Bölüm 6. Sevgilim

13K 374 71
                                    


        Uyandığımda sabah olmuş güneş ışığı inadına pencereden sızmaya çalışıyordu. Etrafıma bi göz gezdirdim. İyide burası benim odam değil ki? Hemen olduğum yerden fırlayarak kalktım , ben öyle kalkmamla koltukta uyuyanarak kalkan Emir hocayı görmem bir oldu. Ne yani burası onun odası mı?
- Güzelim ne oldu kabus mu gördün?
-Hocam burası neresi?
-Bizim evdeyiz Suna , burası da benim odam.
- Annem annem nerde. Diyerek kapıya yöneldim. Emir hoca da hızlı bir şekilde gelip kolumdan tutup beni kendine çevirdi.
- Yeşil göz bir sakin ol, gece anneni hastahane den  aradılar , annen gitmek zorundaydı sende uyuyordun o yüzden seni bize emanet etti. Hadi gel oturalım şuraya. Diyerek ikili koltuğu işaret etti. Benim yüzümden burdamı uyumuştu nedense üzülmüştüm.
- Benim yüzümden yatağınızdan oldunuz hocam , ben özür dilerim dün olanlar için.
- Saçmalama yeşil göz, şimdi anlat bakalım sen küçükken hiç bir şeyden korkmazdın ne oldu sana?
-Hocam ben......hocam yani ben, 4 yıl önce kaçırıldım.
-Nee.. ne demek Suna kaçırıldım.
-Babamı arayan adamlar kaçırdı. Bi konteynırın içine kapattılar kaç gün kaldım bilmiyorum. Annem üç gün, üç gece kaldığı mı söylüyor. Birde bana sorun 3 yıl gibi geldi bana her yer karanlık ne gündüz olduğunu biliyorsun , ne de gece olduğunu. O günden beri korkuyorum nefes alamıyorum, sanki ordaymışım da hiç çıkamıyor muşum gibi hissediyorum. Bunları anlatırken Emir hocaya. Yine nefesimi kesik kesik almaya başladım. Göz yaşlarım yine durmuyordu. Birden Emir hoca sıkı sıkı sarıldı bana.
- Şişşt geçti güzelim, korkma artık ben yanındayım beraber yeneceğiz bu korkunu tamam mı? Diyerek benden ayrıldı yüzüme baktı cevap beklercesine başımı tamam anlamın da aşağı yukarı salladım.
- Hadi kalk elini yüzünü yıka, istersen duş al. Annem kahvaltıyı hazırlamıştır. Sonrada mutfağa gel bir güzel karnımızı doyurup okula gidelim....... Yada gitmeyelim hem dün sana söz verdim kölen olacam diye. Dedi ve gülmeye başladı. Emir hoca gülüyor muydu. Yeni fark ettim de ben bu gülüşü çok özlemişim, ne diyorum yine ben saçmalama Suna hayal kurmayı sana ben yıllar önce yasaklamadım mı? Dedi iç sesim haklıydı. Karşımda duran Emir hoca cevap beklercesine kaşını hafif kaldırdı. Bak buda yapıyor bu kaş kaldırmayı bir ben yapamıyorum vayy anasını yav.
- Okula gidelim hocam, hafta sonu kölem olur sunuz. Dedim bende gülerek söylemiştim." Tamam" diyerek odadan çıkmıştı. Bende banyoya doğru yöneldim. Elimi yüzümü yıkayıp kendime geldim. Bu kadarı yeterliydi , duş falan alamam sabah sabah havalar sıcak da olsa üşüyen bir insanım ben. Banyodan çıkıp mutfağı aramaya başladım. En sonunda bulmuştum. Kahvaltıya baktım. Ben sabahları kahvaltı etmezdim, ama Melek teyze döktürmüş yine valla.
- Günaydın
-Günaydın kızım, hadi geç otur. Bende çaylarınızı koyayım.
- Zahmet oldu sizede.
-O nasıl laf hadi kızım otur. Diyerek eline çaydanlıkları aldı. Bende Emir Hoca'nın karşısına oturdum. O kahvaltıya çoktan başlamış öküz ne olcak. Tabağıma birer dilim koydum.Bunları bile nasıl yiyecektim.
- Tabağınla bakışman bittiyse hadi ye de çıkalım.
- Hocam siz gidin isterseniz benim eve uğramam lazım üzerimi değiştirecem.
- Olmaz öyle şey beraber gideriz.
- Sonradan senin yüzünden geç kaldık yeşil göz , fazladan matematik dinleyecen demeyin.
- hatırlattığın iyi oldu. İki gündür kaytarıyorsun cezalı olduğun matematik dersinden.
- Kimin yüzünden acaba.
- Fazla konuşuyorsun, matematik dersi sana özel 4 saate çıkmadan bence sus. Ne dedi o kör öküz 4 saat özel matematik dersimi yeminle kalp krizi geçiririm.
- Siz küçükken böyle didişmezdiniz , ne oldu size. Diyerek Melek teyze alaylı bir şekilde gülüyordu bize. İkimizde sessiz kalmıştık bu soru karşısında haklıydı oğlu Emir benle hep dalga geçerdi bende sevdiğim için susardım. Artık ne ben eski Suna'yım ne de Emir.
- Hadi kalkalım hocam ben doydum.
- Fark ettim de kuşlar bile senden çok yiyor.
- Hocam ben sabahları kahvaltı yapmam. Melek teyzemin şahane sofrasına kayıtsız kalamadım.
- Ondan bu kadar zayıfsın , neyse artık ben burdayım alıştırcam sana. Diyerek dış kapıya doğru yöneldi. Hayır ona ne oluyor ki , görende beni çok düşünüyor zanneder. Attığı tokadı ne çabuk unuttu acaba o hafta sonu gelsin , bende senin burnundan getirmezsem banada Suna demesinler. Kendi kendime konuşmam bitince bende peşinden gittim. Koridora çıktığımızda asansör mü, merdivenler mi?
- Asansör. Diyince şaşkın bir şekilde bana baktı.
-" Ne yani korktum diye , bir daha binmem mi sandınız yanıldınız hocam güçlü bir kızım ben. Korkularımdan kaçmak yerine üzerlerine gitmeyi tercih ederim."
- Suna Korkmaz'dan da bu beklenirdi. Diyerek belimden tutup beni asansöre yönlendirdi. Niye Emir hoca bana her dokunduğunda nefes almayı unutuyorum ki. Ben ne olduğunu anlamadan yine bana sıkıca sarıldı.
- Dünkü söyledikleri mi düşün, biz şuan asansör de değiliz. Dedi oda burnunu boynuma gömdü açıkda kalan saçlarımı koklar gibi sanki oda derin derin nefesler alıyor. Asansörün sesiyle bir birimizden ayrıldık biri görse yanlış anlayacağına eminim. Arabaya binip bizim eve gitmeye başladık yine konuşmuyorduk. Emir Hoca'nın telefonu çaldı.
- Buyur kardeşim.
-.....
- Araba kullanıyorum, okula gidiyorum.
-.....
-Lan şakanın sırası değil sabah sabah.
-......
-Sen ciddisin , çok sevindim kardeşim.
-......
-Tamam kardeşim, gelince devam ederiz.diyerek telefonu kapattı Emir hoca evimize de gelmiştik. Hemen koşar adımlarla odama çıkıp üzerimi değiştirdim. Aşağı arabanın yanına gelip hemen koltuğa oturdum okula geç kalıyorduk. Okula geldiğimiz de herkes sınıfa girmişti. Bir taraftan da iyi oldu kimse Emir hoca ile birlikte geldiğimizi görmedi.Emir hoca ile birbirimize iyi dersler dedikten sonra o öğretmenler odasına ben sınıfa girdim. Ders edebiyat'dı. Allah'tan hoca gelmemiş daha diyerek hemen Anıl'ın yanına koştum.
- Hele şükür yüzünü göre bildim.
- Beni özlediğini söyleme inanmam. Kızları düşünmekten benim yüzümü özlemeye fırsatın kaldı mı?
-Sen kız mısın? Dedi ve kafasına şaplagı yedi.
- Ordan bakınca erkeğe mi benziyorum.
-Vurma fıstığım şu kafama ben öyle demek istemedim. Sen o kızlar gibi misin sanki , senin bende yerin farklı biliyorsun. Kızma hemen.
-İyi öp de barışalım hadi. Dedim oda hemen öptü yanağımdan hiç kıyamıyorum nedense ben buna yaa.
   Kapı açıldı hiç bakmadan ayağa kalktım.
- Günaydın zibidiler ben Yağız Aslan yeni edebiyat öğretmeniniz. Demesiyle baktım şaşkınlıkla yerimle kala kaldım bu oydu oda bana gülerek bakıyordu.

 Demesiyle baktım şaşkınlıkla yerimle kala kaldım bu oydu oda bana gülerek bakıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Multimedya Yağız

Ne yani benim sevgilim rolünü yapan ögretmenmiymiş eyvahlar olsun ben nasıl bakacam adamın yüzüne, bide bizim öğretmenimiz oldu. Anıl oturduğu yerden kolumu çekiştirince baktım ona herkes oturmuş bi ben kalmışım. Bende yerime oturdum.
- Nedir arkadaş benim bu çilem, ben ögretmenlerimle öğretmen öğrenci gibi tanışamayacak mıyım?
- Ne oldu fıstığım niye öyle dedin.
- Sorma Anıl sorma bittim ben. Dedim beni duymuş olacak ki Yağız hoca daha çok gülmeye başladı.
- Bence tanışma faslına geçelim ne diyonuz zibidiler. Parmağıyla beni işaret ederek senden başlayalım.
-Ben....benden mi hocam.
-Evet senden
- Ben Suna Korkmaz 18 yaşındayım. Dedim tam yerime oturacakken.
-Oturma daha bitmedi. Sevgilin var mı? Dedi bu ne biçim bir hoca hangi hoca öğrencisine sevgilin varmı diye sorar ki?  Sınıfa baktım onlarda öyle şaşkınca bi hocaya bir bana bakıyorlardı.
-Yok hocam.
-Güzel hadi bana sınıf arkadaşlarını tanıt.
-Niye ben tanıtıyorum hocam onların ağızları yok mu?
-Senin sesin daha güzel, senin tanıtmanı istiyorum. Dedi çattık belaya yeminle , herkesin isimlerini tek tek söyledim. Yerime oturacaktım
- Ben sana otur demedim. Haydee yok bu hocada taktı bana
-Yine ne oldu hocam
- Neyse yok bi şey hadi otur bakalım.
İçimden dengesiz diye yerime oturdum. Çok geçmeden zil çalmıştı. Anıl ile ikimiz kalmıştık sınıfta kantine inmeye karar verdik. Koridor da Emir hoca ile Yağız hoca gülerek bir şey konuşuyorlardı. Biz Anıl ile yanlarından geçerken.
- Suna gel buraya. Diye Yağız hoca bağırmıştı. Ayaklarım gitmek istemese de mecbur gittim.
- Buyur hocam.
- Tanıştırayım kardeşim sevgilim Suna.

Kötü karakterimiz de geldi. Asıl hikaye yeni başlıyor arkadaşlar bomba bölümler gelecek bundan sonra. Lütfen sizde yorumlarınızı esirgemeyin.

 MATEMATİK ÖĞRETMENİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin