Teşekkür ederim ❤
♥♥♥
Onu sevdiğini hissettirdiğinde daha canlı, daha yeşil olduğunu fark edeceksin.
Çiçeklerle kadınlar bu anlamda birbirine çok benzerler...Boş araziye gelerek arabasını durduran genç adam etrafa şöylece bakmış, sinirli soluklarını vererek arabadan inmişti.
Attığı her adım yeri titretmeye yeterken biçimli gövdesini kapatan ceketini çıkartarak arabasının kaportasının üstüne gelişi güzel şekilde atmıştı.
Boynunu rahatlatmak için sağa sola yatırırken oldukça gergindi. Sabah toplantıdan çıkar çıkmaz buraya gelmişti.Birkaç dakikalık bekleyişten sonra siyah bir araba boş arazide görünmüştü. Gözleri kısılırken yumruk yaptığı ellerini ceplerine koyarak bekledi.
Siyah araba önüne kadar geldiğinde durdu. İki saniye sonra kapıdan uzun cüsseli biri çıktığında hareketleri son derece rahattı.
"Biraz beklettim galiba?" diye sordu genç adamın karşısında dururken.
Koyu kahveleri öfkeyle kararmışken karşısında duran cüssenin bu rahat tavırları, kanının fokurdayarak kaynamasını sağlıyordu.
"Pılını pırtını toplayıp bu ülkeden defolup gitmen için sana bir gün veriyorum Hazar"
Hazar'ın yüzündeki sırıtışın saniye saniye silinmesini keyifle izlemişti.
"Ne dediğini kulağın duyuyordur inşallah Ağa'm?"
Genç adam derin bir nefes alırken ceplerinde duran ellerini yavaşça çıkardı. Başını yukarı kaldırıp masmavi gökyüzüne baktıktan sonra tekrar karşısında durana döndü.
"Doğrusunu söylemem gerekirse seni hiç sevemedim Hazar" dedi göz ucuyla Hazar'a bakıp gökyüzüne dönerken.
Uçsuz bucaksız duran mavilik ona sadece bir kişiyi hatırlatmıştı huzur bulmuştu gökyüzüne bakarken.
"Her bir hareketinden haberim var. Benim yaşadığım yerde, benim Ağa'lık yaptığım yerde kızlara yaptığın sapkınlıklar için çokça uyarıldın ama durmadın. Ve benim yaşadığım yerde kimse kızlara kötü gözle bakamaz. Canını seviyorsan bu uyarımı dikkate alıp ülkeyi terk edersin. Senin gibiler yüzünden kızlar sokağa çıkmaya korkar oldu. Senin gibi adamlıktan yoksun olanlar yüzünden içim rahat etmiyor"
Hazar'ın sinirlendiğini biliyordu. Yüzü kızarmış tüm bedeni kasılmış görünüyordu.
"Onlar da bakmam için-"
Yüzüne gelen yumrukla susmak zorunda kaldığında geriye doğru yalpalayarak arabasının kaportasına yaslandı. Yakalarından tutulmasıyla kanamaya başlayan burnuyla ilgilenememişti.
"Herkes özgürce giyinip dolaşabilirler lan!"
"O özgürlük burada işlemez!"
Genç adamın tüm bedeni öfkeyle kasılmışken elinin altındaki bedene tiksintiyle bakarak bir yumruk daha attıktan sonra geriye çekilmiş Hazar'ın ise acıyla kıvranarak yere düşmesini izlemişti.
"Buradan defolup gideceksin, aksi takdirde durumu diğerlerine bildirip infazın için elimden geleni yaparım!"
Yerde yatan, yüzü kana bulanmış bedeni ölesiye dövmek istese de eline alırsa bir daha bırakmayacağını bildiğinden arkasına dönerek derin nefesler eşliğinde arabasına yönelmişti.
Bir iki adım sonrasında boş araziyi dolduran bir el silah sesiyle olduğu yerde durmak zorunda kalmıştı.
Bedenine saniyeler içinde yayılmaya başlayan yakıcı acıyla dişlerini sıkarken arabasının kaportasına yaslandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLRUBA (Tamamlandı)
General FictionKURGUM REKLAM PANOSU DEĞİLDİR!! Gözlerine gökyüzünü sığdırmıştı kadın. Bir bakışında başlardı her şey. Azad Savaşhan'ın hayatına adım attığında ise bulutlar yağmur olmuştu gözlerinde. Azad Savaşhan ise, İstemediği bu evlilikte kadının yağmuruna ç...