yirmi üç

378 39 184
                                    

Yazar~

Gray hızla evden çıkarken arkasından gitti Natsu.

"Gray!! Nereye lan?!" diye seslendi arkasından ancak Gray cevap vermemişti. Arabaya binip gittiğini görünce içeri geçti.

"N'oldu?" dedi Laxus.

Natsu başını 'Bilmiyorum' anlamında iki yana salladı. Koltuğun üzerindeki telefonu alıp rehberden 'Kıçına Buz Soktuğumun Evladı' ismini bulup aradı.

"Açmıyor." dedi. Juvia'nın hâlâ gelmemesi bir yana, Gray'in de apar topar, bir şey demeden çıkması onları iyice meraklandırmıştı.

"Gray'in nereye gittiğini gördün mü?" diye sordu en sonunda Mirajane.

"Hayır. Arabayla gittiğini gördüm sadece."

Ortamda sinirlerini bozan bir sessizlik vardı. Ama hiç birisi bu sessizliği bozamıyordu.

"Juvia'ya bir şey olmuş mudur? Belki de Gray, Juvia hakkında aldığı bir haber yüzünden gitmiştir?" Dedi Lucy. Aklına gelen senaryolarla gözleri dolmaya başlamıştı hafiften.

Natsu, yine bi Natsuluk yapıp işi şakaya vurmak, ortamı yumuşatmak istiyordu. Ama aynı ihtimaller onun da aklına geldiği için pek kolay olmuyordu bu.

Yeniden Gray'i aramayı denedi. Telefon üçüncü çalışta açılınca, heyecanla konuşmaya başladı.

"Gray! Neredesin lan sen?!"

"Gray şu an m-müsait değil."
Karşı taraftan bir kadın sesi gelince şaşırmıştı Natsu.

"N'oldu lan, ne diyo?" diyen Laxus'a eliyle 'Bekle' işareti yaptı.

"Anlamadım?"

"Ben Gray'in bi arkadaşıyım ve Gray'in şu an için konuşabileceğini sanmıyorum."

Natsu iyice meraklanmıştı. Karşıdakinin bir kadın olmasını umursamadan bağırdı.

"Ulan doğru düzgün anlat şunu!"

"Arkadaşınız Juvia, bir kaza geçirdi. Magnolia hastanesindeyiz, Gray de yanımda. Ama siz şimdilik gelmeseniz daha iyi olur. Hastanede boşuna kalaba--"

Natsu telefonu kapattı. Tabii ki gideceklerdi.

"Natsu ne olmuş?"

"Bir şey söyle Natsu!"

"Kötü bir şey olmamış, dimi?"

"Natsu!"

Önce teker teker hepsinin endişeli yüzüne baktı. Daha sonra derin bir nefes alarak konuştu.

"Gray hastanede. Juvia kaza geçirmiş."

İlk birkaç saniye tepki gelmedi. Daha sonra hepsi birden bağırdı.

"HA?!"

Kendini arkasındaki sandalyeye bıraktı Gray. Kollarını dizlerine koydu ve başını da ellerinin arasına aldı. İçinden bunun nasıl olabileceğini düşünüyor, ve kazayı yapan kişiye en içten küfürlerini gönderiyordu.

"Al, iç biraz." Ultear elinde bir kahveyle Gray'in önünde duruyordu. Başını kaldırmadı Gray. Ultear da istemediğini anlamış, 'Boşa gitmesin' diyerek kahveden bir yudum almıştı.

Gray'in yanına oturdu Ultear. Hemen yanlarındaki 'Ameliyat Odası'na bakarak konuştu.

"Sevgilindi değil mi? Çok seviyor muydun?"

Çakma Sevgili | gruvia ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin