FEDA EDİLMİŞ HAYATLAR

16. Bölüm: Güzel Günler

Yeni bölüm iki hafta sonra demiştim fakat bugün dayanamadım hızla bitirdim bölümümüzü... ☺️🙈💪

Umarım sizlerde severek okur ve bana desteklerinizi esirgemezsiniz...

Son olarak bu bölüm yeni, eski, tüm okurlarımız için yepyeni bir bölümdür💃🏻💃🏻💃🏻

Bakalım bu bölüme kaç vote gelecek...

Yazarınız Keyifli Okumalar Diler... 🤗🧡

***

Sabahın erken saatlerinde başlayan Kur'an tilaveti ve ardından yapılan gelin kınası ikindi vaktine kadar sürmüştü. İkindiden sonra imam nikahları kıyılan çift, Hazemşahlar konağının avlusunda olabildiğince sade bir düğün ile resmi nikahları kıyılmıştı. Zafer, Asude'nin çok az kişiyle düğün yapmak istediğini bildiğinden elinden geleni yapmıştı. Fakat Urfa da düğün olacağını duyan akın etmiş, Asude'nin gerçekten inadını kırıp evlendiğini görmek isteyenler doluşmuştu ağa konağına...

Ve saat gece yarısını geçmişti, artık evli oldukları ilk geceleriydi. Asude üzerini değiştirmiş ortalığı topluyordu. Aslında kendine yapacak iş çıkartıyor, zaman kazanmaya çalışıyordu. Aklı yatağa oturup ayaklarını uzatmış Zafer'deydi. Onu analiz ediyor, onu inceleyerek nasıl davranacağına karar vermeye çalışıyordu. Zafer ise Asude'ye hiç bakmayan bir duruşla elindeki okumakta olduğu kitabı ile ilgileniyordu.

Düğünün o karmaşık ses kalabalığından sonra bu sade sessizlik bir boşluğa düşürmüştü Asude'yi. Hele ki Zafer'in sesizliği onu daha bir tedirgin ediyor, hatta sinirlendiriyordu. Bir bilinmezliğin içine atıyordu... Onu hiç böyle sessiz, sakin beklemiyordu. Kafasında bir sürü senaryo kurmuş ve bunlarla nasıl başa edebileceğini düşünmüştü. Zafer de erkekti sonuçta, istese de kayıtsız şartsız güvenemiyordu. Üzerine gelirse ne yapacağını, neler söyleyeceğini, hatta nasıl kaçıp evden gideceğini bile ayarlamıştı. Kapı anahtarının yedeğini yanına almış, giyeceği feraceyi, yemeniyi hazırlamıştı. Çantasına eskiden beri taşıdığı biber gazını koymuş, gideceği yere kadar, herşeyi hesaplamıştı. Fakat Zafer kafasını kaldırıp bir kere bile Asude'ye bakmamıştı. Eve girdikten bu yana tek düz konuşmuşlardı.

Asude üzerindekilere baktı biran, üzerinde krem rengi, dirseklerine kadar ve dizlerinin aşağısına kadar uzanan bir gecelik vardı. Saçları açık ve dağınık halde beline kadar dökülüyordu. Dikkat çekici olmasa bile, Zafer'in ona bakması gerekmiyor muydu? Ne oldu bu çocuğa? Aklından neler geçiyor? Neden böyle davranıyor?, diye düşüncelere boğulan Asude, elinde tuttuğu su dolu sürahi ve bardakla Zafer'e doğru daldığının farkında değildi. Taki Zafer'in sesini duyana kadar.

"Asude, artık elindeki suyu masanın üzerine koyup ışığı kapatabilir misin? Saat geç oldu, yarın erken kalkacağım," dedi Zafer. Kitabında kaldığı yeri işaretleyip, yatağının yanındaki komidinin üzerine koydu. Bu onun kendini kontrol etme yöntemiydi. Aklını okuduğu kitaba odaklamıştı. Elinden geldiğince şu an bu küçücük odada karısı ile baş başa olduğunu unutmaya çalışmıştı. Bu gece önceden düşlediği gibi davranacak, iradesinin tüm damlasını kullanacak, Asude'ye kendini ispatlayacaktı. Zaten en zorları hep ilkler değil miydi? Zafer bunu başaracağına inanıyordu.

Asude sessizce Zafer'in dediğini yaptı. Elindeki suyu ve bardağı yataklarının yanındaki komidine koydu. Yataklarının bir yanı duvara dayalı olduğu için yalnızca bir komidinleri vardı. Zafer duvara dayalı olan kısma doğru kaydırdı kendini ve yatağın içine girdi.