14. Bölüm

15K 625 2K
                                    

EVET BU SEFER YENİ BÖLÜM! 

Önceki duyuru görmemiş olanların bölüm sonundaki açıklamayı okuması beni mutlu eder.

İyi okumalar.

*

Hermione gözlerini açtığı zaman, giden bir arabanın ön koltuğunda oturduğunu fark etmek tüm algılarının açılmasına ve olan her şeyin beynine istila etmesine sebep oldu. 

Kuruyan boğazına rağmen, yanında arabayı kullanan Draco'ya dönüp, "Draco!" diye bağırdığında, Draco en başta suratını sesine karşılı buruştursa da halinden memnun bir şekilde sırıtmaya devam etti. 

"Beni. Derhal. Geri. Götür." dedi Hermione her bir kelimenin üzerine basa basa. Draco cevap vermeden ellerini çoktan dağılmış saçlarının arasına geçirdi. "Ron delirecek!" dedi neredeyse ağlar bir tonda. "Iris!" diye çığlık attı bu sefer. 

"Iris, Draco! Onu yalnız bırakamam." 

"Sakin olur musun?" dedi Draco, Hermione'nin aksine son derece sakin çıkan sesiyle. 

"Iris, Harry'le birlikte. Seni geri götürmem için hiçbir neden bulamayacaksın." 

"Nasıl Harry'le birlikte?" 

"Harry'nin haberi vardı." dedi sadece gözlerini Hermione'ye çevirmeden. 

Hermione şaşkınlıktan ağzını açıp konuşamıyordu. "Harry, beni düğünden kaçıracağını biliyor muydu?" 

"Arabayı arka tarafa getiren oydu." 

"Siktir." diye mırıldandı Hermione koltuğun arkasına kafasını yaslayarak. "Draco sen ne yaptın?" 

"Sana evlenmeyeceğini söylemiştim." 

"Ron mahvolmuştur." diye mırıldandı. Kim bilir kaç saattir yoldalardı. Misafirler, ailesi, Ron... Ne diyecekti, ne yapacaktı? 

"Çok mu umurunda?" dedi Draco sinirlenmeye başladığını belli eden sesiyle. "Şu anda yanında ben yerine Ron'un olmasını ister miydin?" 

İstemezdi. 

Yanında Draco olduğu için gayet memnundu ama bunu sesli dile getirebilecek ne cesareti vardı, ne de güveni. 

Sessizliği yanlış anlayan Draco bozularak güldü. "Sessizlik cevabını verdi." diye mırıldandı. "Beni ister iste, ister isteme, Granger." dedi Malfoy uzun süreden beri ilk kez Granger diyerek. Hermione'nin susması kendisini ondan uzaklaştırmış gibi hissediyordu.

Sahi, hiç yakınlaşmışlar mıydı ki? 

Derin bir nefes aldıktan sonra devam etti, "O evlilik olmayacak." 

Hermione cevap vermek yerine koltuğuna biraz daha sindi.  Döndüğü zaman neler olacağını bilmiyordu, neler olacağını tahmin bile edemiyordu. 

Araba sonunda toprak yola girdiğinde, Hermione gelinlik yüzünden terlemiş ve kaşınmaya başlamıştı. Bir an önce kurtulup rahatlamak istiyordu. 

Toprak yolda biraz ilerledikten sonra solda, kendi başına, ağaçlarla çevrili bir ev duruyordu. 

"Evine hoş geldin, prenses." dedi Draco alayla sırıtıp Hermione'nin üzerindeki elbiseyi süzerken. 

"Bunu yaptığına inanamıyorum." 

"Evlenemeyeceğini söylemiştim." dedi gayet sakin bir tonda.

İkisi de arabadan indiklerinde, Hermione ayaklarının da topuklular yüzünden ağrıdığını fark edip bir küfür savurdu ve gelinliğinin eteklerini tutup kaldırarak yürümeye başladı. 

secret touch //  dramioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin