yirmi iki

439 37 194
                                    

"Mira bu kaç oldu lan?"

Mira parmaklarıyla saymaya başladı.
"7?"

"Son 3 ayda 7 kere karakolluk oldun lan! Her seferinde şikayeti geri çeksinler diye karşı tarafın eline saydığım parayı biliyor musun? Para sıçmıyorum lan ben!"

Karakoldan çıkmış dolaşıyorduk, ve Mira'nın abisi olduğunu öğrendiğimiz adam yaklaşık 15 dakikadır söyleniyordu. Ama Mira'nın onu dinlediğini pek sanmıyordum.

Karnımın guruldadığını hissettiğimde, benimkine benzer ama daha şiddetli bi ses daha geldi. Yanıma baktığımda, Natsu da karnına bakıyordu.

Natsu, önümüzdeki küçük lokantayı göstererek 'Söyle de oraya gidelim, midem bulanıyor lan' bakışı attı. O söylerse muhtemelen takmazlardı bu sefer. Gray'e döndüm ve kolundan dürttüm onu.

"Gray, acıktım ben ya. Şuraya gidelim mi?" diye sordum orayı göstererek. Gray tek kaşını kaldırarak bir bana, bir lokantaya, bir de Natsu'ya baktı.

"Sen acıktın, öyle mi?"

"Tamam, ikimizde acıktık."

Lokantanın yanına geldiğimizde Grsy göz ucuyla içeri baktı.

"Olmaz. İçeride erkek garson var. Daha yeni çıktık." Israr etmek isterdim ama haklıydı, daha yeni çıkmıştık.

"O zaman şuraya girelim." Dedim son çare. Karşımızda 'İchiraku Ramen' vardı.

(YN. İchiraku'yu ve mütüş ramenlerini hatırlayanlar :')?)

Gray içerideki amcayı süzerken tek kaşımı kaldırmaya çalışarak konuştum.
"Ramenci amca da yavşayacak değil ya?"

"Emin olamıyorum."

"Hadi millet, ramen yemeye gidiyoruz!" Diye bağırdım. Gray istemese bile herkes gideceği için o da gitmek zorunda kalacaktı. Zeki ben.

İçeri girerken yanıma yaklaştı Natsu.
"Yenge çok sağol ya. Bunun karşılığında bu akşam Gray'le sizi baş başa bırakıcam. Mira ve Laxus bende." Sonunda göz kırpmıştı.

İma ettiği şeyi anlayınca kafasına vurdum ve yerime oturdum. Maldı falan ama seviyordum bu çocuğu.

İçerideki amca ramenleri hazırlarken ben de telefonumu çıkarıp Gray'in sosyal medya hesaplarını stalklamaya başladım. Hesaplarından birinde Gray'in yanında siyah saçlı ve, fazla güzel bi kadın görünce sinirlendiğimi hissettim.

Aynı anda telefon elimden çekildi.
"Burada gerçeği varken niye oradan izliyorsun güzelim?"

"O kimdi Gray?" Sanırım bu hisse kıskanmak deniyor.

"Ha?"

"O fotoğraftaki kadın kim lan?!"
Ben sesimi hafiften(!) yükseltince diğerleri de buraya bakmaya başladı.

Gray telefonda hâlâ açık olan resime baktı ve bi kahkaha attı.
"O benim ablam yerine koysuğum biri be Juvia'm."

Bişey olmadığını anlayınca önletine döndü abimler.
Onlar dönünce Gray dürttü beni.
"Sen beni kıskandın mı?"

Kıskandım desem, bunu yüzüme vurup dururdu, kıskanmadım desem yalan söylediğimi anlar yine yüzüme vururdu. Cevap vermemeyi tercih ettim.

Ama ben cevap vermedikçe, Gray'in yüzündeki sırıtma büyüyor ve bana yaklaşıyordu.
"Yaklaşmasana be." dedim göğüslerinden itmeye çalışırken. Ama hayvan sevgilim her zamanki gibi yerinden oynamamıştı.

"Bi öpücük ver, çekiliyim?"

"Eğer abim görürse bu son öpücüğün olur."

En sonunda telefonuna gelen bildirim sesiyle istemeyerek de olsa geri çekildi Gray. Mesajı okuyunca az önce solmuş olan sırıtması, yine yüzüne yayıldı.

Çakma Sevgili | gruvia ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin