim. Sadece azcık sabır.

"Neden iki amcam da böyle?"

Dediğimde arkadan bana sarılan elleri hissettim. 

"Çok mu zorluyorlar seni kedicik?"

Arkamı dönüp çaresizce Cazibe'ye baktım.

"Hem de nasıl. Kurtar beni Cazi."

Dediğimde göz kırptı. 

"Aaa Boran senin şu dövdüğün çocuk var ya." 

Cazibe bağırarak bunu söylediğinde ona tek kaşımı kaldırdım. Ben bir sürü çocuk dövmüştüm.

"Ya şey işte."

Kaş göz yapıp Kerem'i gösterdiğinde gülümsedim. 

"Ne olmuş ona?"

Aklınca Kerem'in zayıf noktasını kullanıyordu. Kavga, dövüş ya da Kerem'in değimiyle karşılıklı dans.

"Heh işte ben onu daha demin mahallede gördüm." 

Dediğinde Cazibe'ye yaklaştım. 

"Ne diyorsun ya. Neredeymiş puşt."

"Gel gidelim." 

Kolumdan tuttuğunda Kerem'e baktım. 

"Amca? Gidiyim mi?"

Tabloya bakmayı kesip bana döndü.