Duyduğum cümle bende şok etkisi yaratırken, Yaz kapıdan çıkıyordu hızla peşinden gidip nereye gideceğine baktım arabanın yanına gittiğinde derin bir nefes aldım. (sonra da verdim dermis uahauahau)
Bende arabaya binip eve doğru sürmeye başladım. Ağzımızdan tek bir harf çıkmıyordu ben şaşkındım. Bana aşıktı peki ya ben?! Ben daha Elif'i unutamamışken Yaz'a nasıl aşık olabilirdim. Derhal Elif'i arayıp konuşacaktım. Her yerde karşıma çıkıp kendini hatırlatmasın artık!
Eve geldiğimiz gibi arabadan indi ve zili çaldı. Üvey annem Zeliha Belis'i Yaz'a verip bir şeyler konuştu. Yaz kafasını sallayarak çantayı aldı ve arabaya doğru geldi. Bana doğru döndüğünde yüzündeki gülümseme silindi. Hadi ama ben karşılık vericektim, sen geri çekilmeseydin. İkisi de arkaya oturduğunda arabayı çalıştırdım. Şuan her şey daha da zordu. Kızım, karım ve eski karım! "Annenler Belis'i çok sevmişler yarın akşam için davetliyiz" "sen gidersin" "sen?" " ben gelemem" "neden?" "o kadını sevmiyorum" "kadının bir suçu yok Rüzgar baban genç yaşında senin için tekrar evlenmiş. Hem sen Melisa'yı sevmiyormusun?" "ne alaka?" "eğer o kadın olmasaydı, o da olmazdı!" Haklıydı, gene haklıydı.
Kendi evimize geldiğimizde Yaz hemen yukarı çıktı. Ben bu durumdan nasıl kurtulacaktım!
-Yaz-
Ben her şeyi ona itiraf etmişken o hala Elif'in derdindeydi. Ona aşık olduğumu i.sorulardan sonra kesin olarak anlamıştım. Çünkü kaybetme duygusu ağır bastı birden. Ya beni, bizi bırakıp o kadına giderse diye korktum. Bırakamazdım, onsuz yaşayamazdım. Makyajımı temizledikten sonra dantelli geceliğimi giydim ve odadan çıktım. Kozlarımı oynamalıydım. Rüzgar'ı Elif'e kaptırmaya niyetim yoktu! Salona doğru giderken Rüzgar'ın sesini duydum. "Yarın hemen buluşmalıyız nokta! Elif senin müsait olup olmaman umrumda değil!" oldukça sertti. Ne konuşacaktı ki acaba?! O odadan çıkarken mutfağa yöneldim. Su alacağım ayakları hani... Beni gördüğünde şok oldu eminim, ilk defa yanında böyle giyiniyordum normal ama benim olmalı yoksa o kadına ya da başkalarına gider. Ona istediğini vermeliyim. "Ben yatıyorum" diyerek odasına gitti. Hayır üstelemiycem o kendi gelecek! bende fazla geçmeden yattım.
Sabah cam kırılma sesiyle açtım gözlerimi koşarak odadan çıktım ve mutfağa gittim. Onun burda ne işi var?! " Rüzgar?" "al işte Elif buraya gel demedim. Dışarda konuşalım dedim!" "peki bekliyorum Can" Can kelimesini bastırarak söylemişti! Bu kadar kıskançlık normal mi? Rüzgar odaya girip kıyafet seçti ve yanımda giyinmeye başladı. Bende aklımdaki fikri ortaya koymaya karar verdim. Belis'in beşiği dolaba dönüktü bende tam bana doğru döndüğünde beşiğe eğilldim. Tabii benim sütü bol göğüslerim ortada! Bana bakıp yutkunduğuna kalıbı basarım. Doğrulduğumda, şakağıma öpücük bırakıp " sen babamlara geç ben akşama gelirim" "tamam" dedim. Yaz 1- 1 Elif daha dur Elif bunlar ne ki?! Onlar çıktıklarında bende Belis'i hazırladım ve kendim giyindim. Belis'imin çantasını da hazırlayıp evden çıktım. Taksi durağına kadar yürüdüm, kafa dağıtmalıydım yoksa çıldırıcam! Taksiye binip " Erdoğdu'ya" dedim. Belis'le oynarken gelmiştik. Parayı verip indim, ve eve doğru yürüdüm. Kendimi kötü hissediyordum. Neden? Çünkü kocam şuan eski karısıyla oturmuş belki de el ele aşık gözlerle oturuyorlar! Zeliha hanım kapıyı açtığında Belis'i kucağına alıp öptü, sonra bana dönüp sıkıca sarıldı. Elli yedi yaşında olmasına rağmen atik bir kadındı. "Hoşgeldin canım" "hoşbulduk efendim" "ama hani anne diycektin" "özür dilerim... anne" kendi annemden sonra üvey kayınvalideme anne demek çok değişik bir his....
" Kahvaltı hazır babanda içerde gel, şey Rüzgar yok mu?" " küçük bir işi var da" " peki tamam hadi geç" içeri geçtiğimde kayınpederimi ayağa kalkmış güler yüzle bizi beklediğini gördüm. Baya karizmatik bir adammış. Rüzgar'ın kime benzediği belli! İlk defa görmeme rağmen çok sıcak kanlı davranıyor "hoşgeldin kızı" "hoşbulduk" "baba, lütfen bana baba de" "peki baba" "torunum nerde?" "burda dedesi" Anlaşılan bu ikisi torun hasretiyle yanıp tutuşuyorlar. "Gel kızım kahvaltı edelim" ah baba ah bir bilsen benim aklım nerde?! "geliyorum baabcım çayları koyiyim" diyerem mutfağa geçtim. "kızım bardaklar burda" diyerek bir dolabın kapağını açtı. " Biz ince belli bardaklarda içeriz sen Melisa'nın kullandığı şu bardaklardan al istersen" "yok anne bende ince belli de içerim" diyerek üç tane ince belli bardak ve bardak altlığı çıkardım. Elimde bardaklarla içeri geçtiğde adını bilmediğim kayınpederimin Belis'le oynadığını gördüm. Bunlar torunlarını baya sevdiler ya. Kahvaltımızı sorunsuz halledip oturma odasına geçtik. E adam zengin yemek odası ayrı salonu ayrı otyrma odası ayrı. Gerçi bunalr benim umrumda değil benim yanımda Rüzgar olsun yeter! "Ben bi Can'ı ariyim" Can mı? Sen ona Can mı diyosun? Kızmıyor mu sana?" " hayır kızmıyor niye ki?" " ona annesinden başka kimsenin Can demesine izin vermez" "bana bir şey demiyor ama" " benim oğlum annesinden sonra bir kadına aşık olmuş" ya adını bilmediğim babacım ne demsezsin! Oğlun sırılsıklam aşık!
-Rüzgar Can-
Elif'le bir kafeteryada oturduk. O bana ben ona birbirimize öküzün trene baktığı gibi bakıyorduk! Sakızı cak cak çiğnemesi eskiden umrumda olmazdı. Fakat şuan o sakızı alıp saçlarına yapıştırasım var "Elif!?" "efendim canım" "çık hayatımdan, ben karım ve kızımla mutluyum analdın mı? Senin bana vermediğini o verdi. Bana bir kız evladı verdi!" "istesen verirdik" "doğurmakla anne olunmuyo biliyorsun dimi?!" bir şey demeden sakızını çiğnemeye devam etti. Bense sıkılıp kalktım. Masaya para bırakıp " bitti. Seni görsem görmemezlikten gelicem hoşçakal" diyerek cıktım. Şimdi karımın ve kızımın yanına gitmeliyim. Sadece onlarla mutlu olmalıyım. Biliyorum bu iş burda bitmedi ama.... Neyse ilk önce eve gidip üstümü değiştirmeliyim. Eve geldiğmde asansörü beklemeyip merdivenleri kullandım. Kapını önüne geldiğimde benden yakışıklı olmasın yakışıklı bir çocuk karşımda duruyordu. "Merhaba kimsiniz?" "Ben Furkan Yaz'ın sevgilisiyim siz?" Sevgilisi mi dedi o?! Şaka mı lan bu?!....Bugünün son bölümü umarım beğenirsiniz :) :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bebeğimin Babası!
RomanceSuni yollarla hamile kalmışsan ve bebeğinin babasına aşıksan işin zor!