PS-21-

56.6K 1.6K 407
                                    

Gözlerim anında dolarken bana sarılan Melise doladım kollarımı.

İnanması gerçekten çok zor bir şeydi ama Melis yalan söylemezdi ki.

Öldürmüştü demek ki...

Aras bir insanın canına kıymıştı. Kız kardeşinin sevdiği adamın canına.

Üstelik sadece Melis babamı aramamda yardımcı olduğu için.

Hangi insan bu kadar küçük bir şey için bir insanın canına kıyabilirdi ki? Ahh tabiki Aras.

Aras gerçekten deliydi, psikopattı. Tımarhaneye kapatılması gerekiyordu. Artık ondan da onun yaptıklarından da bıkmıştım. Artık onu gerçekten görmek istemiyordum. Her gördüğümde ondan nefret ederken artık ona karşı olan nefret duygum tarifi imkansız bir hâle gelmişti.

"Üzgünüm Melis, benim yüzümden. Eğer araman için ısrar-"

Başını kaldırıp cümlemi böldü.

"Hayır senin suçun değildi, bilemezdin ki. Bende bilemezdim, onun bu kadar ileriye gideceğini bilemezdik." dedi gözyaşını silip.

**********

"Azra! Uyan haydi!"

Aras'ın sesi ile gözlerimi aralayıp siyah gözlerine baktım. Ama bu sefer gözlerine baktığımda hissettiğim şey karanlık yerine iğrenç gelen gözlerdi.

Artık gözleri korkutucu gelmiyordu. Çünkü o gözler bir katilin gözleriydi. Ablasının sevgilisini öldüren bir katil.

Karanlık korku dolu bir çift göz.

"Ne oldu?"

Gözlerimi devirip bakışlarımı Aras'tan kaçırdım.

Bağırıp çağırsam hiçbir şey değişmeyecekti bu yüzden kendimi yormama hiç gerek yoktu.

Elini yavaşça çeneme yerleştirip başımı kendisine çevirdi.

"Ne oldu dedim?!"

Elimi elinin üzerine götürüp ittirdim ve "bir şey olmadı Aras. Rahat bırak beni" dedim. Şu an trip atıyor olabilirdim ama Aras'ta yaptığı şeyin cezasını çekmek zorundaydı.

Gerçi benim vereceğim hiçbir ceza bu yaptığını hafifletmezdi ama neyse...

Elini boynuma ve sonrada bacaklarımın altına yerleştirip beni yataktan kaldırınca ne yaptığını anlamaya çalışıyordum.

"Bırakır mısın beni? Ne yapıyorsun?"

Hiçbir şey söylemeden odadan çıktık ve merdivenleri çıkmaya başladık.

Üst katta bir teras vardı ve daha önce hiç oraya çıkmamıştım.

Merdivenleri çıkınca kapıyı açıp terasa girdik. Soğuk hava anında bedenimi titretirken gülümsedim. Ağaç ve çiçek kokan bu soğuk havayı sevmiştim.

Aras beni yavaşça battaniye serili yere uzandırırken canımı yakmamaya çalıştığı her halinden belli oluyordu.

Sonunda beni yere bırakınca Aras'ta yanıma oturup elindeki battaniyeyi omuzlarıma bıraktı. Her ne kadar ona kızgın olsam da şu an bu temiz havayı solumak istediğim için itiraz etmeden oturdum.

Bakışları beni bulunca hemen yüzümdeki gülümsemeyi silip somurtmaya başladım. Gülümsediğimi görmesini istemiyordum. Ona hâlâ kızgındım ve nefret ediyordum.

Başımı havaya kaldırıp gökyüzündeki yıldızları seyretmeye başladım. Aras'ın bakışlarının üzerimde olduğunu hissediyordum ama bunu pek umursamamaya çalışıyordum çünkü şu an ilgimi çeken şey yıldızlardı.

PSİKOPAT SAPIK #Wattys2018 (+18 İçerik)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin