yirmi sekiz

365 37 296
                                    

Yazar~

Önünde duran büyük liseye baktı Juvia. Gerçekten bir lise için biraz fazla büyüktü. Kapısının iki yanında, garip peri heykelleri vardı ve.. Perilerin kuyrukları vardı?

'Kuyruklu peri mi?' diye düşündü bir an Juvia.

Ruki içeri giderken, elini tuttuğu için Juvia da içeri sürüklenmişti. İçeri girince, bu sefer içeriyi incelemeye başladı. Nedensizce tanıdık geliyordu.
Ruki kaşlarını çatarak etrafa baktı.
"Müdür yardımcısının odası nerede ki?"

Juvia Ruki'yi de sürükleyip bir koridora girdi. Juvia'nın 'İçgüdüdür' dediği bir hisle, orada olduğunu düşünmüştü.

Karşılarına çıkan kapıyla gülümsedi, doğru tahmin etmişti.
Ruki Juvia'nın odayı ezbere biliyormuş gibi bulmasına bir anlam veremese de, üstelemedi. Beraber içeri girdiler.

İçeride, masada oturmuş pek yaşlı durmayan bir adam vardı. Bıkkın gözlerini önündeki evraklardan kaldırıp onlara dikti.
"Evet?"

"Okula kayıt yaptırmak için geldik." dedi Ruki gülümseyerek.

"İsimler?"

"Juvia Lockser ve Ruki Mukami."

Müdür yardımcısı önüne başka bir evrak alarak, bilgisayarda -Juvia'nın tahminiyle- kayıt yapmaya başladı.

Juvia sıkıldığı için etrafını incelerken, masanın üzerinde duran demirden süsü, ve üzerindeki ismi gördü. 'Gildarts Clive' müdür yardımcısının ismi olmalıydı.

O sırada Gildarts, kayıtları yaparken Juvia'nın zaten kayıtlı olduğunu fark etmiş, ancak bir şey dememişti. Juvia'nın kaydıyla değişiklik yapmadan Ruki'ye geçti.

Kayıt yapıldıktan sonra binadan çıkacakken Juvia Ruki'yi durdurdu. Hemen gitmek istemiyordu.

"Şey, burayı biraz gezebilir miyiz? Sonuçta artık burada okuyacağız, sınıfların yerlerine bakalım." dedi. O anıyı hatıradığından beri, Ruki'ye çok yaklaşmamaya çalışıyordu.

Ruki gülümsedi.
"Nasıl istersen."

Juvia bu bahaneyle Ruki'nin elinden kurtuldu ve okulu gezmeye başladı. İlk defa geldiği bir yer için -en azından Juvia öyle düşünüyordu- fazla tanıdık geliyordu.

Gezerken, birden karşısına çıkan WC ile duraksadı. Aklında birkaç görüntü belirmişti. Yangın görüntüleri...
İçerideydi ve her yerin yandığını hatırlıyordu Juvia. Daha sonra ise Juvia'nın ismini seslenerek içeri giren biri, onu kucaklayıp dışarı çıkarıyordu. Hatırladığı en son şey buydu Juvia'nın. Daha sonra başına her zamanki ağrı girince elini başına götürüp bir süre ovdu.

'Neden böyle bir şey hatırlıyorum?' diye düşündü Juvia. Buraya ilk defa geldiğini sanyordu, en azından Ruki'nin söylediğine göre. Şimdi ise önündeki tuvalette çıkan bir yangında kaldığını hatırlıyordu.
Ağrısının şiddetlenmesiyle önündeki yere son bir kez bakıp dolaşmaya devam etti.

Bir 15 dakika kadar bütün katları dolaştıktan sonra zemin kata, Ruki'nin yanına gitti.

"Gidelim mi?" diye sordu Ruki. Juvia da başını sallayınca, binadan çıktılar.

"Natsu, git Gray'i çağır lan!" diye seslendi Mirajane Natsu'ya. Natsu gözlerini izlediği programdan ayırmadan cevap verdi.

"Neden ben Mira? Anlatsana biraz, o kadar kişi içinde neden ben?"

"Gerizekalı 4 kişiyiz burada. Bu saatte Lucy ve ben dışarı çıkamayız, köşe başında organ mafyaları bekler bizi. Laxus da çekildi odasına, ne yapıyor bilmiyorum. Gidebilecek tek kişi sensin Natsu." Sonra Natsu'nun yanına gidip elini omzuna koydu.
"Sen seçilmiş kişisin."

Çakma Sevgili | gruvia ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin