Saygı Değer Okuyucularım...
Sevgili Tepkisiz Okurlarım...
Can Şekeri Vote Atanlarım... .
Gönül Alan Yorumcularım...
Umarım bu gafil yazarınızdan memnunsunuzdur... 🙈
Daha çok kitlelere ulaşma arzumu maruz görün. Ve lütfen kitaplarıma destek verin... 💪
VE SATIR ARASI YORUM YAPMAYI...
UNUTMAYIN...
😘😘😘
***
Uyarı !
Bu bölümümüz iki bölüm uzunluğunda bir bölüm olduğu için yavaş yavaş okumanız yazar tarafından önerilir. Çünkü gelecek bölüm 2 hafta sonra yayınlanacaktır. Anlayışınız için şimdiden teşekkürler 🙈🙈🙈🙈😘***
Yeni bölüm isteğiyle başımın etini yiyen moriczula 'ya ithafen yayınlıyorum...
Yazarınız Keyifli Okumalar Diler...
😘☺️💪***
Bugün bir ayrı yorulmuştu Asude... Mutfağın işleriyle, bahçeyle, hayvanlarla uğraşmaktan bitap düşmüştü. Bugün kaçıncı kıyafet değiştirişiydi oda bilmiyordu. Koşuşturarak hem bedenini hemde düşüncelerini meşgul etmek istiyordu. Hatta konuşmaya mecali kalmayacak dereceye gelip bayılır vaziyette uyumak istiyordu.
Hava kararmaya başlamıştı. Akşam yemeği için sofralar kurulmuştu. Fakat üzerinden gelen ağır yemek kokusu onu aşırı rahatsız etmekteydi. Mutfaktaki son düzenlemeleri yapan Beyhan ablanın yanına doğru ilerledi.
''Abla... Benim yapacağım başka bir iş kaldı mı?''
''Yok kuzum hallettik herşeyi... Sularıda götürdük mü tamamdır.''
"Tamam o zaman abla, ben odama geçiyorum. Üzerimi değiştireceğim. Birde biraz bunaldım banyoya girip uzanacağım. Sofranın toplanmasına yetişirim."
"Hastaysan gelme hallederiz biz."
"Yok hasta değilim, yemeğin sıcağı bunalttı herhalde..."
"Yaa kesin yemeğin sıcağındandır..." diyen Beyhan yandan hafifçe gülümseyerek ufaktan bir ima yolladı Asude'ye.
Asude ise cevap vermeden hızlı yürüyüşü ile aradaki holden geçip odasına doğru adımladı. O kadar bunalmıştı ki odaya girmeyi bekleyemeden şalını çıkarmış, elbisesinin önündeki düğmeleri açmaya başlamıştı. Odasından içeriye girdi. Hemen kapının karşısındaki cama doğru ilerledi. Işığı açmadan odasının kalın perdesini çekti. Hava iyice karamıştı ve içerisi gözükebilirdi. Perdeyi çektikten sonra yeniden kapıya yönelerek kapı kenarındaki ışığı yaktı. Elindeki eşyalarını kapının arkasındaki askılığa asarak dolabına doğru ilerledi. Yeni kıyafetler çıkarmak için tam bir hamle yapacakken...
"Hoşgeldin karıcım..." diye mır mırıltı dağıldı odaya. Belirli, belirsiz bir mırıltı...
Asude tuttuğu dolap kapaklarını yarıya kadar açmıştı ki... Duyduğu ses ile donup kaldı. Kavradığı dolap kulpunu sımsıkı tutarken titreyen bacaklarını birbirine bastırdı. Nefesleri kesik ve düzensizleşti. Gözlerinin önüne siyah buğular doluştu. Gözlerini kapattı ve başını dolabın kapağına yasladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FEDA EDİLMİŞ HAYATLAR
Fiction généraleBu hayatta birileri fedakar olmayı göze almıştı.! Berdelle gelen bu evliliklerde bir taraf fedakar bir taraf ise mahkumdu... *** Bu hayatta hepimizin birer engelli var... Kiminin engeli vücudunda, kiminin engeli aklında, kiminin engeli ise kalbin...