Şarkı önerisi: İlyas Yalçıntaş&Feride Hilal Akın -Şehrin Yolu
"Bebeğim... burdasın... beni bıraktığını sandım."
Aras'ın bana doğru gelmesiyle gözümden bir yaş daha aktı. Ondan kurtulamıyordum ben kaçtıkça o beni buluyordu. Ve ven artık dayanamıyordum."Aras yapma... ne istiyorsun benden? Hayatımı mahvettiğin yetmedi mi?"
Gür bir kahkaha attı ve sonra soğuk ellerini omzuma koydu.
"Azra'm sen benimsin. Sen benim meleğimsin. Istesende benden kaçamazsın. Biz birbirimiziniz" dediğinde başımı olumsuz anlamda salladım.
"Yapma Aras. Yoruldum artık gerçekten çok yoruldum. Benden değer verdiğim her şeyimi aldın, babamı aldın. Bırak beni gideyim" dediğimde gülümsedi.
"Bırakmam Azra. Bırakamam..."
Derin nefesler alarak yatakta doğruldum. Ter içinde olmama rağmen titriyordum.
Hapiste olduğunu bilmeme rağmen ondan deli gibi korkuyordum. Çünkü o Aras'tı. Her zaman bir planı, her zaman bir çıkar yolu vardı.Biraz sakinleşince lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım. Ellerimi ensemde birleştirdiğim sırada elime gelen yarayla gözlerimi kapadım. Aras'ın vücuduma kazıdığı 'A' harfi...
Dudaklarımın arasından bir hıçkırık firar edince kendimi tutmayıp ağlamaya başladım. Artık yorulmuştum. Hayatımdan tamamen çıkmış olmasına rağmen her gün, her saniye korkarak geçiriyordum günümü. Her gece kabuslarımda onu görüyordum, sabah yediğim tostta onu hatırlıyordum, yaptığım menemende aklıma o geliyordu, bedenime kazıdığı izlerde onu görüyordum, televizyonda kanal değiştirirken gelen korku filmlerinde onu hatırlıyor, tecavüz haberlerinde onu hatırlıyor, evden bir çıt sesi geldiğinde Aras geldi diye korkuyordum. Hayatımda olmamasına rağmen sanki hep burdaymış, hep benimleymiş gibi oluyordu. Bunun için tedavi alıyordum ama maalesef tedavilerim işe yaramıyordu. Doktorum iyileşene kadar bir süre kliniğe yatmamı tavsiye etmişti ama oraya gitmek istemiyordum.
Ama bir yandan da Aras'tan tamamen kurtulmak istiyordum.
Oflayıp gözlerimi kapattım.
Aras'tan
Herkes yatmış ve bende bu insanların iğrenç horlama sesleri arasından Azra'mı düşünmeye çalışıyordum.
Onu çok özlemiştim. Gözlerini, sesini, nefesini, kokusunu, bağırışlarını, gülüşünü...
Gerçi benim yanımda güldüğünü hiç hatırlamıyordum ama özlemiştim işte. Şu an yanımda olması için her şeyimi verebilirdim. Ama iyiydi bunu biliyordum. Beni ziyarete gelen adamlarım Azra hakkında bana her şeyi anlatıyorlardı. Hapisteyim diye onu başı boş bırakmamıştım, attığı her adımdan haberim vardı. Ama bu aralar psikoloğa gittiğini öğrenmiştim. Belkide babasının ölümü üzerine toparlanamamıştı ve bu yüzden psikologlardaydı.O kadar çok isterdim ki ona sarılıp teselli etmeyi, her şey düzelecek demeyi. Veya beni ziyarete gelmesini...
Gerçi beni ziyarete gelmesini beklemiyordum. Aramızda yaşanan onca şeyden sonra gelmezdi bunu biliyordum. Zaten kim hayatını zindana çeviren birini hapiste ziyarete gelirdi ki?Derin bir nefes alıp karyolanın üst kısmına birkaç kez vurdum.
Önce homurtu sesleri geldi ve sonra "buyur abi bir şey mi istedin" sorusu...
"O ağzından çıkan horlamaları duymak istemiyorum" diye bağırdım. Birkaç kişi sesimden uyanmış ağızlarında bir şeyler gevelerken ellerimi başımın altına alıp memnuniyetle sırıttım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKOPAT SAPIK #Wattys2018 (+18 İçerik)
Teen FictionKitabın tüm hakları bana aittir. Benden izinsiz en ufak bir alıntıda, paylaşımda yasal işlem başlatılır. Genç kurgu #3 'üncü sırada... +18 içerikler vardır. (Cinsellik, taciz, kavga, şiddet, ölüm) "Senden nefret ediyorum pislik herif" dedim yatakta...