BÖLÜM 6 : Bunlara ancak Kadir İnanır!
“Sen!”
Ege denen çocuk omuzlarımdan tutmuş heyecanla beni inceliyordu. Gece kadar karanlık siyah gözleri muziplikle parıldıyordu. Beyaz tshirt ve siyah deri ceket giymişti üstüne. Altına da dar paça siyah kot pantolon giymişti. Biri şuna 80’lerin Amerikan filmlerinde olmadığımızı söylesin. Saçlarını ortadan ikiye de ayırsa 80’lerin Johnny Depp’i olurmuş. Buna karşın saçları yataktan kalkmış gibiydi. Sevimli ve yaramaz. Yavaşça geri çekilip ellerini ceplerine koydu. “Aynı okulda olduğumuz söylememiştin.”dedi.
“Ne?!”diye bir tepki kaçıverdi ağzımdan. Biz bu çocukla aynı okulda mıydık? Yok Can’ın topuklu ayakkabıları. İnanmadığımı gösteren bir ifadeyle tek kaşımı kaldırdım. Omuz silkti. ‘İster inan ister inanma’ dercesine.
“Niye seni hiç görmedim?” Cevaplasana cevapla. Yiyorsa cevapla camon baby. Bana hiç tatlı yememiş birine kakaolu şekerpare anlatır gibi tane tane açıkladı. “Çünkü yeni kayıtım. İlk 2 gün okula gelmemiştim, sonraki 3 günse raporluydum. Şimdi ne raporu, da dersin. Radyasyon zehirlenmesi. Ah Flappy Bird sen nelere kadirsin!”
“Kadir kim? Yakışıklı mı?”diyerek sırıttım. Alnıma kapı tıklatır gibi vurup bağırdı. “Aloo? Orada beyin var mı? Bilinç altında ne tür psikolojik sorunlar yatıyor?”
Gözlerimi kısmış avına saldırmaya hazır bir Başakiratus gibiyim. Başakiratus’lar avını bir bakış ile diz çöktürüp ölümünü kabullenmesini sağlayabilir. (NOT: Başakiratus’lara karşı bağışıklılığı olan Egeus adlı yeni bir tür 5 dk önce keşfedildi.) Kolumdan tutup çekiştirerek beni götürmeye çalıştı. Gelmeyince alaycı bakışlarla bana döndü.
“Okuldan kaçmak eğlenceli olacak. Ama Bayan Yazıcı siz hiç okul kurallarına karşı gelmediniz değil mi?”
“Eyy! Kaçmak da neyin nesi? Ayrıca seni tanımıyorum.”diye sonuna .s .s işaretleri koyduğum kezban adı verilen bir tavırla gözlerimi kaçırdım. İyi aile kızı olmak bunu gerektirir. Ege hiç tınlamamışçasına “İsmimi biliyorsun ya..” dedi. Vallah de! İnanmam. Alayla dudağımı kıvırdım.
“Ege… Annen çok aramış mı bu ismi? Bari biraz marjinal olup Akdeniz falan koysalarmış hiç beğenmedim.” Söylediklerimle kaşlarını çatıp kodumu oturturum yanımı görmek ister misin?, dedi resmen gözleriyle. Of ya millet gözleriyle roman yazsın ben tek gözümü bile kırpmayayım. Where is the adalet?
“Ha-ha-ha! Ege Soyhan. Gayet havalı bir ismim var. Aha! Başakçık korkuyor mu yoksa okulu kırmaktan?”diyerek öcünü alma çabalarıyla sırıttı. Allah’ım neydi günahım neden bütün psikopatlar beni bulur? Can gibi sapık bir kardeşim, Kaan Alpsoy gibi tuhaf bir sıra arkadaşım var. Bir kız daha ne ister ki dimi? Ağlamak istiyorum. Hayır, Başak sakın o sözcükleri söyle-
“Senden daha cesaretliyim.”
Nayır nolamaz.. Batsın bu Egeee bitsin bu gururummmm ağlatıp ta güldüren o Kaan’a yazıklar olsuunnnn.. Beni yalnız bıraktınnn Cann.
Bir daha Yeşilçam filmi izlersem iki olsun. İKİ! İsyeannn diye de modern müzikten bukleler sunacakken size Ege kolumu havyan gibi çekerek beni nefes nefese bıraktı. Bahçede duvarın altında duruyorduk. Bir kere de zıplayarak çevik bir hareketle duvara çıktı. Gözlerim… Yerlerinden çıkacaklar.
“Vay anasını.. Ninja mısın sen!”
“Belki..” diyip dil çıkardı. Sırıtmasını bırakıp elimi tutması için elimi uzattım. Ve yukarı çıkmama yardım etti. İşte şimdi macera başlıyor. Okuldan Kaçan Kediciğin Hazin Sonu sinemalarda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPLANTI (TAMAMLANDI)
Science-FictionTAMAMLANDI ☆ Geçmişin hayaletleri peşinizi asla bırakmaz. Sizi en zayıf anınızda yakalarlar. Hayallerinizle gardınızı alır ve onlara savaş açarsınız. Bu oyunu sadece iyiler kazanabilir. Hepimiz rüyalar görürüz. Gerçekleşmesi inanılmaz rüyaların büy...