Genç çift patlayan flaşla dudaklarını birbirlerinden ayırmadan öylece duruyorlardı.hiçbir etkenin onları ayıramıycağı bir gerçekti.özelliklede bu geceden sonra.iki gençte dudaklarındaki kızarıklıkları birbirlerinden soluk alıp vermek için ayrıldıklarında izliyorlardı.genç hız nefesini hala denizin karanlıkta parlayan yüzüne soluduğunda denizin iç çekeşiyle güldü.o kendine iç çektiğini sanırken onun yüzüne baktığında aslında aryaya bile bakmadığını gördü.
''deniz noldu''dedi genç kız denizin ormanlık alana bakan yüzüne kendine çevirmek için koluna dokunarak ona seslendi.
''bi dakka arya''dedi deniz ağaçların arasından ince bir ışık demeti seziyordu.önce yer değiştimiş sonrada tamamen kesilmişti.genç adam o ışığın uzakta fakat farkedildiğinde kötü olacağını bilen birisinin tuttuğu bir ışıktı.
''deniz noldu''diye yeniledi sorusunu arya.
''hiç ses duydum da''dedi deniz.kızı korkutmak yada endişelendirmek istemiyordu.
''bence sen o sesi içerden duydun baksana seslere ''dedi arya içeriyi göstererek.denizde onun ne dediğini anlamamış ama içerden duyduğu sesle söylediği yalanın gerçeğe dönüşmesine oda şaşırmıştı..
genç adam duyduğu sesle aryanın eline tutup onu içeriye çekti.onların adımları biraz daha arttırışında seste aynı oranda artıyordu.ve bu ses tanıdık birinin olmasına rağmen yinede seçilemiycek düzeyde orantısızdı.bir gülme gibi bir kahkaha yükselirken diğer taraftan bir anda ses kesiliyor ve aryanın düşüm diye tahmin ettiği kız sesini yükseltiyordu.
deniz aryayla birlikte salona geldiklerinde herkesin kapının önünde duran sarhoş kıza baktığını gördü.ve kendini bu kadar insana rezil eden tek kişi öyküydü.herkes kulak kesilmiş bu kızın ağzından çıkan herşeyi pür dikkat dinliyorlardı.ama kimse sesini çıkartmıyordu.millet sarhoş olduğundan söylediklerine önem vermezken bu gece onu her ne kadar ciddiye almasada yinede ona cevap veren tek kişi düşümdü.
''ooo sonun yılın çiftide geldi.''öykü sarhoş ağzıyla .
''öykü ne işin var burda''
''baktım fotoğrafçınız yok .ama malesef hiç fotojenik değilsiniz ''dedi öykü .bir anlığına dengesini kaybetmiş duvara tutunmuştu.
''git burdan öykü''dedi düşüm.
''küçük hanım hayrola yeni yengeni çok mu sevdin''
''defol öykü.''dedi düşüm onun duvara tutunan kolunu savurup sendelemesine neden olmuştu.
''ökü .sarhoşsun bir tatsızlık çıkmadan git''dedi deniz bir adım öne atılıp öyküye yol gösterirken.arya ise denizin elini bırakmasıyla kendisini boşlukta buldu.o kızın bu gece burda olmasını istemiyordu.ve düşüm bu kadar sert çıkışları varken denizin hala yumuşak tavırları canını sıkmaya yetiyordu.
arya denizi yalnız bırakmamak adına kendini inandırdığı bu yalan için oda denizin arkasından gidip onun eline uzandı.ve elini sıkıp kendince bende burdayım diyordu ama denizin ses çıkarmaması dahada sinirlerini bozuyordu.
''aryacım tatlım nasılsın.kıyafetini kim seçti.deniz mi.güzelmiş.zevklidir benim sevgilim''dedi öykü bir adım atıp denize yaklaştı.onun havada kapıyı gösteren elini umursamadan uzun siyah ojelerle bezenmiş tırnaklarını denizin kirli sakalları üzerinde geziyordu.ve ardından o tırnaklar sakalların altındaki teni bulduğunda arya denizin eline tırnaklarını batırdı.
öykünün neler yaptığını sabırla izleyen deniz aryanın tırnaklarından birinin etine batmasıyla öykünün kolunu hızla aşağıya çekip
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tehlikeli Cazibe
General Fiction''deniz''dedi sessizce. '''ohh arya iyisin ''dedi gidip aryaya sarıldı daha doğrusu istedi ama arya geri çekildi. deniz bozulmuştu ama belli etmedi. ''arya eğer bak kaçırılmayla ilgiliyse '' ''evet ilgili .ne yapacaksın evet onunla ilgili ''dedi...