44.bölüm acı

2K 70 10
                                    

Genç adam duyduğu sözlerin şokuyla öylece kapının ağzında duruyordu.Yanlış duymuş olmayı binlerce kez dilesede genç kızın bacaklarının üzeinde elleriyle bakan hemşireden hiçte istediği gibi bir sonuç alamadı.Aryanın bacaklarını kapatan hemşireler doktorun yanına gelip bir şeyler söylediler.Genç adam onları duyamıyordu fakat olumsuzluk barındıran cümleler olduğunu seziyordu.

  Deniz burda durmak yerine içeriye girmesi gerektiğine karar verdi.Aryanın gözbebeklerinden firar eden yaşları genç adamın kalbine bir kor gibi düşüyordu.Genç kız doktorun sözlerinin kulaklarını doldurduğunu umursamadan o sadece içindekileri boşaltmak istiyordu.

  Deniz kapıyı kapattığında çıkan sese kulak veren doktorla karşı karşıya kaldı.Doktorun gözlerinde ne söyliyeceğini bilememe hissi genç adamı derinden sarstı.Nedense bakışlarından kendince birşeyler çıkardı.Yatağa bakmadan doktorun yanına ilerleyen Deniz doktora baktı.Söyliyeceklerinin var olduğunu hissediyor ama bunların iyi olmasını istiyordu.Artık hayatında iyi birşeylerin olmasını istiyordu.

  Genç adam sözlerin devamını dinlemek için doktorun kırışmış derisinin içindeki büyük irislere baktığında doktor buna dayanamamış gibi başını eğdi.Hiç vakit kaybetmeden kendini dışarıya atarken sadece

''Odamda görüşelim Deniz bey''dedi ve ardından çıkan hemşireyle kapının çarpma sesini duydu.

   Genç kız yeşil gözlerinin görmekten sıkılmış olduğu beyaz tavandan gözlerini ayırdı.Etrafında olup bitenleri takip ediyor ama tepki gösteremiyordu.Bedeninin altındaki sert tabaka onun kıpırdamadını engellerken bebeğine dokunmasına bir amni oluşturuyordu.Boynundaki boyunluk ise sağa sola dönmesini tamamen önlüyordu.

  Genç kız kapının çarpmasıyla yanında tanıdık kokuyu aldı.Üzerine gelen gölgeyle bunun kim olduğunu tahmin etti.Gözlerini ilk açtığında'' bebeğim'' kelimesini ağzından çıkarırken aslında Denizi sormuştu.DOktorun bebeğinin yaşadığını söylemesi genç kızın yüreğine su serperken Denizin ne alemde olduğunu fazlasıyla merak ediyordu.

  Arya eline dokunan sıcak parmakla biran gözlerini kapattı..Geçtiği fiziki acıların yanısıra ruhundaki kıvılcım onu yakıyordu.Gözlerini açtığında kendi hayatı gibi havanında kararmış ve yağmur yağmak üzere olduğunu gördü.Evet bulutlar bile çektikleri acıları dışarıya vuruken genç kız kendi acısı için gözyaşlarını saklamayı yeğledi.

Genç kız gözlerini kararmış kasvetli havadan buğulanmış olduğunda yeniden bir damlanın gözünden düşmesine izin verdi ve uyandığından beridir izlediği tavana geri döndü.Elinin üstünde onu naifçe okuşayan parmakların sıcaklığını hissetmemeye çalıştı.Ne yapacağını değil ne düşüneciğini bile aklı kesmezken bir anlık davranmanın kötü sonuçalr doğuracağından korktu.Hissettiği tuhaf duygunun ne olduğunu karar vermeye çalışırken nefret olmamasını istedi.Nefret etmek istmiyordu.Eğer nefret veya ona benzer bir duyguyla Denize hırslanırsa yapcaklarının hiç hayrı alemet olmayacağını biliyordu.

  Genç kız adamın elinden parmaklarını çekmek istesede yapmadı.Yapamadı.Uyuduğunda bile hep Denizin sözleri ve anılarıyla hayat tutunmuşken bu adamın elleri arasından çıkmak yerine ona sarılıp derince koklamak istiyordu.

''Arya''diye bir fısıltı duydu genç kız.Kime ait olduğunu biliyordu ama konuşmak istemiyordu.Daha içindeki kendine Denizi hala sevdiğini yada bilmediği bir duygu hissettiğini anlatması gerekiyordu.

  Bu adam bebeğinin babası ve yakında kocası olacak olan adam olduğunu inanmakta zorluk çekmeye başladı genç kız.Daha geçmişteki yaşanmışlıkları bilmeden kendinin böyle bir çıkmazda olması daha doğrusu zorla sokulması düşüncelerini alt üst etmişti.O anlar bir anlık beyninde canlandığında içine bir korku kapladı.O an kırmızı rengi hiç sevmeyecğini söyledi kendine.Her zaman tehlike çağrıştıran bu renk yine aynı zorluğu anlattı.Bacaklarındaki kırmızılığın belleğinde yer tutmasını istemesede elinde olmadan o anlar bırakmıyordu bilinçaltını.

Tehlikeli CazibeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin