4.BÖLÜM

6K 371 6
                                    



Sabahın ilk ışıkları odaya hücum ederken tüm gece açık olan gözlerimi ellerimle ovdum.Başım feci şekilde ağrıyordu.Sanki başımda çekiç kırıyorlardı.Ve sanki kafamda binlerce davul çalışıyordu.Doğruldum.Başımı ellerimin arasına alırken yanağıma değen sıcaklıkla gülümsedim.

''Şımarık kız uyaaanmıış''gülerek onun üzerine eğildiğimde minik kollarıyla beni engellemeye çalışmıştı.

''Yaah!Ben şımarık değilim.''
Tam anlamıyla cırlamıştı.Küçük kız cırlamalarını bilirsiniz.Rahatsız edicidir.Ama şuan beni rahatsız etmekten çok mutlu etmişti.KyungMi'yle oynamayı,onu sinir etmeyi çok seviyorum.O benim herşeyim.O babamdan bir emanet.Ve ona bir şey olursa gerçekten yaşayamam.

''Şımarıksın işte''

''Değilim dedim hıh''

O kadar tatlı ki ağzını her açtığında her konuştuğunda onun tatlı sesinde kendimi kaybediyorum.Hele şuanki gibi kollarını birbirine geçirip dudak büzmesi yok mu?Onu yiyebilirim.

''Evet.Evet şımarıksın''

Gülerek burnuna parmağımla dokunduğum da yerinden sinirle kalkmış ve minik elleriyle kapıyı açtıktan sonra tekrar cırlayarak odadan ayrılmıştı.

''Anneeee!Abim bana şımarık diyooor!''

Gülümsedim.Berbat geçen geceden sonra böyle güzel bir şekilde güne başlamak çok iyi gelmişti bana.Bu kadarını da hak ediyorum değil mi? 

****

Güzel bir kahvaltıdan sonra hayatımda ki iki meleğe öpücük bıraktıktan sonra evden ayrılmıştım.Bugün evden erken çıkmak zorundaydım.Çünkü biricik dostum Chen benimle önemli bir şey konuşacakmış.Aman ne güzel! 
Otobüs yolculuğundan sonra AVM'nin sınırları içine girdiğimde yine bunaltıcı bulutlar başıma toplanmıştı.Burayı bir türlü sevemiyorum.Yürüyen merdivenler aracılığıyla 3.kata geldiğimde seri adımlarla kafenin önünde beni bekleyen Chen'in yanına ulaştım.

''Nerdesin Luhan ya bir saattir seni bekliyorm''dedi saatini göstererek.

''Abartma ya abartma''

Önden bana eşlik ederek içeri girdiğimizde Tao'yla da bir dostluk sarılması yaptıktan sonra nihayet boş bir masaya oturabilmiştik.
''Seni dinliyorum Chen''dedim gerekli sohbetleri yaptıktan sonra.''Benimle konuşman gereken önemli şey ne?''

''Şeey Luhan.Aslında senden bir şey isyecektim''
Evet başlıyoruz.
''Çok kolay bir şey''
Kesin zor.
''Yapabileceğin bir şey''
Böyle dediyse kesinlikle yapamayacağım bir şey.
''Gördüğün gibi çok hastayım ve her yerim ağrıyor.Sesim de çok kötü.Bu sesle asla şarkı söyleyemem.Diyeceğim o ki bu geceliğine benim yerime sahneye çıksan?''

Patlayabilirim.

''Hayır.Hayır.Hayır!Yüz kere hayır.Bin kere hayır!Kesinlikle yapamam Chen.Benim panik atağım var biliyorsun bunu nasıl bana teklif edersin?Sahneye çıktığım anda bayılırım ben.Birde şarkı söyleme mi istiyorsun!Cidden delirmişsin'' 

''Abartma Luhan.Sesinin çok güzel olduğunu herkes biliyor.Heyecanlanacak bir şey yok.Yapabilirsin.''

''Yapamam Chen!Baekhyun'a söyle.Hem onun sesi daha güzel''

''Baekhyun'un gece restoranda çalışması lazımmış'

''Benim de gece çalışmam lazım'' 

'Süper Bahane'

''Yalan söyleme Luhan.Geceleri Alışveriş merkezi açık bile değil ki sinema bölümü açık olsun''

''Yeni bir iş buldum''

'Dahiyim '

''Aiish lanet olsun Luhan! Ne kadar hasta olduğumu görmüyor musun?Tek çarem sensin.Patron yerime başkasını bulamazsam beni işten kovacağını söyledi.Yardım et işte!''

''Umrumda değil''

''Arkadaşa bak!Neyse bir de şu yönünden düşün eğer sahneye çıkıp şarkı söylersen bu ay ki maaşımın yarısı senin.''

'Yarısı mı?Tanrım!Tanrım!Hayır Luhan!Kanma hayır!Yapamazsın inanma.Ah şu çocuk beni nasıl ikna edeceğini biliyor'

''Şöyle bakma Chen!''

''Nasıl?''

''Köpek yavrusu gibi''

''...''

''Bakma diyorum sana!''

''...'

''Ah yeteeer!Tamam.Tamam.Sadece bir gece''

'Daha fazla dayanamadım'

Gözlerimi devirerek söylediğimde Chen'in üzerime atlaması bir olmuştu.Gerçekten iyi bir arkadaş değil mi?Sümüklerini kazağıma bulaştıran çok iyi bir arkadaş.Iyk.İğrenç

''Ama bir şartım var''

Chen'i üzerimden ittiğimde afallamıştı.Şu an vazgeçme ihtimalimin veya isteyeceğim şartın zor olmasının korkusunu gözlerinde görebiliyordum.İfadesi o kadar komik ki birazdan söyleyeceğim şey için beni öldürebileceğine yemin edebilirim.

''Bayılırsam hastane masraflarımı sen ödeyeceksin''

Dayanamayıp kahkaha atmıştım.Çünkü şok olmuş gibi suratıma bakıyordu.Ahh Cheen..Neyse ki kafasında ki ölüm sahnelerinden birini üzerimde uygulamak yerine sadece kahkahalarıma eşlik etmişti.Teklifini kabul etmeme çok sevinmiş olmalı.Onun mutlu olması beni de mutlu etmişti.
Sahi ne olabilirdi ki?Sadece bir gece.
Lanet sahneye çıkıp aptalca şarkılar söyleyeceğim.
Evet sadece bir gece...

****

Yine iş yerimdeyim.Sinema bölümünde yani.Ilerliyorum.İlerledikçe daha çok sıkılıyorum.Burada olmak istemiyorum.Sehun'u görmek istemiyorum.Onunla tekrar yakın durmak istemiyorum.Onunla ilgili hiç bir şey istemiyorum.Lanet olsun her istemediğim başıma geliyor! 

Salon 2'nin önündeyim.Bugün burayı temizlemem gerekiyor.İçeri girdim.Adımlarımı ben geliyorum dercesine sert basarak ilerliyordum.Yine kahkaha atmışlardı.Ah ne güzel baş belaları burada!Beni bilerek mi seçiyorlardı yoksa denk mi geliyorduk?Sanırım birinci şık.Çünkü burada benim gibi çalışan 7 kişi daha var.Ama bu lanet herifler ben ve Baekhyun'dan başka kimseyle uğraşmıyordu.Baekhyun da delirmişti evet.Ama o benim kadar sinirli değil aksine daha sakindi.Bazen ona özenmiyorum değil.

Işıkları açıp Sehun'la göz göze geldikten sonra hiç bir şey demeden işime odaklandım.Beni izlediklerinden yani Sehun'un beni izlediğinden eminim.Rahatsız olsam da belli etmemeye çalışıyordum.Belli edersem eline koz vermiş olurdum.Derken telefonum çalmasın mı.Bu arayan da kim?Ah tabi ki Chen! 

''Efendim Chen''dedim gelen aramaya cevap verirken.Bir yandan da sargılı elimi bir yere vurmamaya çalışarak işimi yapıyordum.

''Luhan vazgeçmedin değil mi?Bu gece geleceksin değil mi?Hı?''

''Aahh Cheen!Çocuk musun ya?Gelicem dedim.Ben sözümden dönmem.Kulübün önünde buluşuruz''dedim gözlerimi devirerek.Beni dinlediklerine emindim.

''Sen harikasın.Sen...sen..sen Birtanesin Luhan.Seni seviyorum'

''Evet evet bende seni seviyorum hehehe''

Sıratarak söylediğim bu laftan sonra omuzuma çarpan omuzla olduğum yerde sendelemiştim.Arkamda mıydı?Lanet olasıca beni mi dinlemişti.Yanımdan sanki çarpan o değilmiş gibi geçip gitmişti.Dik durmaya çalıştığım da Sehun'un soğuk sesi doldurmuştu kulaklarımı.

''Arkaya gel''

Bak yine sinirlenmiştim.
Önce tehdit ediyordu şimdi de emrediyor.Ona gününü göstermeliyim.Hızla dev sahnenin arkasında ki odaya girmiştim.Lanet ergen oda da volta atıyordu.

''Ne var ?''dedim sesimin yüksek çıkmasını engellemeden.

''Telefon da kimle konuşuyordun?''

''Sanane!''

''Seni nereye çağırdı?''

''Sanane!''

''Neden ona Seni Seviyorum dedin?''Bu sefer oda bağırmıştı.Ve benim cevabım yine aynıydı.''Sanane''

Ama bu sefer sakinlikle karşılamamış beni dirseğimden tutup sertçe önüne çekmişti.

''Benimle dalda geçme Luhan''Tam gözlerimin içine bakıyordu.Sinirliydi bende öyle.''Yoksa canını yakarım''eli sargılı elimi sertçe sıktığın da ağzımdan boğuk bir inleme çıkmasına engel olamamıştım.
Sinirime can acısı da eklenmişti.Ve kanayan elim.Canımın yanmadığını belli etmek istercesine bende gözlerinin içine bakıyordum.Sanki demin acıdan inleyen ben değildim.

''O piç seni her nereye çağırdıysa gitmiyorsun!''Yüzünü yüzüme eğdiğinde söylemişti.''Eğer gidersen bunun hesabını ağır ödersin Luhan''

Acıyan elimi ondan kurtardığım da ona hala sinirli şekilde bakıyordum.Neden böyle davrandığını bilmiyorum.Sevdiğinden mi?Nefret ettiğinden mi?Oyun mu oynuyordu.Emin değildim.Ama emin olduğum tek bir şey vardı.
Kesinlikle o kulübe gidecek ve şarkı söyleyecektim.
Para şuan umrumda değildi.Şuan tek derdim onu alt etmekti.
Ne yapabilirdi ki?Ondan korkmuyorum!

- Just One Night -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin