Ah lanet olası iş makinaları ve lanet olası sesleri.. Bir kaç sabahtır bu seslerle uyanmak sinirlerimi zıplatıyor.Şu yol çalışması tamamlansa da bu işkence hemen bitse.Lanet olsun !Saat sadece sabahın 7'si... Bir kaç gündür gelenek haline getirdiğim küfürleri ardı ardına sıralarken zaten karışık olan saçlarımı daha çok karıştırarak yatağımdan kalktım.Bu kadar sinirli olmak vücuduma gerçekten iyi gelmiyor.Dolabımın önündeki dev aynama tekrar görüşeceğiz der gibi bir bakış attıktan sonra en güzel yere,beni en çok rahatlatan yere yöneldim. Banyoya. Sabahları ılık bir duş her zaman kendimi iyi hissetmem için yeterli olan tek şey(!). Hafif buharlı banyoyu arkamda bırakıp odama girdiğimde iş kıyafetlerim her zaman ki yerinde,her sabah olduğu gibi yine beni selamlamıştı.Evet size de selam iğrenç kıyafetler.Siyah dar pantolon,basit bir kırmızı tişört ve sol üst köşesinde ki çalıştığım Alışveriş merkezinin iğrenç amblemi... Ben Luhan.19 yaşındayım.Ünlü bir alışveriş merkezinin sinema bölümünün bir çalışanıyım.Kulağa hoş geliyor değil mi?Hiçte değil! Basit bir görevliyim sadece.Şu bildiğiniz film bittikten sonra insanların çöp kutusu gibi atıklarını bıraktığı sinema salonlarını temizleyen basit bir görevli.Harika değil mi? Çalışmak zorundayım.Annem ve küçük kız kardeşim için.Aile de tek erkeğim anladığınız üzere.Babamı iki yıl önce trafik kazasında kaybettim.Onu özlüyorum...Neyse.Babam vefat edince okulu bırakıp çalışmak zorunda kaldım.Polis olmak isterdim oysa. Havalı ve erkeksi. Siyah dar pantolonu sağ bacağıma geçirmeye çalışırken annem bir yerlerini yırtarak yine bana bağırıyordu.
''Luhan çabuk aşağı in!İşe geç kalacaksın!''
Saat 08:30. Geç kalacaktım evet.Lanet!Yine aynanın karşısında çok fazla harcamışım.Kırmızı tişörtü kafamdan hızla geçirirken annem nihayet susmuştu.Bu kadın konuşmaktan başka bir şey bilmiyor mu? Basamakları ikişer ikişer inerek aşağı indiğim de mutfağa giden koridora profesyonelce baktım.Annemin beni görmeyeceğine emin olduktan sonra büyük demir kapıya yöneldiğimde annemin sert sesiyle irkilerek olduğum yere çakıldım.Ah evet amacım anneme gözükmeden evden çıkabilmekti.Neden mi?Birazdan öğrenirsiniz.Yine başaramadım!
''Luhan...Benden kurtulacağını mı sanıyorsun?Al bakalım bu bitecek'' Al işte!Bu annemden kaçmam için yeterli bir neden değil mi?
''Anne bana her sabah bu işkenceyi yapmak zorunda mısın?Gerçekten midem bulanıyor.Hem artık büyüdüm.Farkında değilsin galiba ama oğlun yakında 20 yaşına girecek.Bana çocukmuşum gibi davranmayı kes.Bundan gerçekten utanıyorum.''
Cevap bekler vaziyette anneme bakarken bakışlarım sinirli gözlerine takıldı. Aaooov... Bu iyi bir şey değil.Yani annemin sinirlenmesi.Sinirli bakışları hala üzerimdeyken elini ayağındaki terliğe götürdüğünü gördüğümde bir bardak sütü nasıl bitirdiğimi hatırlamıyorum.Tek hatırladığım ışık hızında evden çıktığımdı.Ah birde kapıyı kapatmamla bana isabetlenmek isteyen ama kapı engeline takılan terlik ve çıkardığı ses. Ah anne...
Ellerimi cebime koyarak her sabah yürümek zorunda olduğum yolda ilerlerken temiz havayı dolduruyordum ciğerlerime.Sonra hafif bir rüzgar esintisi...İçimde bir kırpıntı hissettim.Bu hissi seviyorum. Kısa bir yürüyüşün sonrasında gitmeye hazırlanan otobüse takılı kaldı gözlerim.Ah hayır olamaz!Bu otobüsü kaçırırsam işe geç kalırım.Ah Tanrım!Lanet olsun.Koş Luhan! Dakikalarca uğraştığım saçımın bozulmasını izleyerek kapanan kapıdan zor attım kendimi içeri.Şükürler olsun!Otobüsteyim.Arkalara doğru ilerlerken boş olan bir cam kenarı koltuk bulup bacaklarımı oraya sürükledim.Arabayla seyahat ederken ve ya böyle her sabah binmek zorunda olduğum otobüsten dışarı izlemeyi seviyorum.Düşünmek için en iyi mekanlardan birisi.Öyle değil mi?
Düşünürken her zaman kendimi kaybederim.Şimdi olduğu gibi.Cidden ne ara geldik? Ağır adımlarla Alışveriş merkezine girerken güvenlik şefi Bay Lee geniş gülümsemesiyle karşıladı beni.Bu yaşlı adamı seviyorum dostum! Kısa bir görüşmeden sonra işkence yerime gitmek için yürüyen merdivenlere bindim. 4.Kat. Evet sonunda buradayım.Harika patron da burada.
''Geç kaldın Luhan''Saatine bakarak devam etti sevimsiz adam.''Tam 5 dakika.Cezalısın.1 saat fazladan çalışacaksın.Şimdi hemen Salon 6 ve 7'yi temizle.Diğer seansların başlamasına 10 dakika var.Acele etsen iyi edersin.''
Çok çok çok harika!5 dakika için 1 saat! Lanet herif!İstemsizce öne eğilip selam verdikten sonra Salon 6'ya koştum. 10 dakika...ve koca iki salon! Cidden çok harika!Ah birde şu ergenler eminim orada değildirler.
Salon 6'nın ışıklarını açıp içeri girdiğimde kahkaha sesleri doldurdu kulağımı. Ve biraz daha ilerleyip dev sahneye geldiğimde... 3 ergen! Yine buradalar.
''Ooo kimler gelmiş''İçlerinden adını bile bildiğim Sehun alayla söylemişti. Ah evet bin kere lanet olsun yine başlıyoruz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
- Just One Night -
FanfictionÇift: HunHan Yazar: Lu'skitty *TANITIM* ''Hayır.Hayır.Hayır!Yüz kere hayır.Bin kere hayır!Kesinlikle yapamam Chen.Benim panik atağım var biliyorsun bunu nasıl bana teklif edersin?Sahneye çıktığım anda bayılırım ben.Birde şarkı söyleme mi istiyorsun...