Bu son özel bölüm. O yüzden biraz uzun 2280 kelimecik falan 😂 2. kitap hakkında çalışmalarım var. Tam bitmese de finalmiş gibi komple hikayeyi ele alarak son bir eleştiri yorumu rica ediyorum hepinizden 2. Kitabı paylaşacağım zaman geldiğinde duyurusunu buradan yapacağım. Keyifli okumalar. 💞
***
"Amca nasılım bir baksana."
Kerem bilmem kaç bin defa sorduğum sorudan bezmiş olmalıydı ki korkutucu bakışlarını bana sabitledi. Yeşiller beni korkutsa da tepki vermemeye çalıştım. Kerem takım elbisemin yakasından kavradı ve beni kendine çekti. Elimdeki çiçeği düşmemesi için daha sıkı tuttum.
"Bana bak hergele. İnsan olana bir defa sorulur. Beynimi siktin ahmak! Takım elbise işte nasıl duracak üzerinde! İsteyeceğimiz kız Miray olmasa vazgeçirmek için elimden geleni yapmazsam şeref-"
"Aaa Kerem gitme çocuğun üstüne. Heyecanlı belli, aynı ben! Zehra'yı isteyeceğimiz zaman heyecandan kusmuştum."
Kerem'in lafını bölen Tolga'ya baktım. Kerem yüzünü buruşturup yakamı bıraktı.
"Biri değil ki! Millet deliye muhtaç biz akıllıya!"
Söylene söylene giderken Tolga yüzünü buruşturdu ve bozulan yakamı düzeltti.
"Amca iyiyim dimi?"
Tolga başını salladı ve ellerini omuzlarıma koydu.
"Seninle gurur duyuyorum Boran. İyi bir eş ve baba olacağından şüphem yok."
Baba kelimesi geçinde titremeye başlayan ellerime baktı ve gülümsedi. Evet Miray'ın ve benim bir parçam olacak bir çocuk düşündüğümde titriyordum. O kadar güzel ve korkutucu geliyordu ki! Tolga bana baktı yeniden.
"Senin ilk doğduğun zamanı hatırlıyorum. Annenin gidişinden sonra böyle titremişti ellerim."
Gözleri dolduğunda yutkundum. Omuzlarımı okşamaya başladı.
"Zehra Kubilay'a hamileydi o zaman. Seni kucağıma verdiklerinde ağlamaya başlamıştım."
Sulu gözlerini benden alıp Kerem'e çevirdi. Miray'ın oturduğu köşkün önünde sigarasını içiyordu.
"Bakma o deliye. Gurur duyuyor benim gibi seninle. Mizacı kötü Kerem'in biliyorsun siktir git bile onun için beni bırakma demeye eşdeğer."
Gülümsedim. Sırtıma vurup kapıyı gösterdi.
"Hadi gidelim alalım şu kızı."
Başımı salladığımda kapıya doğru yürüdü. Kerem yeni yaktığı sigarasını söndürmek zorunda olduğundan bana yeniden küfür etti. Ellerimdeki çikolata kutusuna ve çiçek buketine baktım. Kalbim heyecandan hızlanmıştı. Tolga kapıyı çaldıktan kısa bir süre sonra kapıda hizmetli belirdi. Gülümsedi ve kapıyı daha da açtı. Eve girdiğimde etrafa bakınmadan mavi gözlü yarimi aradım. Babası ve annesinin arkasında bana gülümsüyordu. Ayaklarımın titrememesine özen göstererek ona doğru yürüdüm ve çiçekle çikolatayı uzattım. Narin elleri çikolata ve çiçeği kavrarken mavilerindeki duygu gülümsememe sebep oldu.
O da heyecanlıydı, benim gibi.
"Buyurun salona geçelim."
---------------
Miray mutfağa gidip cezveleri ocağa koydu. Pınar da gelip ona yardım etmeye başladı. Cezveler ocaktaki yerini alırken Miray ellerini yüzüne doğru salladı, bu hafif bir hava akımı oluşturuyor ve onu serinletiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Şey Senin Uğruna #MirBor #Miran
Fanfictie❝Bilmiyordum. Onu gördüğüm gece onun farklı olduğunu anlamıştım. Bu kadar ben olabileceğini, bu kadar derinime inebileceğini bilmiyordum.❞ 16/06/2017 Küfür içerir! Kapak tasarımı: Berenimou