PS-1-

169K 3.4K 3.3K
                                    

Bölüm akışı değiştirilmeden kitap düzenlenmeye alınmıştır.

Adımlarımı hızlandırdıktan sonra birkez daha arkama baktım. Beni birisinin takip ettiğine emindim. Buraları ıssız sokaklardı ve genelde kimse olmazdı ama takip ediliyordum işte. Buna emindim.

Adımlarımı hızlandırmam yeterli gelmediğinde artık koşmaya başlamıştım. Kalbim deli gibi atıyordu ve ben artık eve gitmek istiyordum ve biran önce babamın kollarında güven içinde olmak istiyordum. İçimdeki kötü his giderek artarken nefes nefese kaldım. Boş sokakta koşarken ayak tabanıma batan taşlar canımı yakıyordu.

Birden ağzımı kapatan ellerle koca bir çığlık attım ama ağzımı öyle sıkı tutuyordu ki, çığlığım boğuk çıkmıştı. Gözlerim kocaman açılırken ellerinde çırpındım. Dudaklarımdaki eli fazla sıkıydı ve çenemi acıtıyordu.

Diğer elini belime sarıp beni duvara yapıştırdı. Şu anda yüzüm soğuk duvara yapışıktı ve arkamdaki her kimse yüzünü göremiyordum. Kalbim göğüs kafesimi yırtacak şiddette artarken derin nefesler alıyordum. Çırpınmaya devam ederken belimdeki elini sıklaştırdı.

"Merhaba güzelim" diye fısıldadı kulağıma. Soğuk havada sıcak nefesi bedenime çarparken titredim ve sert bir şekilde yutkundum. Bu adam kesinlikle bir sapıktı ve bana tecavüz edecekti.

Tekrardan çığlık atmayı denediğimde beni sert bir şekilde duvara çarptırdı.

"Aklından bile geçirme" diye tısladı yüzüme karşı. Kalbim deli gibi atarken gözyaşlarım yanaklarımdan süzülmeye başlamıştı bile.

Korkuyordum, evet her gün başıma böyle şeyler gelmediği için korkuyordum ve bir şeyler yapmam gerektiğini biliyordum ama elimden bir şey gelmiyordu. Bedenimde olan elleri beni öyle sıkı tutuyordu ki kıpırdayamıyordum.

Kolları arasından kaçmak için çırpınmayı denedim ama lanet olsun ki fazla güçlüydü bu yüzden çırpınmaktan ileriye gidememiştim.

Kulaklarıma gülme sesleri geldiğinde gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.

"Boşuna uğraşma! Seni kimse duymaz" dedi dudaklarını kulağıma değdirerek. Tanrım midem bulanıyordu ve şu an kusabilirdim. Sırf dudaklarını kulağımda hissetmem bile midemi kaldırmaya yetmişken daha ilerisini düşünemiyordum bile. Kim olduğunu bilmiyordum ki bilsem bile bir şey değişmezdi. Ondan biran önce kurtulmam gerekiyordu.

"Bırak beni" dedim ama eliyle ağzımı kapattığı için dediğim şey hiçbir şeye benzememişti.

"Bırakacağım ama önce birazcık..." dedikten sonra aniden beni kendine döndürdü ve bedenimi duvara yaslayıp eliyle tekrar ağzımı kapattı.

"Eğleneceğiz"

Başımı olumsuz anlamda salladım ve kaşlarımı indirip kaldırarak 'yapma' demeye çalıştım. Gözyaşlarım yüzünden bulanık görüyordum. Gözlerimi birkaç kez kırpıştırınca akan yaşlar dudağımı kapattığı eline dökülünce sırıttı. Gözleri siyahtı, yada koyu kahve ama koyu kahvenin de en koyusuydu. Siyaha kaçıyordu gözleri ve öfke ile mutluluk arasında gidip geliyordu.

"Yapma" demeye çalıştım ama ağzımdaki eli sağolsun sesim birkez daha boğuk çıkmıştı.

Tabiki beni dinlemeyecekti. O bir sapıktı ve benimde bir şeyler yapmam gerekiyordu.

Üzerime eğilip başını boynuma yaklaştırdığında midemdeki sıvı boğazıma kadar gelmişti, neredeyse kusacaktım. Hiçbir şey yapmadığı halde midem bulanıyordu. Gözyaşlarım yanaklarımdan süzülüp ağzımı tuttuğu ellerine düşmeye devam ediyordu. Boynuma gizlediği başını kaldırıp yaşlı gözlerime baktı bir süre. Gözlerinden pişmanlık okunuyordu sanki ya da ben yanlış anlıyordum.

PSİKOPAT SAPIK #Wattys2018 (+18 İçerik)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin