8.BÖLÜM

6K 333 18
                                    

LUHAN

Sonu benim geleceğimi kurtaran konuşmadan sonra tekrar yola koyulduğumuz da Sehun'un gözlerinin üzerimde olduğuna emindim.Hatta biraz daha uzun süreli bakmaya devam ederse kaza yapma ihtimali çok yüksekti.

''Önüne bak Sehun.Kaza yapacaksın.''dedim ona dönerek.''Senden gözlerimi alamıyorum ne yapabilirim?Hem kaza yapsam ne olur ki beraber ölürüz işte.Belki bir tırın altında kalabiliriz ne dersin harika değil mi?''

''Gerçekten de senden zeka fışkırıyor Sehun.İhtiyacım olsa belki kullanabilirdim''dedim alayla.

''Çok ukalasın Luhan''

''Bunu iltifat olarak kabul ettiğimi bilmenizi isterim bayım''gülmüştüm.

''Oh,kesinlikle bir iltifattı''oda gülmüştü.

Karşılıklı gülüşmemizden sonra aslında Sehun'un sinir bozucu yanından başka sevimli ve içerler de bir yerler de gizlenen Sehun'un yeni yeni ortaya çıkmaya başladığını gördüm.Şu an yanımda ki Sehun kesinlikle sinema salonunda olan Sehun değildi.Ve kesinlikle bu Sehun acımasızca elimi sıkan Sehun da değildi.Bu başkaydı ve bu Sehun'dan hoşlanmaya başlamıştım.Kısa mesafeyi daha arabayla gittikten sonra rahatlatıcı orman havasını veren ağaçların arasında yan yana yürürken bulmuştum bizi.Hala kendime burada ne işin var desem de gerekli açıklamayı bulamıyordum.Telefonumu vereceği için ona kalacağımı söylemiştim o da vermemişti.Ne diye hala ona itaat ediyordum ki? 

''Ahh!''ayağım yerdeki kalın oduna takıldığın da düşmemi engellerken bileğimin acısıyla bağırmıştım.

''Çocuk musun Luhan?Nasıl dikkat etmezsin!Çok acıyor mu?''kollarını belime doladığın da bütün acı silinmişti sanki.Dokunuşların da iyileştirme gücü falanda mı vardı? 

''Çocuk falan değilim.Ayrıca acıyor evet elimi sıktığın o günkü gibi!''sinirli havaya bürünüp bunları söylediğimde Sehun'un yüzü düşmüştü.Bunu rahatlıkla görebiliyordum.Bu beni biraz huzursuz etse de umursamamaya çalışıyordum.Sonuçta bu kadar çabuk teslim olmak olacak şey değildi.Elbette biraz çektirmeliydim.Buna her ne kadar sözle başlasam da fiili olarak devam etmek daha akıllıca olurdu.Belimde ki kollarından bahsediyorum.Bir çırpı da onlardan kurtulup tek kelime etmeden yürümeye koyuldum.Ayak bileğim mucizevi bir şekilde iyiydi.Aslında buna sevinmiştim.Ona muhtaç olma duygusu bile sinirlerimi zıplatıyor.Ne kadar dengesizim değil mi?Herifin parasını kabul ediyorum sonra güzelce konuşuyorum ve şimdi yaptığıma bak.Gerçekten dengesizim! 

Umursamazca ilerlerken arkamdan hızlı bir şekilde gelip elimi tuttuğunda şaşırmıştım.Şaşırmıştım evet çünkü ilk olarak bu bir ilkti yani ilk kez elimi tutmuştu.İkinci olarak bana dokunmasını istemediğimi belli eden davranışımdan sonra gelip elimi tutmasıydı.Gerçekten şaşırtıcı.Dahada şaşırtıcı bir şey söyleyeyim mi?Gözlerine yatılı misafir gibi her zaman hakim olan sinir yine oradaydı.Bu aslında alışıldık bir şeydi ama şu an bunu beklemiyordum.

''Sana dokunduğum da kendini benden uzaklaştırma Luhan.İstemediğin şeyleri yapmamı istemezsin değil mi?''

Gözlerinde ki kararlılık beni korkutmuştu.İstemediğim şeyler derken ne kastettiğini biliyordum.Lanet olsun.Bana gerçekten farklı şekilde dokunmaz değil mi?Bundan ölesiye korkuyorum.İstemekle beraber.Ama sonuçta korkuyorum.Tanrım!Onu sinirlendirmemeliyim.

Parmaklarımızı birbirlerine geçirme işlemine yardımcı olduktan sonra yürümeye devam ediyorduk.Şansa bak be!Kim derdi ki bu ergenle el ele yürüyeceksin.Gerçekten boka batmış durumdayım.Göt korkusu her şeyi yaptırıyor işte.Oh Sehun senden nefret mi etmeliyim sevmeli miyim gerçekten bilmiyorum.Karşı çıkılamaz sinirli halinden ne kadar nefret etsem de yumuşak sevecen halin bunu engelliyor.Duygularımı alt üst etmiş durumdasın Sehun.Sağlıklı düşünemiyorum.Senin yanında düşünemiyorum.Bana dokunduğunda düşünemiyorum.Bana ne yaptın böyle? 

- Just One Night -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin