17. Bölüm: Zorlu Bekleyiş

2.9K 216 166
                                    

Bölüm geç geldi sizleri biraz beklettim fakat votelerden memnun olmadığım içindi bu bekleyiş...

Hikayemizi okuyan arkadaşlarımıza sesleniyorum... Voteler az olursa, bölümlerde seyrek gelir! 👊

Şimdi...

Sizin gibi zorlu bir bekleyiş içinde olan karakterlerimiz ile keyifli okumalar dilerim...

***

Genç adam belinden tutuğu karısını yavaşça kaldırdı. Bacaklarını iki yana ayırıp kucağına oturttu. Genç kadının yüzü artık tamamen adama doğru dönüktü.

Kadın telaşla konuştu, "Bacakların ağrır, canın yanar indir beni..." dedi.

"Ağırlığını hissetmek istiyorum... Bacaklarımın yeniden hissettiğini tatmak istiyorum..." dedi adam ve telaşla yeniden konuşmak üzere olan karısının dudaklarını kendi dudakları ile örttü. Tatmak istediği başka duygularda vardı... Zamanla hepsini hem kendine hem eşine tattıracaktı. Birgün gelecek el ele sokakta yürüyüp, çocuklarının peşlerinde koşacaklardı...

Baran'ın hayallerini masanın üzerinde çalan telefon bölmüştü. Ahuşen telefonun sesini duyunca kendini geriye çekip telaşlanmıştı. Zorla kocasını kendinden uzaklaştırdı ve "Baran..." dedi. Telaşla kucağından inmeye çalıştı.

Baran karısını belinden tutup durdurdu. "Şştt... Sakın ol... Ne bu telaş, dur..."

"Telefon çalıyor..."

"Tamam çalsın... Açacağım... Niye üzerimden kaçmaya çalışıyorsun?"

"Ben... Utandım birden... Sanki biri... Birileri bizi gördü gibi hissettim..."

"Tamam sakın ol... Yok öyle birşey. Görselerde kocanım ben senin... Sakin... Şimdi bırakacağım seni yerine..." dedi Baran, karısından duyduklarıyla istemsizce gülüyordu. Onu daha fazla bekletmek istemedi ve yavaşça tekrardan kaldırıp yanına oturttu. Sonra masada çalan telefonu eline aldı. Arayanın annesi olduğunu görünce hemen geri aradı.

"Selamün aleyküm ana..."

"Ve aleyküm selam! Baran ha neredesin oğul?"

"Anam, ev çok kalabalıktı... Vallahi başım ağrıyınca durmak istemedim orada. Yarın kalabalık dağılsın geleceğiz..."

"Haber vermeden gitmek senin işin değildir. Ben bilirim oğlumu! Ama ben anladım anlayacağımı..." dedi Berfin ana tavırlı sesiyle.

"Canım anam... Sen mutfakta akrabalarla ilgileniyordun. Şimdi seni çağırsam gitmek istiyorum desem..."

"Git derdim... Madem istemedin, kalabalık başını ağrıttı... Git derdim..."

"Ben kal ayıp olur dersin diye düşünmüştüm..." dedi Baran ve annesiyle konuşmadan gittiği için pişman olmuştu, annesini üzdüğü için üzülmüştü de.

"Ben... Bilemedim ana... Affet... Biz yarın geleceğiz..."

"Kalabalık daha var... Gelmek istemiyorsan gelme."

"Yok yok... Geleceğim... Olmazsa aşağıda çok kalmam..."

"Eyi sen bilirsin..."

FEDA EDİLMİŞ HAYATLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin