Tehlikeli Cazibe

49.bölüm yüzleşme

  Genç kız gözlerini vuran çıplak ışığın yansımasının almasıyla kırpıştırarak açtı.Uyuyup kalmıştı.Ne ara uyuduğunu bilmiyordu.En son hatırladığı Denizin keskin sesiyle bir daha o konuyla ilgili konuşamaması gerektiğini hatırlatmıştı kendine.Sonrası gözlerine çöken tonlarca ağırlığa karşı koyamayan gözkapaklarının teslim olmasıydı.Genç kız ıışığın parlattığı eşyaları karşısından gördüğünde başını oyanttı.Fakat saçlarının altındaki yumuşaklık ona yattığı gibi kalkmadığını anlatmaya çalışıyordu.Sertlikte kendini uykuya bıraksada şimdi yüzüstü yatmış başının altındaki yastığa sıkı sıkıya sarılmıştı.Ama Arya yastık yerine Denize sarılmış olmayı tercih ederdi.

   Arya yastığı bırakıp etrafına bakınmak için ters döndü.Avizenin içinden yayılan ışık demetine gözlerini yavaşça alışıyor olsada kulaklarıan dökülen ıslık sesini uyandığından beridir ilk kez duymuştu.Genç kız ritimli melodinin yayılma merkezine bakmak için başını arkaya çevirdiğinde banyonun açık kapısı ve loş ışığı bazı şeyleri anlamasına yetmişti.Denizin ne zaman uyandığı hakkında en ufak bir fikri yoktu.Ayrıca genç adamın altından nasıl kıvrılıp çıktığınıda merka ediyordu.

       Arya açılan ışıkla uyandığını anladı.Odanın aydınlığı olmasa perdelerin kararan güneşliğinin odayı siyaha boyayacağını biliyordu.Ama genç kız Denizin onu neden uyumak istediğini bildiği halde uyandırmak gibi bir zorunluluğu olduğunu bilmek istedi.Önce saatin kaç olduğunu öğrenmek için karşısındaki aynanın üstüne baktığında etrfaı gümüş çevçevelerle kaplı saatin 7 buçuk olduğunu gördü.Ağzı açık bir halde bakakaldı.Tamam akşama yakın vakitte dinlenmek için uyuduklarını biliyordu ama bu kadar saat uyuyacağı aklına gelmemişti.Ya gerçketen yorulan ruhunu dinginliğe kavuşturamamış yada hamilelikle bebeğinin fazla dinlenmeye ihtiyacı vardı.

    Genç kız şaşkın bir şekilde gözlerini diktiği saatten önüne dikilen iri cüsseyle ayırabildi gözlerini.Deniz duş almış giyinmiş ve üstelik tıraş olmuştu.Arya biraz önceki düşüncelerinin içine hapsettiği soruların cevabını almış bulundu.Deniz hiç uyumamış yada kısa bir süre sonra hızla kalkmıştı işlerini görmüştü.Genç kızında ihtiyacı olduğunu bildiğinden onu rahat bırakıp uyumasını izlemişti.Ama daha sonra akşama misafirleri olduğu aklına gelince hızla olup Aryayıda uyandırması gerektiğini hatırlamıştı.

''Tünaydın aşkım''dedi Deniz kendini genç kızın yanına atmadan önce dudaklarına dudaklarını dokundurarak.

''Yada iyi akşamlar''dedi gülen yüzüyle yan dönüp kızın sersem bakışlarını izliyordu.

''Deniz sen ne zaman kalktın?''dedi genç kız.

''Hiç uyumadın desem''dedi Deniz.

''Neden?''dedi Arya genç adamın pürüzsüz yanağına elini getirip okşayarak.

''Akşama misafirlerimizin geleceğini hatırladım''dedi genç adam kızın elindeki telefonunu diğer eline tekrarlı ritimlerle vurarak.

''Kim?''dedi genç kız okşayan elini durdurarak cevap bekliyordu.

''Doğular .Dün söylemişlerdi ben unuttum sana söylemeyi.''dedi Deniz yattığı yerde dikleşip kızın elini yanağından avucunun içine alarak.

''Deniz.Niye söylemedin?Hiç bir şey hazırlamadık''dedi genç kız gözlerini belertip kaşlarını kaldırarak.Ama söylediği şeye kendisi güldü Arya.Söylese ne olacaktı ki dedi.Önceden olsa gerçekten kendi elleriyle yemek hazırlamak ve misafir ağırlamayı çok isterdi.Yani yürüyebiliyorken bunu çok severdi.Genellikle kardeşi ve kendine bazende Sedayla birlikte yemek yedikleri için onlara yapardı genç kız ama artık yemek yapmak değil yerinden kalkacak takati olmadığını biliyordu.Aslında bugün İlteriş bir gelişme olduğunu söylemiş ve devamınında geleceğinden emin gibi konuşmuştu ama Arya umutlanmak umutlandırmak gibi insanın hayal kurmasına yardımcı duygulara kapılmak istemiyordu.Daha önce düşündüğü ve yapmak istediği şeylerin bariz tersini yaşadığı için bir kez daha erken davranmak istemiyordu.