arya gördüğü şeyin yediği iğnenin etkisi sonucu olduğunu düşünmeyi istedi o an.ya aklının ona bir oyun oyandığını yada zaten içinde bulunduğu durmun tatamiyle bir oyundna ibaret olduğunu düşünüyordu.belkide bunlar yoktu.şu anda evde sıcacık yatağında uyuyor gördükleri ise bilinçaltının saçmalıklarıydı.bu daha mantıklıydı.çünkü o söylenen sözler gözlerdeki o hırs kızgınlık kırgınlık kıskançlık ve utanç insanın istese bile birarada göremeyciği duygulardı.ama arya bu duyguları bulunduğu ortamın içindeki her insanda fazlasıyla görüyordu.ve şimdide o nefret ettiği(!)adam bu duyguların kurbanı olacaktı.her ne kadar onları engel olmaya çalışsada bunun mümkün olmadığı açıktı..
ama tüm bu olayların odak noktası kişi nedense unutulmuştu.öykü.tüm bu olanlar onun suçu gibiydi.aslında herkesin gözünde öylede gözükse öyküye göre onun tek günahı denizi sevmekti.insan kardeşi gördüğü birni severbilir miydi peki diye sorsalardı severdi diye yanıt verceği kesindi.çünkü deniz onu hayatı boyunca kardeşlerinden farksız görmemişti.öykü ise kardeşten öte bir duyguyla belsmeişti o kalbini .ama bu duygu o kadar körelticiydiki öyküde tüm insani duygularıda yok etmeye yetmişti.onun için sadece deniz vardı.denize bir şye olduğu veya olacağı anda tüm bedeni ruhu benliği bir savaşçı kimliğine bürünüyordu .tıpkı şu andaki gibi..
öykü aryayla birlikte baktığı duruma seyirci kalmaktan öte harekte geçmişti.haytında ilkkez giydiği olanet topuklular işe yaramışlardı.öykü zorda olsa topuğun altındaki keskin yere elelrini sürterek açtı.canı yanmıştı ama eğer bunu yapmazsa bir ömür boyu aynı ateşte yıkanacağını oda biliyordu.
öykü açtığı iplerin ardındna ayaklarındaki bağı kolaylıkla çözmüştü bu sefer .şimdi ise muratın dönük arkasındna onun darbe almasını sağlamaktı.önce etrafına bakına öykü bunun için uygun bir alet bulamayınca gözleri kapıya yöneldi.evet şu anda çıkabiliridi ama o bunu aklındna geçirmedi geçiremedi..
öykü kapıya odaklandığı sırada kapının arkasındaki demiri gördü.demir kapının açılıp kapaınamsı için kullanılan uzun bir demirid.ama bakılınca burdna bile ağırlığı belli oluyordu.eğer onu kapıdan sessizce çıkarabilirse bu iş biterdi.
öykü aklındaki planı uygulamyaı geçridği gibi hızla kapıya koştu.kapı haif kapılıydı ve bu öykünün işine geliryodu.öykü kapıyı ses çıkartmadan azıcıkta itelediğinde muratın sözleriyle fazla zamanı kalmadığını analdı.
''yapmıycaktın .bebeğimi benden almıycaktın''dediğinde öykü demiri kapıdan çıkartıyordu.şimdiye kadar problem yoktu ama kız demir sopayı hızla çekince ağırlıktan doklayı sopanın ucu yere vurdu.çıkan tınn sesiyle tüm gözler o tarafa çevriliekn muratta namluyu öyküye çeviridi.
''yapıcakmıydın öykü.benide mi bu pislik için harcıycaktın''dedi kıısk gözlerle kıza bakarken.
''murat .ben onu seviyorum''dedi kız .
''bende seni seviyodum.bebeği-''dediği anda muratın elindeki silah bir and ahavaya fırladı.ne olduğunu anlayamayan murat ise boğazına yapışan ellerle artık sonun geldiğini anlamıştı.aslında belkide buna mutlu olucaktı bebğine kavuşmak için ama kimseyi cezasız bırakamak bebğinin karşısına çıkmaycağı için büyük bir sebep olacaktı.
muratı yakalrından duvara yapıştıran deniz ellerini adamın boynuna sardı.
''napıcaktın lan ha napıcaktın''dediğinde artık elinin altındaki gırtlağın soluğunun kesildiğini hisssettiğinde ellerini çekmesiyle kapının açılması bir oldu.murat nefes nefese öksürüken polislerin kollarını kaldırmasıyla hazırlıksız yakalndı.evet sonunda polisler gelmişti.ama sonunda .çünkü gerçketn deniz eğer yılmazer soyadını taşımıyor olsaydı bu polisler ancak arya deniz veya öykünün cesedini 24 saat sonra bulacaklardı.ahh ne saçmalıyordu zaten o deniz yılmazer diye başına bunlar gelmişmiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tehlikeli Cazibe
General Fiction''deniz''dedi sessizce. '''ohh arya iyisin ''dedi gidip aryaya sarıldı daha doğrusu istedi ama arya geri çekildi. deniz bozulmuştu ama belli etmedi. ''arya eğer bak kaçırılmayla ilgiliyse '' ''evet ilgili .ne yapacaksın evet onunla ilgili ''dedi...