BEĞENİP YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN!
El olduk efendim.
Velhasıl ziyan olduk
Ziyadesiyle...🖤
İnsanoğlu umut etmeyi severdi. Dibe vurduğu anlarda bile o dipten kurtulacağını umut ederek yaşardı.
Azad Savaşhan umut etmeyi aylar önce bırakmıştı. Artık umut etmek için bile dermanı yoktu.
Terkedilendi nihayetinde.
Belki bu terk edilişi sonuna kadar hak etmiş olabilirdi ama bu canının yanmadığı anlamına gelmiyordu.
Bir yıldır umutsuzluğun koynunda uyuyor, acının o buruk tadıyla besleniyordu.
Her insan hata yapardı elbette. Azad'da o hataların yıkıcı sonuçlarıyla yüzleşmiş, kanadı kırık bir şekilde yaşıyordu.
Gözlerini, elindeki traş bıçağından çekerek bu sefer çekinerekte olsa beyaz lavabodaki aynaya baktı.
Kilo verdiği için koyu kahve gözleri çukurlaşmış, altlarında mor halkalar meydana gelmişti. Belki de çoktandır oradaydılar bilmiyordu.
Kendini o kadar çok tüketmişti ki aynaya bakınca bile aynadaki aksinin dile gelip ona katil diye sesleneceğinden korkuyordu.
En çokta bu koyuyordu ona. Kendi bebeğinin katili olmakla suçlanmıştı. Oysaki ne o şeytan kadın Bejna'nın kendisine farklı duygular beslediğinden ne de o kötü planından haberi vardı.
Gözlerini sıkıca yumarak lavabo taşının kenarını sıktı avucuyla.
İçindeki onu tüketen zehri nasıl atacağını bilemiyordu.Ağlasa geçer miydi ciğerlerine yerleşip soluklarını zifte bulayan bu zehir?
Sanmıyordu.
Traş bıçağını alarak köpüğe buladığı yanağında yavaşça kaydırdı.
Yavaşça titreyen elleri zorluk çıkarsa da vazgeçmedi.En son iki hafta önce Afran'ın zorlamalarıyla traş olmuştu.
Yabancı hissediyordu.Duş aldığı için ıslak olan saçları kulağına değdikçe huylanıyordu. Her zaman belirli bir şekle soktuğu saçları uzamış, karman çorman olmuştu.
Evsizler gibi görünmüyordu zira evsizdi.
Evini kaybetmişti. Ne zaman evini bulup, sıcak kollarla sarınacağını bilmiyordu. Hoş, artık öyle bir isteği var mıydı orası bile meçhuldü.
Artık güzel şeyler istemeye yüzü yoktu. Öyle bir umudu da.
Traş olduktan sonra odasına dönerek dolabını açtı. Kendi giysilerinin hemen yanında duran karısının elbiselerine bakarak elini birine uzattı.
Bu karısına en çok yakıştırdığı mavi elbiselerden biriydi.
İçinde bir şeyler kırılırken sadece yutkunmakla yetindi.
Bitmiyordu. İçinde bir yerler ne kadar kırılırsa kırılsın karısını düşündüğü her an kırılacak bir yerler daha çıkıyordu. Bu kısır döngü yüzünden birgün aklını kaçıracaktı.
Kendine beyaz gömlek alarak alt çekmeceden iç çamaşırlarını çıkardığında belindeki havluya uzanmıştı.
Üstünü giyindiğinde kilo verdiği için beline bol gelen pantolonuyla biraz uğraşmak zorunda kalmıştı.
Kemerle sıkılaştırdığında kol saatini takarak saçını taramıştı.Afran'ın söylediklerini hatırladığında kararlılıkla baktı makyaj masasının aynasına.
Silkelenmeli, kendine gelmeliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLRUBA (Tamamlandı)
General FictionKURGUM REKLAM PANOSU DEĞİLDİR!! Gözlerine gökyüzünü sığdırmıştı kadın. Bir bakışında başlardı her şey. Azad Savaşhan'ın hayatına adım attığında ise bulutlar yağmur olmuştu gözlerinde. Azad Savaşhan ise, İstemediği bu evlilikte kadının yağmuruna ç...