dokuz

674 76 346
                                    

Gray Fullbuster

Juvia'nın abisi- ismi Laxus'tu sanırım, sözünü bitirince yeniden gülümseyerek bir kolunu benim, diğer kolunu da Natsu'nun omzuna attı. Sonra Juvia ve Lucy'nin bizi beklediği çıkışa doğu yürümeye başladık.

Fena tırsmıştım bu abiden. Zaten hep sevgilimin abisinin klasik, korumacı ve kardeşini seven çocuğu döven biri olmasından korkmuştum. Laxus da bundan biraz farklı olsa da bu sevgili olayının bir oyundan ibaret oduğunu öğrendiğinde ne yapacağını düşünmek istemiyorum..

Hep beraber bir taksiye bindik. Evet, 5 kişi bir taksiye sığışabilmiştik. Laxus önde, Lucy bir cam kenarında, Juvia diğer cam kenarında, Natsu ve ben de resmen üst üste kızların arasında oturmaya çalışıyorduk.

(YN. Gray, Natsu.. Üst üste... GRATSU *-*)

Yaklaşık 15 dakikalık bir eziyetin ardından gelebilmiştik. Gözüm taksimetreye kaydı. Bu sefer öncekinden çok daha fazla yazmıştı.

Eve gelip de taksi durduğunda herkes birbiriyle bakışmaya başladı. Birkaç dakika süren bir bakışmadan sonra tüm gözler benim üzerimde durdu.

"Öncekini ben verdim lan!"

Bu sefer Natsu'ya dönmüştü herkes.
"Cüzdanımı evde unutmuşum." deyip omuz silkti Natsu. Cüzdanını evde unutmadığını biliyordum, ama üstelemedim. Yani tamam Natsu'yla fazla kavga ediyoruz, ama bu parayı ona ödetecek kadar da vicdansız değilim.

"O zamaan sen ödüyorsun abi!" dedi Juvia. Laxus koltukta hızla arkasını döndü.

"Neden lan?! Siz de varsınız burada."

Bu sefer Lucy konuştu.
"A-a~! Ortamda 3 erkek varken kızlar para öder mi hiç Laxus abi? Öğren artık bu işleri."

(bu ne amk? 4 yıl önceki betüle sesleniyorum niye ödemesin kızlar geri zekalı?)

Laxus bıkkınlıkla bir nefes verdi ve elini cüzdanına attı. Birkaç ellilik çıkarıp taksiciye verirken biz çoktan çıkmıştık.

Eve girerken götümün titrediğini hissettim. Önce takmadım. Fakat sonra bir daha titredi ve hemen sonra Believe In Myself çalmaya başladı.

(YN. Favori FT op'um*-*)

Telefonumu hızla arka cebimden çıkarıp ekrandaki yazıya baktım. Babam arıyordu. Telefonu açıp kulağıma götürdüm.

"Alo?"

"Nasılsın oğlum?"

"İyi baba, sen?"

"Sen beni geç de, Juvia'yı üzmüyorsun değil mi?"

Babamın bu sözünden sonra istemsizce Juvia'ya baktım. Benim ona baktığımı fark etmiş olacak ki o da bana döndü. Bakıştık bir süre. Tabi biz filmlerdeki gibi bakışmıyorduk. Ben onun gözlerinin içinde kaybolmuyordum yani. Biz daha çok birbirimize dik dik bakıyorduk.

"Üzmüyorum baba, merak etme." dedim en sonunda ona bakmayı keserken. O da önüne dönmüştü.

"Gray, oğlum, n'olursa olsun o kızı kaçırma. Kaçırırsan seni döverim."

"Peki."

"Onun gibi kız bulamazsın Gray."

Sırıtarak tekrar Juvia'ya döndüm tekrar.
"Neden bulamayacakmışım ki?"

"Salak mısın oğlum? Juvia'yı diğer kızlardan farklı yapan özellikleri sayayım mı gerçekten?"

"Say." derken hâlâ sırıtıyodum.

Çakma Sevgili | gruvia ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin