Bu hayatta değişmeyen bir gerçek var: "Bir gün herkes kaybettiği şeylerin değerini mutlaka anlayacak..."
♥♥♥
"Ben geldiğime göre yarın misafirler gelmeye başlar" dedi Yade Bêse büyük divanda otururken.
Çayları tazeleyen Dilruba, Yade'ye bakarak başıyla onayladıktan sonra bir bardak çayı, Yade'nin önünde duran sehpaya koyarak geri çekilmişti. Kalçasını koyduğu rahat minderlere bile yabancı hissediyordu kendini.
Ne yaparsa yapsın bu histen bir türlü kurtulamıyordu. Mardin'in yöresel şekillerine uygun olarak yapılan divanlar yine yöresel minderlerle süslenmişti. Kırmızı ve siyahın hakim olduğu bu oda da yemekten sonra oturulup çay içiliyor sohbet ediliyordu.
Yade Bêse olmadığı için düğün sonrası gelin görmeye gelecek olan kadınlar bunu ertelemek zorunda kalmışlardı. Yarın yine büyük bir gün olacaktı. Uykusu yavaş yavaş gelmeye başladığında lila rengi şalını dudaklarının üstüne kapatarak esnedi.
"Hayırdır jinbıram (yenge) uykun gelmiş gibi?"
Kolunu dürten görümcesine dönerken gözlerini kırptı.
"Yoruldum galiba fazla uykum var"
"Kim yordu seni? Söyle bakalım"
Nâzin'in imalı sesiyle gözleri irileşen genç kız yavaşça öksürdü. Nâzin kıkırdamaya başladığında Dilruba odadakikere şöylece bakmış ilgi odakları olmadıkları görünce rahat bir nefes almıştı.
Ardından ise görümcesinin bacağının etini tırnakları arasında hafifçe sıkıştırmış kısık voltajlı bir çığlık duymuştu.
"Ay! Ne yapıyorsun jinbıram?"
"Yengeye öyle konuşulur mu kız?" diye azarladığı kıza çatık kaşlarla baktı. "Dilin kopar bak!"
Bacağını ovuşturan genç kız tekrar gülümsedi.
"Kopmaz, kopmaz. Hem ne olmuş? Doğrular bunlar jinbıram"
"Sen iflah olmazsın Nâzin!"
Omuz silken genç kıza gözlerini devirerek ayağa kalktı.
"Buke (gelin), yatmadan önce Berdan'a bir oda hazırlayın da rahat etsin aslanım. Ben oradayken rahat edeyim diye yapmadığını bırakmadı."
Yade Bêse, çayından son yudumunu alarak sehpaya koyduğunda bunları söylemişti.
"Tamam Yade'm"
Yaşlı kadının yüzü memnuniyetle gerilirken kapıdan çıkmakta olan küçük gelinine şefkatle bakmıştı.
İyi yetiştirildiği her halinden belli oluyordu ayrıca yüzü de içi gibi güzeldi.Oğlunun, arkadaşının kızını alacağını bildirdiği zaman Azad'ın karşı çıkmasıyla mutlu olamayacağını düşünmüştü. Oysa şimdi gördükleriyle içinde bir umut yetişmeye başlamıştı.
...Genç kız ikinci kata çıkarak koridorun sonundaki kayınbiraderinin hemen yanındaki odayı Berdan'a hazırlayacaktı. Bu büyük konakta bazen kaybolmaktan korkmuyor değildi lakin gün geçtikçe yeni yerler keşfediyor alışıyordu.
Ahşap rengi kapıyı açtığında yatak odasıyla karşılaşan Dilruba yatak çarşaflarının temiz olması nedeniyle sadece fazla yastıkları kenara koyarak yatağı yatmak için hazır hale getirmişti. Banyoya da girerek temiz havlu olup olmadığını kontrol etmiş her şeyin tam olduğuna karar vererek çıkmak için kapıya ilerledi.
"Şevbaş (iyi geceler) Berdan"
Koridorda duyduğu gür ses kayınbiraderi Afran'a aitti. Kapıdan çıktığında karşısında gördüğü iki iri cüsseyle şalını düzelterek duruşunu düzeltti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLRUBA (Tamamlandı)
General FictionKURGUM REKLAM PANOSU DEĞİLDİR!! Gözlerine gökyüzünü sığdırmıştı kadın. Bir bakışında başlardı her şey. Azad Savaşhan'ın hayatına adım attığında ise bulutlar yağmur olmuştu gözlerinde. Azad Savaşhan ise, İstemediği bu evlilikte kadının yağmuruna ç...