Esila Sera👌(1.SEZON TAMAMLANDI✔️)

11.Bölüm:İstera krallığı

Sefa:"Neden? Mesela ben kardeşimi çok seviyorum,dünyayı verseler yine de onu değişmem!"

Hande duygulanmış içinden:Abi,diyor.

Genç:"Sevmememin bir nedeni var;ben kral olmayı beklerken o tahta geçip kraliçe oldu.Çünkü güç simgesi onu seçti! İstera'nın gücü bu sayede onun eline geçti ama şimdi bu gücü yönetemediği için komada! O komada iken ben kendimi kral ilan ettim.Ama güç simgem olmadığı için halkı yönetemedim.Bana acımasız kral dediler,halkım bana isyan etti.Hepsi komada olan prensesten yana,benden nefret ediyorlar."

Sefa:" Seni çok iyi anlıyorum kadeşim,"dedi.

Genç:"Anlamıyorsun,nerden anlayacaksın ki! Sen kral bile değilsin.Beni teselli etmeye çalışman boşuna!"

Sefa:"Seni ne kadar iyi anladığımı bilemezsin,"dedi.

Kafasında ne hatıralar vardı sefa'nın genç adam bunları bir bilse sefa'ya hak verecekti ama bilmiyordu.

"Sen kral değilsin!" lafları sefa'nın beyninde yankılanıyordu.Hande'yi zindana attığı zaman sera halkı sefa'ya isyan etmiş ve camı pencere'yi taşlarla indirerek "Sen kral değilsin," diye savurdukları sözlerle sefa'yı protesto etmişlerdi.

Birisi sefa'nın yakasından tutmuştu hatta: "Kraliçe hande nerede? Kraliçe hande nerede?" diyordu.

Sefa'nın muhafızları onu zar zor dışarı attılar!

Halk bu adam yüzünden galeyana gelmiş,hep beraber "Kraliçemiz çok yaşa!" diyorlardı.

Hande'nin zindan'dan kaçtığı günün sabahında halk sevinçten kutlama yapıyordu.Sefa bütün bunları içine ata ata acı çekerek izledi.Sonunda cani kral yine o oldu ama acı çekende yalnız o oldu.

Sefa'nın kafasından onca şey geçti ve bunlardan çıkardığı sonuç sefa'ya göre şu oldu:

Hande,sera'nın güç tılsımı olan koyu yeşil saçları sayesinde halkı yönetiyordu ve halkın itibarında kraliçe sayılıyordu.Ama sefa,güç tılsımı onda olmadığı için halkı yönetemiyor ve halkın itibarında prens olarak görünüyordu.Sefa kendisini sera kralı ilan ettiğinde halkın gözünden iyice düşmüş ve cani kral olmuştu.

İşte sefa'ya göre sonuç buydu.
Sefa genç adam'a tekrar dönerek:"Seni gerçekten anlıyorum,"dedi.

Genç adam:" Bu arada benim adım oruç "dedi ve yeni arkadaşları ile teker teker tanıştı.

Oruç'a bir sinyal geldi.Esra:"Bu ne!?" dedi.Şaşkındı.

Oruç:"Prenses ölüm anında! İstera'nın gücü bana geçiyor."

Oruç'un saçları gri oldu.

Oruç:"Eğer kız ölürse saçlarım tamamen beyaz olacak! Çünkü güç simge'sinin seçtiği sıradaki veliaht benim,"dedi.

Hemen yerinden kalktı ve:"Gidip o gücü kendim çekmeliyim yoksa kız ölecek,"dedi.

Sefa:"Helal be oruç! Kardeşini sevmesen bile ölmesine izin vermiyorsun,"dedi.

Oruç:"Üvey kardeşim'de olsa ben bir abiyim,"dedi.

Esra:"Üvey kardeşin mi? "diye sordu.

Oruç:"Onun babası eskiden bu krallığın tek hükümdarıydı.Ancak biz istera'yı istila edince babam prensesin ailesini öldürdü.Prenses küçük diye babam acıdı ve öldüremeyip yetimhane'ye verdi.Annem babam kısa bir süre sonra ölünce prensesi evlat edindi çünkü prensesi çok sevmişti.Küçüklüğümden beri o kız benim kardeşim,gidelim! Kardeşimi kurtaralım,"dedi ve akın'ın evine gittiler.

Esra:"Kız neden krallıkta değil de burada?"

Oruç:"Prenses kısa süre önce sevgilisi akın'a kaçtı ve burada koma'ya girdi,"dedi.

Akın:"Sakın yaklaşma oruç! Ona zarar veremezsin,"dedi ve  oruç'un önünde durarak savunmaya geçti.

Oruç:"Kardeşimi kurtarmaya geldim akın! Gerçekten,onun gücü beni çağırdı!"

Akın kız'ın buz gibi olan ellerini sıktı ve bariz bir endişeyle:"Ona ne oluyor oruç? Ölüyor mu ," diye sordu.

Oruç akın'ı iterek:"Çekil,"dedi.Gücü içine çektiği anda kızın saçları eski rengine kavuştu.

Akın "Saçı yine fıstık yeşili oldu," dedi.

Akın çok duygulandı.Göz yaşlarını tutamayıp ağlamaya başladı.

Kız uyandı:"Akın,sevgilim,"dedi.Ve sarıldılar.